Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2532 E. 2018/1415 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2532
KARAR NO : 2018/1415
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/08/2018
NUMARASI : 2018/5665 D.İş., 2018/5676 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 29/11/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; davacının kardeşi ile 09/09/2014 tarihinde Küçükçekmece İstasyon Mahallesi İstasyon Caddesi Volkan sokak yakının da bulunan Bezirganbahçe Parkı duvarında otururken davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın yoldan çıkarak kendilerine çarpması sonucu yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde araç sürücünün tam kusurlu olduğunu, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporu ile davacıdaki maluliyet oranının %5 olarak belirlendiğini, bu rapora itiraz üzerine Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurulu tarafından düzenlenen raporda maluliyet oranının %5 olarak belirlendiğini, son olarak hakem hastane olan Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporu ile davacının maluliyet oranının %29 olarak belirlendiğini, davalı sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, davacıdaki maluliyetin %29 olarak kabul edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.500,00-TL maluliyet zararı ve diğer tedavi giderlerinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 19/06/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 219.857,00-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesi ile; davacıya 17/08/2016 tarihinde % 100 kusur oranı ve %5 maluliyet oranı esas alınarak 25.596,00-TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme ile sigorta şirketinin sorumluğunun kalmadığını, davacının maluliyetinin üniversite hastanelerinin adli tıp anabilim dalı tarafından belirlenmesi gerektiği belirlenerek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; meydana gelen kazada davacının kusursuz olduğu, … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 29/08/2016 tarihli sağlık kurulu raporu ile davacının vücut fonksiyonu kaybı oranının %29 olduğu dikkate alınarak, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı tarafın talebinin ıslah edilmiş şekli ile kabulü ile; 219,857,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekilince yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince davalı sigorta şirketi vekilininin itirazının reddine karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekilince süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Dairemizin 29/03/2018 tarih ve 2017/2300 E., 2018/343 E. Sayılı kararı ile;
“Haksız fiil sonucu çalışma gücünün kaybedilmesi iddiasıyla tazminat talep edilmesi durumunda zararın kapsamının tespiti için kaza ile illiyetinin belirlenmesinden sonra maluliyetin varlığının ve oranının kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak tespit edilmesi gerekir.
Somut olayda; davacı taraf 09/09/2014 tarihinde gerçekleştiği belirlenen trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle maluliyetinin söz konusu olduğunu belirterek 29/08/2016 tarihli %29 Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu raporuna dayanarak tahkim komisyonuna başvuruda bulunmuştur. Başvuruya dayanak yapılan raporda, maluliyetin geçici mi sürekli mi olduğuna ilişkin bir belirleme bulunmadığı gibi, geçerlilik süresi bir yıl olarak belirlenmiş olup, aynı zamanda raporun, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 03/08/2013 tarihli ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” ve 11/10/2008 tarihli 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”ekindeki meslekte kazanma gücünün azalma oranları cetveli dikkate alınarak hazırlanmış bir rapor olup olmadığı da belirlenebilmiş değildir.
Bu durumda tahkim komisyonunca yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında yargılamanın tahkim yargılaması da olduğu göz önüne alınarak; Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Ana Bilim Dalı Bölümlerinden seçilmiş Adli Tıp Ana Bilim Dalı uzmanlarından oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden; kaza tarihinde yürürlükte bulunan az yukarıda yazılı yönetmelik hükümleri esas alınarak davacıda var olduğu belirtilen rahatsızlıkların kaza ile illiyet bağı bulunup bulunmadığı, uyuşmazlık hakem heyetince ve itiraz hakem heyetince verilen kararlara dayanak oluşturan bilirkişi raporunu da irdeleyen denetime el verir nitelikte rapor alınmalı, davacıda meydana gelen geçici ve kalıcı maluliyet durum ve oranı duraksama oluşmayacak şekilde tespit edilmeli ve ondan sonra zararın kapsamı belirlenerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması; HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca delillerin toplanılmaması veya değerlendirilmemesi niteliğinde olup, kararın kaldırılarak dosyanın sigorta tahkim komisyonuna geri gönderilmesi gerektiği..” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan 23/07/2018 tarihli davacının maluliyetine ilişkin rapor temin edilmiş, söz konusu rapor ile, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre kaza nedeniyle davacının % 42 oranında kalıcı(sürekli) meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı, iyileşme süresinin 3 hafta olduğu, bu süre zarfında % 100 oranında geçici iş göremezlik ve başkasının bakımına muhtaç olma durumunun söz konusu olduğu belirlenmiş, yapılan yargılama sonunda, davacı tarafın talebinin kabulüne, 219.857,00-TL tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf sebepleri; maluliyet raporunun hükme esas alınamayacağı, vekalet ücretinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasal düzenlemeler ile Yargıtayın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında, davacının kazadan sonra görmüş olduğu tüm tedavi evraklarının değerlendirilmesi sonucunda, 01/09/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği gereğince davacının maluliyetinin belirlenmesine, 09/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanma sonucunda oluştuğu belirgin olan maluliyete ilişkin raporun hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına; tahkim komisyonunca, Dairemizce, daha önce verilen hakem heyeti kararının kaldırılması sonrasında yapılan yargılama sonucunda yeniden karar verilmiş olmasına, tahkim komisyonunca 5684 Sayılı Kanunun 30/17. Maddesi gereğince davacı vekili lehine tam vekâlet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına göre; davalı vekilinin tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 31/07/2018 tarih ve 2017/İ.3444-2018/KIT-81 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve 7035 sayılı Kanunun 31 maddesi ile değişik HMK. m. 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.29/11/2018