Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2603 E. 2018/1186 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2603
KARAR NO : 2018/1186
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2018
NUMARASI : 2017/567 E.- 2018/689 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …’e ait olan ve davalı … nezdinde sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın; vekil edenine alacağını temlik eden …’a ait … plaka sayılı araca 13/01/2016 tarihinde çarpması sonucunda gerçekleşen trafik kazasında temlik edene ait aracın hasarlanarak değer kaybına uğradığını, araçta meydana gelen değer kaybının 4.600,00-TL ile 5.520,00-TL arasında olacağını eksper vasıtasıyla belirlendiğini, 354,00-TL de eksper gideri yapıldığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla değer kaybı zararına karşılık olarak 300,00-TL ve eksper ücretine de karşılık olarak 354,00-TL olmak üzere toplam 654,00-TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevabında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacının kazaya karışan ve hasarlandığı ileri sürülen aracın maliki, işleteni veya kiracısı olmadığını, davacının kayıtlara göre aracın maliki olduğu belirlenen… ile yaptığı temlik sözleşmesine dayanarak alacak isteğinde bulunduğunu, somut olayda alacağın devredilip devredilemeyeceğinin irdelenmesi gerektiğini, henüz kusur belirlenmeden ve temlik edenin mal varlığında bir eksilme meydana gelip gelmediği tespit edilmeden yapılan böyle bir isteğin sigortacılık faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, diğer bir ifadeyle davacının sigorta şirketi gibi hareket ettiğini, bu durumda davacı … olmadığından böyle bir temlik işlemine dayanarak hak talebinde bulunamayacağı, temlik alma işleminin geçersiz olduğu görüşünden hareketle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1-(d) ve 115/2 madde hükümleri uyarınca davacının davasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; davanın açılmasına kaynaklık teşkil eden temlik sözleşmesi geçerli olduğu ve yasal herhangi bir engelleme bulunmadığı halde yazılı biçim ve gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.
Dava, 13/01/2016 tarihinde meydana geldiği ileri sürülen trafik kazasında hasarlanarak değer kaybına uğradığı belirtilen … plaka sayılı araç nedeniyle, alacağın temliki sözleşmesine dayanılarak açılmış değer kaybı ve ekspertiz ücretinin tahsiline ilişkindir.
Davacı görülmekte olan davada; davalı … nezdinde trafik sigortalı bulunan .. plaka sayılı aracın sorumlu olduğu trafik kazasında hasarlanan ve 04/05/2017 günlü sözleşme uyarınca alacağının temlik edene ait bulunan … plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybının tahsilini istemiştir.
Kural olarak alacağın temliki ile mevcut alacağın alacaklısının yerine yeni bir alacaklının geçmesi mümkündür.
Somut olayda, 13/01/2016 tarihinde meydana geldiği anlaşılan trafik kazasına karışan ve davalı … nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın, dava dışı …’a ait olduğu belirlenen … plaka sayılı araçla çarpıştığı ve … plaka sayılı aracın hasarlandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. …plakalı araç sahibi ….’un davalı … nezdinde işlem gören aracındaki hasardan doğan değer kaybı zararına ilişkin olan alacağını 04/05/2017 günlü temlik sözleşmesi uyarınca davacıya devrettiği görülmüştür. Diğer bir anlatımla, dava dışı mağdur dava konusu tazminat ile ilgili olarak davalıdan talep edebileceği alacağını TBK’nın 183 ve devamı madde hükümleri uyarınca davacıya temlik etmiştir. Bu durumda davacının, mağdur ….’un hak ve alacaklarını, alacağın temliki hükümleri uyarınca talep hakkı bulunduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Mahkemece, işin esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; hatalı değerlendirmelerle yazılı biçim ve gerekçeyle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteğinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1/a-6 hükmü uyarınca kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf itirazının yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35.90-TL istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren üzerlerinde bırakılmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/10/2018.