Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2424 E. 2018/1256 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2424
KARAR NO : 2018/1256
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2017
NUMARASI : 2016/630 E., 2017/192 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının, 16/10/2008 tarihinde … plakalı traktör ile yolculuk yaparken meydana gelen kaza sonucu traktörde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davalı Güvence Hesabı tarafından maluliyet nedeniyle bir miktar ödeme yapıldığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00-TL daimi maluliyet zararının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; aynı taleple İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1105 esas sayılı dosyasında açılan dava sonucu davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olduğunu, davanın 6100 sayılı HMK 115 maddesi gereği derdestlik sebebiyle reddi gerektiğini, süresinde açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafa kaza sonrasında yapılan başvuru sonucu 19/06/2009 tarihinde ödeme yapıldığını ve ibraname alındığını, ibraname üzerinden iki yıllık hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkemece; 2918 sayılı KTK’nın 111/2. Maddesi gereğince 19/06/2009 tarihli ibraname üzerinden 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılması nedeniyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmış olduğu, zamanaşımı süresi dolmamış olduğundan KTK 111/2. maddesinde öngörülen sürenin geçerli olmadığı, verilen kararın hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle daimi maluliyet tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı .. tarafından kaza sonrasında Güvence Hesabına başvuru yapılmış ve Güvence Hesabınca 19/06/2009 tarihinde davacıya 19.645,00-TL ödeme yapılmış, karşılığında makbuz ve ibraname alınmıştır.
2918 Sayılı KTK’nun 111. maddesi gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Kanunun bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Kanunda belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, res’en dikkate alınması gerekir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 04/05/2017 tarih ve 2014/23349 E., 2017/4992 K. sayılı kararı).
Dava konusu olayda davacının müracaatı üzerine Güvence Hesabı tarafından 19/06/2009 tarihinde ödeme yapılarak ibraname alınmıştır. Davacı taraf KTK’nın 111. maddesinde görülen 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten çok sonra 07/06/2016 tarihinde ek tazminat talebiyle dava açmış bulunmaktadır. 2009 yılında yapılan ödeme üzerine verilen ibranamenin davacı tarafından bizzat imzalanması nedeniyle davacı tarafın ibraname ve içeriği ile ilgili bilgi sahibi olduğu açıktır. Bu nedenlerle KTK 111/2. maddesinde öngörülen süre içinde dava açılmaması nedeniyle Mahkemece, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.(HMK 353/1-b/1).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/03/2017 tarih ve 2016/630 E., 2017/192 K. Sayılı kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2- Alınması gerekli 35,90-TL maktu istinaf istinaf karar ve ilam harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.
08/11/2018