Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2713 E. 2020/3824 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2713
KARAR NO: 2020/3824
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/05/2018
NUMARASI: 2016/162 E., 2018/466 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 18/02/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; 09/09/2015 tarihinde davacının kasko teminatı altındaki … Limited Şirketi adına sigortalı … plakalı otomobilin davalı otoparkta dönüş için manevra yaparken zemindeki sabunlu su nedeniyle kayarak duvara çarptığını, davalı otopark işletmecisinin yerdeki sabunlu suyu temizlemediği için kazanın meydana geldiğini, … plakalı otomobilin 21,418-TL hasar tutarının 04/12/2015 tarihinde ödendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile … plakalı aracın 21,418-TL hasar tutarının ödeme tarihi olan 04/12/2015 tarihi itibariyle avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; toplam 6 kat ve 30.000 m2 otopark alanının sabunlu su ile yıkanmadığını ve de yıkanmasının mümkün olmadığını, … plakalı otomobilin hızlı olması nedeniyle kazaya karışmış olması gerektiğini, otopark içinde birçok yerde hız limiti levhaları olduğunu, aynı gün 267 aracın giriş çıkış yaptığını, kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, dosyadaki belgeler üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; sürücü …’nın kazanın meydana gelmesinde asli ve %100 kusurlu olduğu, davalı otopark işletmecisi … A.Ş.’nin kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı, davacı … Sigorta A.Ş. tarafından … plakalı otomobilin 21.418-TL onarım bedelinin 04/12/2015 tarihinde ödendiği ve davacının tazminat talep etme hakkı olsa 04/12/2015 itibariyle avans faizi talep edebileceği, dosyada sunulan otopark fişi tarihinin 05/09/2015 olduğunu ve beyan edilen kaza tarihinin 09/09/2015 ile uyumlu olmadığı, davacının tazminat talep edemeyeceği anlaşılmakla, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kaza otoparka girerken olduğundan davalının o gün otopark fişi vermediğini, otoparka devamlı giren sigortalının o günden önceki fişi otopark belirleme yönünden vermek zorunda kaldığını, zeminin sabunlu veya deterjanlı olarak yıkanmış olduğunun o gün çekilen fotoğraflardan görüldüğünü, ayrıca otoparkın kamera kayıtlarının celbini ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını istemelerine rağmen delil olarak gösterilmediği gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, oysa delil listesinin 9.maddesinde “ikamesi her türlü deliller” denildiğini, bu maddeye istinaden kamera görüntülerinin delilleri arasında olduğunu, buna rağmen kamera görüntülerinin getirtilerek yeniden bilirkişi incelemesi yapılması ile ilgili taleplerinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesi tanzim olunan bilirkişi raporunda, sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen olayda tam kusurlu olduğu, davalıya atfedilecek bir kusur bulunmadığı bildirilmiş olup, ilk derece mahkemesi tarafından da bahse konu bilirkişi raporu dayanak tutularak davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, uzman bilirkişi raporundaki kusur belirlemesinin oluşa, yerleşik uygulamalara uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olması sebebiyle benimsenmesinde ve hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/05/2018 tarih ve 2016/162 esas 2018/466 karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 18,50-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK.nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 26/11/2020