Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2297 E. 2018/1081 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2297
KARAR NO : 2018/1081
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2018
NUMARASI : 2018/28 E. – 2018/587 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/10/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/12/2017 tarihinde davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen … plakalı metrobüse çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, metrobüste yolcu olarak bulunan müvekkilinin bu kaza neticesinde muhtelif yerlerinde kırıklar meydana gelerek maluliyete uğradığını, kazanın meydana gelmesinde yolcu konumunda olan müvekkilinin hiç bir kusurunun bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunan aracın sigortalısı davalının meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu belirterek şimdilik 1.000 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 50.000 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar İETT ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davalılardan birisinin sigorta şirketi olmasının uyuşmazlığın ticari iş haline getirmeyeceğini, davanın dayanağının haksız fiil olduğunu bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemelerini görevli olduğunu belirterek 6100 sayılı HMK.114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
Davacı vekili İstinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili İstinaf dilekçesinde; davalılardan … AŞ.nin kazaya karışan aracın ZMM sigortacısı olduğunu, 6102 sayıl yasanın 4.maddesi uyarınca zorunlu sigortaların TTK da düzenlendiğini bu nedenle davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde, sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş; aynı Kanunun 4/1-a maddesinde, tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, TTK’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. TTK’nın 5. maddesi ise aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemelerinin, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak, araç sürücüsü ve maliki olan davalılar ile ZMMS sigortacısı olan sigorta şirketine karşı birlikte açılmıştır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, gerçek kişiler ile birlikte karşı tarafın ZMMS yaptırdığı sigorta şirketine karşı da açılmıştır. Davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup, zorunlu sigortalar, TTK’nın 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nın 4/1-a ve 5. maddesi hükümleri karşısında, mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesi görevli bulunmaktadır.
Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da, taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; sözkonusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında “yargılama usûlüne” ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece yargılama yaparak uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Bu husus, hukukun öngörülebilir olmasının, usûl ekonomisinin ve davaların makul süre içinde bitirilmesi yükümlülüğünün de gereğidir.
O halde, gerek davalı araç sürücüsü, maliki ve gerekse de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunludur. Bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan asliye ticaret mahkemesince çözüme kavuşturulması gerektiği anlaşıldığından ilk derece mahkeme kararının HMK.353/1-a-3 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile;istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/3 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE;
3-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davacıya İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
HMK. m.353/1-a/3 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/10/2018.