Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2165 E. 2020/3660 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2165
KARAR NO: 2020/3660
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/04/2018
NUMARASI: 2014/596 E., 2018/515 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/11/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; ZMM sigortası olmayan … plaka sayılı aracın, 30/11/2008 tarihinde sürücü … sevk ve idaresinde, Aydın istikametinden Denizli istikametine seyir halinde iken … plaka sayılı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiğini, …’ın yaralanarak %13 oranında sürekli sakat kaldığını, davalı kuruma başvuru neticesinde 29.530,00-TL ödeme yapıldığını, vekil edenin 27 yaşında olduğunu, mağduriyetinin yapılan ödemenin çok üzerinde olduğunu, adli yardımlı olarak davanın açıldığını belirterek adli yardım talebinin kabulüne, davacı için 3.000,00-TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Bilahare de 17/05/2016 tarihli dilekçesiyle istediği tazminat tutarını 36.949,20 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili; dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, ödeme ve ibra sözleşmesi gereğince davanın reddinin gerektiğini, ZMMS poliçesinin mevcut olduğunu, dava konusu kazadaki kusur durumu ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini, maluliyet oranın hesaplanmasının gerektiğini, SGK’ tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik zararı istemine ilişkindir. Dava konusu araç hakkında … Sigorta Şirketi tarafından tanzim edilen trafik sigorta poliçesi kaza tarihi olan 30/11/2008 tarihi itibariyle feshedilmemiş olduğundan söz konusu poliçe 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesi gereğince kaza tarihi itibariyle geçerli olmaya devam etmektedir. Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğundan artık …’nın sigortalı olan araç nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır.” gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine dair verilen karar aleyhine davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf başvurusu yapılmıştır.
İstinaf nedenleri: Davacı vekilinin istinaf nedenleri: Davalı … Hesabına husumet yöneltilmesinin doğru olduğu ve davalının sorumluluğu bulunduğu halde, mahkemece aksine karar verilmiş olmasına ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesinde, sigortalı aracı işletenlerin değişmesi halinde, devreden kişinin 15 gün içinde sigortacıya durumu bildirmek zorunda olduğu, sigortacının sigorta sözleşmesini durumun kendisine tebliği tarihinden itibaren on beş gün içinde feshedebileceğini ve fesih halinde sigortanın fesih tarihinden on beş gün sonrasına kadar geçerli olduğu düzenlenmiştir. Kanunun açık lafzından da anlaşılacağı üzere işletenin değişmesi, kendiliğinden sigorta sözleşmesinin sona ermesine sebebiyet vermez. Sigorta sözleşmesinin sona ermesi için işletenin değişmesinin yanı sıra, sigorta şirketi tarafından sözleşmenin feshedilmiş olması da gerekmektedir. Sigorta sözleşmelerine ilişkin genel şartların normlar hiyerarşisi gereğince kanuna uygun olması gerekmektedir. Bu nedenle genel şartların kanuna aykırı olan hükümlerinin sigorta sözleşmesinin tarafı olmayan davalı hakkında uygulanması mümkün değildir. Somut olayda, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın eski maliki olan … tarafından dava dışı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde 22/02/2008 başlangıç ve 22/09/2009 sona erme tarihli ZMMS trafik sigortası yaptırılmıştır. Dava konusu araç daha sonra 04/03/2008 tarihinde dava dışı …’a satılmış olup, yeni maliki tarafından yeniden trafik sigortası yaptırıldığına ve aracın satılması nedeniyle Sigorta Şirketine ihbarda bulunulduğuna dair herhangi bir belge sunulmamıştır. Yine ZMM sigortacısı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından, poliçenin kaza tarihinden önce feshedildiğine dair herhangi bir iddiada bulunulmadığı gibi, buna dair bir delil de sunulmuş değildir. Sigorta şirketi tarafından dosyaya sunulan cevabi yazıda poliçenin satış nedeniyle sona erdiği beyan edilmiştir. Dava konusu sigortalı araç hakkında … Sigorta Şirketi tarafından tanzim edilen trafik sigorta poliçesi kaza tarihi olan 30/11/2008 tarihi itibariyle usulüne uygun olarak feshedilmemiş olduğundan, söz konusu poliçe 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesi gereğince kaza tarihi itibariyle geçerli olmaya devam etmektedir. Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğundan, sorumluluğun bu sigorta poliçesini düzenleyen sigorta şirketine ait bulunması nedeniyle, davalı …’nın somut olayda herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesi gereğince kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle sigortalı olduğu ve davalı … Hesabının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta olduğundan, davacı vekilinin aksine ilişen istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak somut davada yukarıda açıklanan nedenlerle davalı … hesabına husumet yöneltilemeyeceğinden, aksine yönelik davacı vekilinin istinaf itirazının HMK m.353/1-b/1 gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2018 tarih 2016/1206 Esas, 2018/358 Karar sayılı kararına yönelik, birleşen davanın davalısı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL istinaf karar ilam harcından peşin yatırılan 35,90 TL istinaf karar ilam harcının düşümü ile bakiye 18,50 TL karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK.’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.’nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.11/11/2020