Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2383 E. 2020/3719 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2383
KARAR NO: 2020/3719
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI: 2016/210 E., 2018/794 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 01/03/2016 harç tarihli dava dilekçesinde özetle: 02.10.2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı kazada araçta yolcu konumunda olan davacının ağır şekilde yaralandığını, davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün kaza tespit tutanağına ve savcılık tarafından alınan ifadelere göre %100 kusurlu olduğunu, önce Kangal Devlet Hastanesinde ve akabinde de Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporunda davacının maluliyet oranının %13 olduğunun belirtildiğini, ancak dosyanın ve davacının Adli Tıp Kurumuna sevki ile maluliyet oranının yeniden belirlenmesinin talep ettiklerini, davacının çocuk bakıcılığı yaparak ve evlere temizliğe giderek ailesine ekonomik katkıda bulunduğunu, kaza sonrası uzun süre çalışmadığını ve bakıma muhtaç kaldığını, geçici iş göremezlik döneminde %100 malul sayılması gerektiğini, kazanın davalı şirkete 03.12.2014 tarihinde ihbar edildiğini, şirket tarafından bilahare 36.000,00 TL ödeme yapıldığını belirtilerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı için geçici iş göremezlik döneminde %100 malul sayıldığı dönem bakıcı gideri için 500-TL ve sürekli işgücü kaybı tazminatı için 1.000,00-TL olmak üzere şimdilik toplam 1.500,00-TL tazminatın 03.12.2014 ihbar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olay tarihinden itibaren 2 yılı aşkın bir süre geçmiş olduğundan Karayolları Trafik Kanunu’nun 109.maddesi gereği davanın zaman aşımına uğradığını, başvuru sahibinin davalı şirketten tazminat talebinde bulunması üzerine hasar dosyasının açılmasını takiben 36.000,00TL ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirildiğini, davanın reddedilmesi ve başvuruya sebebiyet verilmediğinden faiz, yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, tazminat hesabının Hazine Müsteşarlığı aktüerler siciline kayıtlı bir aktüer bilirkişi tarafından TRH 2010 Mortalite tablosu doğrultusunda Adli Tıp Kurumundan alınacak rapor ile sigortalı araç sürücüsünün kusuruna ve ödeme tarihindeki verilere göre yapılması gerektiğini, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının tespit edilmesi ve takmadığının anlaşılması halinde hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması ve şirket tarafından yapılan ödemenin güncellenecek hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiğini, davacının geçici ve/veya sürekli iş göremezlik zararına uğrayıp uğramadığının tespiti için SSK’ya müzakere yazılarak aldığı ücretin araştırılması, ayrıca davacının SSK’dan sakatlık geliri elde edip etmediğinin tespitii ile davacının gerçek tüm kazanmalarının araştırılmasını, davacının talep ettiği bakıcı giderinin poliçe teminat kapsamında olmadığını, başvuru sahibi vekilinin temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi isteminin reddedilmesini, başvurunun kabulü halinde vekâlet ücretinin AAÜT’de yer alan Asliye Mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekalet ücretinin beşte biri nispetinde hesaplanması gerektiğini belirtilerek, başvuru sahibinin fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddedilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; “Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; 12/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, ATK Trafik İhtisas Dairesinin 53306942-101.02-2017/32146 5069 sayı ve 24/01/2018 tarihli raporu ile davacının olay anında yolcu olarak bulunduğu/ sigortalı otomobil sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’ın kusursuz olduğu yönünde görüş bildirildiği, davacının kazadan dolayı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 30.12.2016 tarih ve 72446162/641.03.01/2540 sayılı rapor ile %27 oranında malul kaldığı, 6 ay iyileşme süresinin bulunduğu, alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasaya uygun denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alındığı, kusur oranı, maluliyet raporu ve davalı tarafından yapılan ödeme hususları değerlendirilerek hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatının davalı şirket tarafından 16.01.2015 tarihinde yapılan 33.449-TL’Iik ödemenin rapor tarihi itibarıyla değeri olan 42.696,58-TL’nin tenzil edilmesinden sonra 88.646,25-TL olduğu, geçici iş göremezlik tazminatının 3.634,46-TL olduğu, poliçe limitinin 225.000,00-TL olduğu, davalı … şirketinin ZMMS sigortacısı olarak poliçe limitleri kapsamında sorumlu olduğu, davalı tarafın dava öncesi ödeme yaptığı 16.01.2015 tarihinde temerrütün gerçekleştiği anlaşıldığından 16.01.2015 tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği anlaşılmakla davanın poliçe limiti kapsamında kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesine istinaden; 1-Davanın KABULÜ ile, a-Sürekli işgöremezlik tazminatı olan 88.646,25-TL’nin 16/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden poliçe limitleri dahilinde tahsili ile davacı tarafa verilmesine, b-Geçici işgöremezlik tazminatı olan 3.634,46-TL’nin 16/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden poliçe limitleri dahilinde tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri; bilirkişi raporuna itirazlarının hukuka aykırı olarak red edildiğini, davacının bir işverene bağlı çalıştığının ispat edilemediğini, bu durumda ev hanımı kabul edilerek tüm hayat boyu asgari geçim indirimi düşülerek hesaplama yapılması gerekirken, davacının aktif dönem için net asgari ücret, pasif dönemde asgari geçim indirimi düşüldüğünü, net asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiğinin kabul edilerek hesaplama yapıldığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Olay tarihinde … plakalı aracın sürücüsünün tam kusurlu olarak yaptığı kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı olan davalı … şirketinden geçici iş göremezlik ve sürekli iş gücü kaybı tazminatı talep ettiği, anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun denetime elverir gerekçeler içermesine, 02.10.2013 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında, maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf istemlerinin HMK.353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/07/2018 tarih ve 2016/210 Esas, 2018/794 Karar sayılı mahkeme kararına yönelik davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 6.303,70-TL harçtan peşin alınan 1.540,25-TL harcın mahsubu ile 4.763,45-TL bakiye ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalı …. tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 12/11/2020