Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2561
KARAR NO : 2020/3773
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2018
NUMARASI : 2016/321 E. – 2018/524 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde ZMM sigortalı olan ve diğer davalı … İrkilmezin’de sürücüsü bulunduğu … plaka sayılı araçla, vekil edeninin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde meydana gelen 13/06/2009 günlü çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) davacının uğradığı bedensel zarara karşılık olmak üzere 5.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan; 50.000,00-TL manevi tazminatın da davalı …’den, davalı … yönünden dava tarihinden, davalı … yönünden ise kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Davalı … vekili ise cevabında özetle; zamanaşımı definde bulunarak, kazanın oluşumunda davacının asli kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; kazanın meydana gelmesinde davacının %25 oranında, davalı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu, davacı ile davalı … şirketinin maddi tazminat istemi yönünden sulh oldukları, bu nedenle maddi tazminat davasının konusuz kaldığı, kaza nedeniyle davacı … hastaneye sevk edildiği, yapılan BT tetkikinde vertebra end platolarında yer yer schmorl modül indentasyonları izlendiğinin rapor edildiği, ayrıca sol parietal lobta uzun aksın yaklaşık 3,5 cm olan parankim içi hematom mevcut olduğu, sol frontal lob inferior kesimimde hemoraji ile uyumlu dansile artışı izlendiği, ayrıca yine sol frontal bölgede konveksiteye yakın alanda noktasal tarzda milimetrik boyutlu hemoraji alanı izlendiği, davacının 14-15-16/06/2009 tarihinde beyin omurilik ve sinir cerrahisi departmanında ameliyat edildiği, 05/07/2010 tarihli Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özürlü Sağlık Kurulu raporuna göre davacının hafif unutkanlık problemi olduğu, ve nöbet geçirme riskinin rapor edildiği, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kaza anında yaşadıkları, yaralanma nedeni ile ağır bir tedavi süreci geçirmesi, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı … lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği benimsenmek suretiyle;”1-Davanın sulh nedeni ile konusuz kalan maddi tazminat istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,2-Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur durumu, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 8.000,00 TL’nin 13/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte manevi tazminat namı ile davalı … İrkilmezden alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.Karara karşı davalı … vekili ile davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf nedenleri; maluliyetin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumuna müracaat edilmesi ve sürecin tamamlanması beklenilmeden düşük oranda manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğuna ilişkindir.Davalı vekilinin istinaf nedenleri ise; hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğu zira, davacının A.2 ehliyetine sahip olması gerekirken B sınıfa ehliyet kullanması nedeniyle oluşan durumun kusur belirlemesinde dikkate alınmadığı, ayrıca maluliyetin varlığını gösteren bir rapor olmadan yazılı belirlenen tazminat miktarının da çok fazla olduğu hususlarına yöneliktir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle konusunda uzman ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesinde düzenlendiği anlaşılan 08/12/2017 günlü bilirkişi raporundaki belirleme ve değerlendirmelerine, dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve motosikleti kullanan davacının A.2 ehliyetine değil de B sınıfı ehliyetine sahip olması hali kazanın oluşumunda belirlenen mevcut durum kusurlarını değiştirecek nitelikte bulunmaması nedeniyle, söz konusu bu raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının maluliyetinin ne olduğuna dair rapor düzenlenebilmesi için ATK’na başvuruda bulunulmasına rağmen davacının ATK’nın verdiği randevu gününde kurula müracaat etmediği bu nedenle de ATK’ca rapor düzenlenmediğinin anlaşılması karşısında mahkemece mevcut delil durumu gözetilerek yazılı biçim ve şekilde manevi tazminat miktarının belirlenmesinde ve bu manevi tazminat miktarının 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına göre; taraf vekillerinin ilk derece mahkemesince verilen manevi tazminata ilişkin hüküm bölümüne yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davacı vekili ile davalılardan … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE,2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacıdan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 54,40-TL maktu istinaf ve karar ilam harcından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 35,90-TL’nin düşümü ile bakiye 18,50-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 546,48-TL nispi istinaf ve karar ilam harcından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 100,72-TL nispi ve 35,90-TL maktu harç toplamı olan 136,62-TL’nin düşümü ile kalan 409,86- TL’nin davalı …’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydedilmesine,4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,5-İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, HMK. m.353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.19/11/2020