Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2200 E. 2020/3639 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2200
KARAR NO: 2020/3639
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2018
NUMARASI: 2015/915 E. – 2018/420 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … plaka sayılı araç ile …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde meydana gelen 25/05/2007 günlü trafik kazasında vekil edenlerinin oğlu olan destek …’nin hayatını kaybettiğini, müteveffanın sürücüsü olduğu motosikletin ZMM sigortası olmadığından davanın …na yöneltildiğini belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesini istemiş, UYAP’tan gönderilen 28/11/2016 günlü dilekçe ile de … plaka sayılı aracın, … nezdinde sigortalı olduğunu, hataen …na yöneltilerek dava açıldığını bu nedenle HMK’nun 124.maddesi uyarınca davalının … olarak değiştirilmesi ve …nın da davadan taraf olarak çıkartılmasını istediklerini bildirmiş, 13/03/2018 günlü ıslah dilekçesi ile de davacı anne … için olan istek miktarını 31.808,49-TL’ye ve davacı baba … için olan istek miktarını da 28.191,51-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Mahkemece, davacılar vekilinin 28/11/2016 günlü dilekçesi gözetilerek 09/12/2016 günlü tensip tutanağında davalı olarak … gösterilerek, dava dilekçesinin adı geçen sigorta şirketine tebliği sağlanmış ise de …nın davalı sıfatı kaldırılmamış olduğundan, görülmekte olan davada …nin esasen dahili davalı sıfatı ile yer aldığının kabulü gerekmiştir. Davalı … vekili cevabında özetle; zaman aşımı definde bulunarak, kazaya karıştığı ileri sürülen araçların, işleteni ve sürücülerinin davaya ihbarını talep etmiş ve ayrıca dava dilekçesindeki açıklamalara göre kazanın meydana gelmesinde müteveffanın kusurlu olduğu anlaşıldığından; davalıların, ölen desteğin kusuru nedeniyle tazminat talebinde bulunamayacağını, zira alacaklı-borçlu durumunun birleştiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. … vekili ise cevabında özetle; kazaya karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde 28/04/2007-28/04/2008 tarihleri arasını kapsar biçimde ZMM sigortalı olduğunu, davacı tarafın, taraf değişikliği talebinin yerinde bulunmadığını, durumun iyi niyetli olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davacılar vekili 19/12/2017 günlü duruşma oturumunda; sigorta şirketi yönünden davayı takip etmedikleri, … yönünden takip ettiklerini bildirmiştir. Mahkemce yapılan yargılama sonucunda; … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı motosikletin karıştığı 25/05/2007 günlü çift taraflı trafik kazasında, motosikletin sürücüsü olan ve davacıların da oğlu bulunan …’nin hayatını kaybettiği, motosikletin ZMM sigortası bulunmadığı, kazanın oluşumunda sigortasız araç sürücüsü …’nin tam kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı benimsenmek suretiyle; hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda; “1-Ankara sigorta ile ilgili davayı takipten vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 2-… ile ilgili 28.191,00 TL. … ile ilgili 31.808,00 TL. nin dava tarihinden itibaren davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 3-Yargıtay 17.Hukuk Dairesi Başkanlığının 17/03/2015 tarihli, 2014/7685 esas ve 2015/4349 karar sayılı içtihadı dikkate alınarak; 3/a-Davacı … davasını vekille takip ettiğinden, Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince;III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan 3.382,92 TL. vekalet ücretinin davalı … HESABINDAN alınmasına, davacıya verilmesine. 3/b-Davacı … davasını vekille takip ettiğinden, Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/1.maddesi gereğince;III.kısımda belirtilen oranlar üzerinden hesaplanan 3.816,96 TL. vekalet ücretinin davalı … HESABINDAN alınmasına, davacıya verilmesine. 4-Davalı … ile ilgil davayı takip vazgeçme nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi sebebiyle; Islah dilekçesinin verildiği tarihten önce; Davacı vekili 19/12/2017 tarihinde; … Sigorta yönünden davayı takip etmediklerini bildirmiş olmakla-dava açılırken talep edilen miktarın 1.000,00 TL olması sebebiyle; Davalı … aleyhine açılan davayı vekille takip ettiğinden, Av.Asg.Üc.Tarifesinin 13/2.maddesi gereğince takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınmasına, işbu davalıya verilmesine. ” karar verilmiştir. Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; cevap dilekçesindeki nedenle aynı olup, resen gözetilecek durumlara yöneliktir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 2918 sayılı KTK.nun 109. maddesinde haksız fiil niteliğindeki trafik kazalarından doğan tazminat taleplerlerinin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın, cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanununun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş olması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağı hüküm altına alınmıştır. Yine maddi ve manevi tazminat istemlerinin bağlı olduğu zamanaşımı süreleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 72. (mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60.) maddesinde de düzenlenmiştir. 6098 Sayılı TBK’nın 72/1. maddesinde “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.” denilerek mülga 818 sayılı BK’nın 60. maddesinde olduğu gibi üç türlü zamanaşımı süresi öngörülmüştür. Dava konusu olayda, trafik kazası 25/05/2007 tarihinde meydana gelmiş, görülmekte olan dava ise 19/09/2015 tarihinde açılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın az yukarıda açıklanan madde hükümleri uyarınca, gözden kaçırılmaması gereken husus Yargıtay Özel Dairesinin pek çok benzer İçtihadından da anlaşılacağı üzere, ceza kanununda ön görülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesi koşulu, sadece eylemin ceza kanununa göre suç sayılması halidir. Böyle olunca, uzamış (ceza) zamanaşımının uygulanabilmesi için eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma açılması, mahkumiyetle sonuçlandırılmış bir ceza davası varlığı koşulu aranmamaktadır. Diğer bir ifadeyle, ölenin sürücü olmasının sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Zira yasa koyucu, ceza zamanaşımı uygulaması bakımından sürücü ve diğer sorumlular bakımından bir ayırım yapmamış, kuralın tümü için geçerli olduğunu kabul etmiştir. (Hukuk Genel Kurulu kararları da bu yöndedir.) Somut olayda kaza, 25/05/2007 tarihinde gerçekleşmiş ve davaya konu trafik kazasında davacıların oğlu hayatını kaybetmiştir. Dolayısıyla, desteğin ölümü esasen cezayı gerektiren fiil niteliğindedir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/d maddesi hükmüne göre, ceza zamanaşımı süresi 15 yıl olup, dava tarihinde uzamış (ceza) zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, mahkemece 12/10/2016 günlü duruşma oturumunda; zaman aşımı itirazının reddine karar verilmesinde bir yanılgı olmadığından davalı … vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazı yersizdir. Ayrıca, dosya içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun denetime elverir gerekçeler içermesine, 25/05/2007 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı; araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmadığına; bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişi bakımından TBK’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına göre; mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin olan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön belirlenemediğinden; yerinde görülmeyen tüm davalı istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca, reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Hesabın’dan alınması gereken 4.098,53-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak alındığı anlaşılan 1.024,70-TL’nin düşümü ile kalan 3.073,83-TL harcın davalı …’ndan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m.353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/11/2020