Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2418
KARAR NO : 2018/1083
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/08/2018 Günlü Ara Karar.
NUMARASI : 2018/856 Esas.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 18/04/2018 kaza tarihinde davalı …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın davacıların desteği ve murisi olan …’in sürücüsü olduğu …plaka sayılı motorsiklete çarpması sonucunda davacıların desteğinin vefat ettiğinin, bu olay nedeni ile davalı aleyhine toplam 345.000-TL bedel ile maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını belirterek bu kapsamda ihtiyati haczin mahkemesince verilmesini talep etmiştir.
Mahkemesinin 02/08/2018 tarihli mevcut delil durumuna göre talebin yargılamayı gerektirdiği, İİK.257 ve devamındaki şartların mevcut olmadığı, asıl uyuşmazlığı çözecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği gerekçesi ile davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekilince süresi içerisinde istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf sebepleri; ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmesine, alacağın likit olmasına, zararlandırıcı eylemin davalıya ait araç tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olmasına rağmen talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususlarına ilişkindir.
Dava konusu zarar haksız eylemden kaynaklandığından, tazminat haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. (6098 sayılı TBK. m.117). Buradaki “muacceliyet” kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır.
Yargılama sırasında ihtiyati haciz isteminde bulunulmuş olup; bu aşamada, kusur oranının ve zarar miktarının tam olarak belirlenmesini beklemek hakkaniyet ile bağdaşmaz.
Diğer yandan, ileri sürülen alacaklar rehin ile temin edilmemiş olduğuna göre; para alacağını temin amacına dönük olan, ihtiyati haciz isteminin kabul edilmesi gerekir.Ara kararı, gösterilen nedenlerle yerinde bulunmamaktadır.
Bu itibarla davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince Mahkemece verilen ara kararının kaldırılmasına, itirazın iptali talebine konu alacağın % 15’i oranında teminat alınması karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekilinin; ihtiyati haczin reddine yönelik istinaf itirazlarının yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜNE,
2-Başlıkta yazılı mahkemenin 02/08/2018 günlü ve ihtiyati haciz isteminin reddine ilişkin ara kararının KALDIRILMASINA,
3-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin İİK. m.257 uyarınca KABULÜNE; Dava konusu edilen 345.000-TL alacak miktarının % 15’i olan 51.750-TL karşılığı nakdi veya süresiz kesin banka teminat mektubu teminat olarak yatırıldığında; davalı …’ın araç, menkul ve gayrimenkulleri ile 3.kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerine dava konusu miktar ile sınırlı olmak üzere İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
5-Maktu karar ve ilam harcı 59,10.-TL’nin, davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Kararın tebliği ve infazı işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-İstinaf başvuru harcının yargılama gideri olarak asıl hükümde göz önünde tutulmasına,
8-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
HMK. m.353/1-b/2 hükmü uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve İİK. m.258/son gereğince KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/10/2018.