Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2573 E. 2018/1325 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2573
KARAR NO : 2018/1325
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017 Günlü Ara Karar
NUMARASI : 2017/901Esas.
DAVANIN KONUSU: Ara kararın istinafı
İSTİNAF KARAR TARİHİ:15/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Görülmekte olan davada, davacı şirket vekili; vekil edeni şirket ile dava dışı müflis ….Tic.A.Ş.arasında 21/05/2015 tarihinde düzenlenen kira sözleşmesi içeriğinin iflas idare memurları tarafından imzalandığı, 01/06/2015 tarihi itibariyle yürürlüğe girdiğini ve o tarihten beri de kira ilişkisine dayanılarak, kiralanan alanın vekil edeni şirket tarafından kullanıldığını, ancak Gebze…İcra Müdürlüğünün …iflas dosyasında verilen kira sözleşmesinin sona erdirildiğine ilişkin bulunan yetkisiz ve usulsüz 13/10/2017 günlü karara atıf yapılarak davalı ….yönetimince vekil edeni şirketin kira konusu olan taşınmazdaki ticari faaliyetlerinin durdurulduğunu, elektriğinin ve suyunun kesildiğini, oysa Gebze İcra Müdürlüğünün kira sözleşmesini fesh etme yetkisinin olmadığını, bu haksız eyleme dayanarak işlem yapan davalı yönetimin uygulamalarında da hukuka uygunluk bulunmadığını ileri sürerek; ticari faaliyetlerin durdurulması , elektrik ve su bağlantısının sonlandırılmasına ilişkin bulunan davalı işlemlerinin iptaline, uğranılan zararlara karşılık olmak kaydıyla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 50.000,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ayrıca hukuka aykırı olduğu ileri sürülen işlemlerin dava sonuna tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
Mahkemece, 19/12/2017 günlü tensip ara kararı uyarınca “Dava dilekçesinin ekinde yer alan deliller ve davacı tarafın talebi birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir ile elde edilecek yarar, dava konusunun esası hakkında verilecek olan karar ile aynı olduğundan davanın esasını çözer mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden ayrıca talep yargılamayı gerektirdiğinden” bahisle ihtiyati tedbirin reddine karar verilmiş, bu ara kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri, mahkemece verilen red kararının 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici koruma tedbirlerine ilişkin kural ve hükümlere aykırı olduğuna yöneliktir.
Mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirinde herhangi bir isabetsizlik olmadığına, geçici hukuki koruma tedbirine ilişkin isteğin davanın esası hakkında verilecek karar ile elde edilebilecek yararı doğurabilecek nitelikte bulunmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usûl ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme ara kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m.353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-f gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/11/2018.