Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2747 E. 2018/1599 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2747
KARAR NO : 2018/1599
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/08/2018
NUMARASI : 2018/5926 – 2018/5926
DAVANIN KONUSU : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/12/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı motosikletin, sürücüsünün tam kusuru neticesinde destek …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucunda 10/11/2015 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, vekil edeninin imam nikahlı eşi olan ve… plaka sayılı araç sürücüsü bulunan kusursuz destek …’ın yaralanarak akabinde hayatını kaybettiğini, davalı Güvence Hesabına yapılan başvurunun ise sonuçsuz kaldığını belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 6.000-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından alınarak vekil edenine verilmesini istemiş, 31/10/2016 günlü dilekçe ile de; istek miktarını 138.749,79-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
Davalı Güvence Hesabı vekili cevabında özetle; başvuru sahibinin öncelikle ölenin imam nikahlı eşi olduğunu kanıtlaması gerektiğini, nikahsız eş olduğunun belirlenmesi halinde de, nikahlı eş gibi değerlendirilemeyeceğinden hükmedilecek tazminattan TBK uyarınca 43. maddesi uyarınca hakkaniyet indirimi yapılmasını istediklerini, tarafların kusur oranlarının ve ölenin müterafik kusurlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, sorumlulukları yoluna gidilecek olursa; davacının yaşı ve evlenme olasılığı dikkate alınarak yapılacak tazminat hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları uyarınca yapılması gerektiğini, avans faizi isteğinin ise yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem heyetince; trafik sigortası bulunmayan… plaka sayılı motosiklet ile … plaka sayılı motosikletin 10/11/2015 tarihinde çarpışmaları sonucunda meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucunda hayatını kaybeden … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın başvuru sahibi …’ın imam nikahlı eşi olduğu, kazanın meydana gelmesinde desteğin kusursuz, sigortasız araç sürücüsünün ise tam kusurlu bulunduğu, eşin evlenme olasılığının AYİM verilerine göre %52 olduğu, ölenin olay sırasında kask takıp takmadığının belirlenememesi nedeniyle müterafik kusurdan söz edilemeyeceği görüşünden hareketle, benimsenen aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda talebin kabulü ile 138.749,79-TL destekten yoksun kalma tazminatının 30/05/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından tahsiline karar verilmiş; Güvence Hesabı vekilinin sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetine itirazı üzerine; itirazın reddine karar verilmiştir.
İtiraz hakem heyeti kararına karşı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvuru üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 8.Hukuk Dairesinin 2017/703 Esas 2018/319 Karar sayılı kararı ile dava konusu olayda sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM Genel Şartları uyarınca aktüerya bilirkişinden yeniden rapor alınması gerektiği gerekçesi ile HMK.353/1-a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
İtiraz hakem heyeti kararın kaldırılması üzerine yeni,den alınan kusur ve aktüerya bilirkişi raporu doğrultusunda 83.350,21-TL destekten yoksun kalma tazminatının 09/05/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekilinin İstinaf dilekçesinde; davacının, müteveffanın nikahsız eşi olduğunun usulüne uygun şekilde kanıtlanamadığı, nikahsız eş olduğu kabul edilse dahi nikahlı eş gibi değerlendirilemeyeceğinden belirlenecek tazminattan indirim yapılması gerekirken bunun yapılmamış olmasının yanlış olduğu; beyin kanaması sonucunda ölen desteğin kask takmadığının kabul edilmesiyle müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken bunun yapılmamış olmasının da hatalı olduğu, kusur bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini ve kabule göre de; başvuru sahibi vekili yararına hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı şekilde belirlendiği hususlarına yöneliktir.
İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; trafik sigortası bulunmayan … plaka sayılı motosikletin, sürücüsünün tam kusuru neticesinde destek …’ın sevk ve idaresindeki …plaka sayılı motosiklete çarpması sonucunda 10/11/2015 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, vekil edeninin imam nikahlı eşi olan ve … plaka sayılı araç sürücüsü bulunan kusursuz destek …’ın hayatını kaybettiği, davacının davalının imam nikahlı eşi olup destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, desteğin davacıyı evlenmek amacıyla kaçırdığına ilişkin hazırlık soruşturma evraklarına göre gayri resmi eşi olduğu, kaza tutanağına göre desteğin kask takmadığının tespit edilmediği, meydana gelen kazada tüm kusurun … plaka sayılı motosiklet sürücüsünde olması sebebiyle desteğin ehliyetsiz olmasının sonuca etkili olmadığı, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre HMK.353/1-b/1 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 02/08/2018 gün ve 2016.İ /3605 E. KİT/2018-121 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL maktu karar ve ilam harcının talep helinde davalıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.20/12/2018