Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2517 E. 2020/3593 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2517
KARAR NO: 2020/3593
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI: 2017/24 E. – 2018/433 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: “Müvekkili şirkette kasko sigortası bulunan … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın, (sehven … yazıldığı) 13/01/2016 tarihinde, davalı … adına kayıtlı ve diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı iken, seyir halindeyken kaza sonucunda hasarlandığı, kazanın meydana gelmesinde, davalı …’in araçların hızını, aracın yük ve teknik özellikleriyle görüş, hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması sebebiyle % 100 kusurlu olduğu, bu kaza sebebiyle müvekkil şirketin sigortalısına hasar tazminatı ödendiği, ancak davaya konu miktarı davalı taraf müvekkil şirkete ödemediği, müvekkil şirketin, ödediği hasar tazminatı oranında sigortalının kanuni halefi olduğu, sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine olan her türlü hakları müvekkil şirkete intikal ettiği, dava konusu hasar tazminatı ödenmediğinden davayı açma zarureti hasıl olduğu, fazlaya ilişkin her türle dava ve talep haklan saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, 16.971.00 TL tazminat alacağın ödeme tarihi olan 30.05.2016’dan itibaren hesap edilecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline mahkeme masrafları ile ücret vekaletin karşı tarafa yükletilmesine,davanın konusuz kalmaması bakımından davalı tarafa ait … plakalı araca ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçesi verilmemiştir. Mahkemece; ” Dava dışı …’e ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi ile teminat altında olduğu 13/01/2016 tarihinde davalı … adına kayıtlı ve diğer davalı … yönetimindeki … plakalı çekicinin çarpması sonucunda hasarlandığı, meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan … plakalı araçta oluşan toplam zarar tutarının 32.419,60 TL olduğu gerekçesi ile; Davanın kabulü ile, 18.150,00 TL’nin 30/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, karar verilmiştir. Davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesinin tebliğ edilmediğini, kusur raporunun hatalı olduğunu, hasar bedelinin hatalı hesaplandığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, hukuki niteliği itibari ile davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tazminatın davalılardan tahsili istemi ile açılan alacak davasıdır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak bilirkişi raporunu tebliğ edilmesine rağmen, ıslah dilekçesinin istinaf eden davalıya tebliğ edilmediği, bu haliyle bu davalı yönünden ıslah edilen miktar üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğu, davalının istinaf talebinin bu yönü ile kısmen kabulü ile kararın kaldırılması gerektiği, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak bu davalı yönünden ıslah edilmeyen miktar üzerinden karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2018 tarih ve 2017/24 E., 2018/433 K. sayılı kararına karşı davalı … vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca kısmen KABULÜNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 310,00-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2- İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2018 tarih ve 2017/24 E., 2018/433 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1-Davanın kabulü ile, 18.150,00 TL’nin 30/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, ( davalı …’in 16.971,00-TL maddi tazminat asıl alacağı ve ferileri ile sorumlu tutulmasına) 2/2-Alınması gereken 1.240,00 TL karar harcına karşılık peşin alınan 289,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 950,00 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, ( davalı …’in 16.971,00-TL maddi tazminat asıl alacağı ve ferileri ile sorumlu tutulmasına) 2/3-Davacı tarafından yapılan 1.379,50 TL yargılama gideri ile 31,40 TL başvurma harcı ve 289,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.700,75 TL masrafın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, ( davalı …’in 16.971,00-TL maddi tazminat asıl alacağı ve ferileri ile sorumlu tutulmasına) 2/4-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 2/5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/10/2020