Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2520
KARAR NO : 2019/1722
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/09/2018
NUMARASI : 2018/4841 D.İş, – 2018/4841 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/07/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna sunduğu dava dilekçesi ile; 27.05.2016 tarhinde davalı … şirketi tarafından ZMMS Poliçesi ile sigortalanan… plâkalı aracın karıştığı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve en az %99 oranında malûl kalmış olup ömür boyu bir başkasının bakımına muhtaç hale geldiğini, davalı … şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00-TL sürekli maluliyet tazminatı ile 20.000,000-TL sürekli bakıcı gideri tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12.03.2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 310.000,00-TL sürekli maluliyet tazminatı ve 50.000,00-TL sürekli bakıcı gideri olmak üzere talebini 360.000,00-TL’ye yükseltmiştir.Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesi ile; sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapılmadığını, kaza tarihi itibarıyla poliçe limitinin 310.000,00-TL olduğunu, bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında bulunmadığını, bu tazminattan SGK’nın sorumlu olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları gereğince maluliyet raporu alınması ve tazminat hesabı yapılması gerektiğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasının gerektiğini belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunan davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 27.09.2017 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu ile davacının özür oranının %99 olarak belirlendiği ve bakıma muhtaç olduğunun tespit edildiği kabul edilerek 05.03.2018 tarihli bilirkişi hesap raporu doğrultusunda davacının talebinin kabulüne, 360.000,00-TL tazminatın davalı … şirketinden tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından yapılan itiraz üzerine; İtiraz Hakem Heyetince yeniden temin edilen 18.06.2018 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalı … şirketi vekilinin itirazının, Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın poliçe limiti de gözönünde bulundurulduğunda netice itibarıyla doğru olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı … şirketi vekilinin istinaf sebepleri; bakıcı gideri adı altında ayrı bir teminat bulunmadığı, bakıcı giderinin ZMMS Genel Şartları gereğince poliçedeki ölüm ve sürekli sakatlık teminatı kapsamında kaldığı, bu teminatın limitinin 310.000,00-TL olduğu, poliçe limitinin üzerinde karar verilmesinin hatalı olduğu, bakıcı gideri tazminatı hesabının hatalı olduğu, davacının bakımının ailesi tarafından karşılanıp karşılanmadığı araştırılmaksızın hüküm kurulduğu, davacının araçta emniyet kemeri takmadan yolculuk etmesi nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik ve sürekli bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
1) İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, hükme esas alınan 18/06/2018 tarihli hesap raporunun raporunun olaya, oluşa ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesine, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, bakıcı gideri talebine ilişkin hesaplamanın doğru oluşuna, davacının aile birliği içerisinde bakılacağı olgusu değerlendirilerek hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği ileri sürülmekte ise de; aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararının olduğu gözetilerek hüküm verilmesinin gerekmesi karşısında tahkim komisyonunca belirlenen bakıcı gideri tazminatından indirim yapılmadan karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 03/04/2019 tarih ve 2016/10911 E., 2019/4041 K. sayılı kararı), kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takıp takmadığına ilişkin bir belirleme bulunmamakta ise de, kazaya karışan aracı kullanan Adnan Acet’in ve araçta yolcu olarak bulunan diğer kişilerin savcılık hazırlık soruşturması sırasında alınan ifadelerinde davacının aracın arka tarafında oturduğunu, kaza sonrasında aracın arka camından fırlayarak yere düştüğünü belirtmeleri karşısında davacının araçta emniyet kemeri takılı olmadan yolculuk yaptığı düşünülse bile, bilirkişi tarafından sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri olarak belirlenen tazminat miktarlarından % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapıldığında dahi tazminat miktarının poliçe limitinin üzerinde kalması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasının sonuca etkili olmayacağının açık bulunmasına göre, davalı … şirketi vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmektedir.
2) Kaza tarihi 27/05/2016, poliçe başlangıç tarihi 15/03/2016’dır. Gerek kaza gerekse poliçe tarihi itibariyle uygulanması gereken ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A. 5. c) maddesinde sürekli sakatlık teminatı düzenlenmiştir. Söz konusu hükme göre; “Sürekli Sakatlık Teminatı: Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır.” Belirtilen madde hükmü dikkate alındığında sürekli iş göremezlik tazminatı ile sürekli bakıcı giderinin “Sürekli sakatlık teminatı” kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Poliçede sürekli sakatlık teminat limiti 310.000,00-TL olarak belirtilmiştir. Bu durumda davacı için sürekli iş göremezlik ve sürekli bakıcı gideri olarak poliçe limiti olan 310.000,00-TL tazminata hükmedilmesi gerekirken poliçe limiti aşılarak 360.000,00-TL tazminata hükmedilmesi hatalı bulunmaktadır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, davacı lehine toplam 310.000,00-TL tazminata hükmedilerek yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1- Davalı vekilince, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/06/2018 tarih ve 2018/İ.4109-2018/İHK-5271 sayılı kararına karşı yapılan istinaf talebinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle KABULÜNE,
1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile 98,10-TL istinaf yoluna başvurma harcının talebi halinde davalıya İADESİNE,
1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
2/- Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 26/06/2018 tarih ve 2018/İ.4109-2018/İHK-5271 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2/1- Davacı tarafından açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 310.000,00-TL tazminatın 09/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden(poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2/2- Davacı açılan davada kendini vekille temsil ettirdiğinden 5684 Sayılı Kanunun 30/17 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/2. maddesi gereğince belirlenen 24.550,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2/3- Davalı … şirketi açılan davada kendini vekille temsil ettirdiğinden 5684 Sayılı Kanunun 30/17 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17/2. maddesi gereğince belirlenen 1.170,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2/4- Davacı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yapılan 5.800,00-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre belirlenen 4.994,44-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
2/5- Davalı tarafça Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde yapılan 5.400,00-TL yargılama giderinden davanın kabul red oranına göre belirlenen 750,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.
17/07/2019