Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2164 E. 2020/3496 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2164
KARAR NO : 2020/3496
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/04/2018
NUMARASI : 2017/119 2018/453
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin murisi … 13/12/2016 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonette yolcu olarak bulunduğu sırada davalı …’ın yönetimindeki … plakalı aracın kusurlu olarak hatalı sollama yapmak suretiyle murisin içinde bulunduğu araca çarpması sonucu vefat ettiğini, desteğin ölümüyle geride davacılardan eşi ve 2 çocuğu ile anne ve babasının kaldığını, 3.çocuğun ise kazadan sonra dünyaya geldiğini, diğer davalı sigortacının ise davalı aracın trafik sigortacısı olduğunu belirterek, tahkikat sonucu müvekkillerinin maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 13/12//2016 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte, sigorta şirketinin sigorta poliçesinde yazılı limit ile sınırlı olmak üzere, diğer davalı için ise poliçe ile sınırlı olmadan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat bilirkişi raporundan sonra ıslah dilekçesi veya ek dava ile talep edileceğinden manevi tazminatla ilgili haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili 20/02/2018 tarihli talep arttırım dilekçesi ile maddi tazminat talebini 505.169,04 TL olarak arttırarak ıslah harcını yatırdığı anlaşılmıştır. Davacılar vekili birleşen İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20171065 esas sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde; trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü ve malikinden davacı eş için 50.000,00 TL, davacı 3 çocuğun her biri için ayrı ayrı 50.000,00 TL anne ve babanın her biri için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 280,000,00 TL manevi tazminatın ve davalı … şirketinden 1 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin kusursuz, karşı tarafın kusurlu olduğunu, kaza sonrası araçta yolcu olarak bulunan anne ve babasının vefat ettiğini, kendisinin de ağır yaralandığını, kendilerinin de İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkeme’sinin 2017/117 esas sayılı dosyasıyla maddi tazminat davası açtıklarını, her 2 davanın da birlikte görülmesi gerektiğini, ayrıca murisin ölmeden önce almış olduğunu iddia ettikleri kazanç ve ücretlerin gerçeği yansıtmadığını, sürücü ve yolcunun emniyet kemeri olmadığını, davacılar murisinin müterafık kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru nispetinde olduğunu, kusur ve zararın davacılar tarafından ispatlanması gerektiğini, müvekkilinin kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, bu nedenle temerrüdün söz konusu olmadığını, ayrıca emniyet kemeri ve koruyucu alet takmadığından murisin müterafık kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucu;”Davacıların maddi zararları toplamı denetime elverişli olarak tespit edilmiş olup, poliçe limitini aştığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle garameten paylar dağıtılmıştır. Ancak davacı vekili talep arttırım dilekçesinde 14/02/2018 tarihinde 310.000,000 TL meblağ ile buna denk gelen avukatlık ücretleri ve masrafların da ödenerek toplamda 389.520,71 TL ödeme aldıklarını beyan etmiştir. Beyan dilekçesinden de açıkça anlaşılacağı üzere davacıların poliçe üst limiti tutarı ile avukatlık ücreti ve fer’ilerin kendilerine ödendiğinden sigorta şirketi yönünden bu dava konusuz kalmıştır. Her ne kadar davacı vekili talep arttırım dilekçesinde maddi tazminat talebi toplamı 505.169,04 TL’nin sigorta şirketi yönünden de tahsilini talep etmiş ise de, poliçe teminat limiti tutarı ile tüm fer’ilerinin ödenmesine rağmen yine sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili yönündeki talebi hukuka aykırı ve mükerrer tahsilata matuf olduğu kanaatine varıldığından, ödeme olgusu nedeniyle sigorta açısından konusuz kalan davada hüküm tesisine yer olmadığına hükmedilmiştir. Dolayısıyla, talep arttırım tarihi itibariyle davacılar vekilinin talebi uyarınca davacılar HMK’nın 331/1. maddesi uyarınca haksız duruma düştüğünden, arttırılan 504.169,04 TL tutar yönünden aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesi zorunluluğu doğmuştur. Bilirkişi raporunun 10. sayfasındaki tabloda davacıların maddi zararı ile sigorta şirketinin garameten sorumlu olduğu tutarlar arasındaki fark poliçe limitini aşan tutar olacağından davalı sürücü ve işleten …’ın bu aşkın tutarlardan aşağıdaki şekilde sorumluluğuna hükmedilmesi gerekmiştir.Manevi tazminat yönünden ise kusur durumu, sosyal ekonomik vaziyet tarafların çekmiş olduğu acı ve elem nazara alınarak,uygun miktarda tazminata hükmedilmiş olup, ZMMS sigorta şirketi yönünden ise kanunen manevi tazminat sorumluluğu bulunmadığından reddine karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir. “gerekçesiyle; Davanın KISMEN KABULÜ ile,Asıl davada;1-Maddi tazminat yönünden; davalı … yönünden; A) … için 84.209,12 TL’nin,B) … için 29.040,87 TL’nin,C) … için 25.508,46 TL’nin,D) … için 23.899,81 TL’nin,E) … için 15.896,35 TL’nin,F) … için 16.614,43 TL’nin kaza tarihi olan 13/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı …’tan (poliçe limitini aşan tutar) alınarak davacılara belirlenen tutarlar nispetinde ödenmesine,G) Davalı … şirketi yönünden davadan sonra poliçe limiti 310.000,00 TL ve fer’ileri tutarında ödeme yapıldığından konusuz kalmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,Birleşen davada;1-Manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;A)Davacı eş … yönünden 30.000,00 TL’nin,B)Davacı çocuk … yönünden 30.000,00 TL’nin,C)Davacı çocuk … yönünden 30.000,00 TL’nin,D)Davacı çocuk … yönünden 30.000,00 TL’nin,E)Davacı baba … yönünden 15.000,00 TL’nin,F)Davacı anne … yönünden 15.000,00 TL’nin kaza tarihi 13/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan alınarak davacılara payları nispetinde ödenmesine,G)Sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE karar verilmiş, karar davalı Üzeyir Işık vekili ile davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; her bir müvekkili için hükmedilen manevi tazminatın düşük olduğunu, daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, sigorta şirketinin dava devam ederken yaptığı kısmi ödeme nedeniyle konusuz kalan dava değeri için lehlerine hüküm kurup mahsup yapmak yerine davalılar lehine vekalet ücretine hükmetmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, dava açıldıktan sonra ödenen miktarla ilgili davalı ve sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücretinin ortadan kaldırılmasını istemiştir. Davalı… vekili istinaf dilekçesinde; kusurla ilgili raporun usul ve yasaya aykırı olduğunu, murisin anne ve babası için desteklik durumunun olmadığını, bordrodaki ücretinin dikkate alınması gerekirken tanık beyanlarına göre ücrete ekleme yapılarak hesaplama yapıldığını, raporun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca manevi tazminatın yüksek miktarda olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi, birleşen dava ise manevi tazminat istemine ilişkindir.İstinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, manevi tazminatın takdirinde TBK.nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, kazada ölen davacıların murisinin yaşı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde tutulduğunda, mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerinde bulunmasına göre, davalı … vekilinin tüm istinaf talepleri ile davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf taleplerinin HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacılar vekili mahkeme dosyasına verdiği 09/03/2018 tarihli dilekçesinde; davalılardan … şirketi tarafından 14/02/2018 tarihinde poliçe limiti olan 310.000,00 TL ve buna tekabül eden masraf ve avukatlık ücretinin toplamı olan 389.520,71 TL’nin taraflarına ödendiği belirtilmiş olup mahkemece bu nedenle gerekçeli kararında sigorta şirketi yönünden konusuz kalan davada karar tayinine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak dosyadaki belgelerden davacılar tarafından 13/01/2017 tarihinde sigorta şirketine başvuru yapıldığı, sigorta şirketinin ödeme yapmadığı, yargılama sırasında 14/02/2018 tarihinde poliçe limiti, masraf ve vekalet ücretinin yatırıldığı anlaşıldığından, davalı … şirketi ve davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmesini doğru olmadığı göz önünde tutulduğunda davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerektiği, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK.nun 353/1-b/2 maddesi uyarınca esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçe uyarınca;1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/04/2018 tarih ve 2017/119 Esas 2018/453 Karar sayılı kararına karşı davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK.353/1-b/1 maddesi uyarınca reddine,
1/1-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,1/2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … vekili tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,1/3-Alınması gereken 23.578,50-TL harçtan peşin yatırılan 2.525,72-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 21.052,78-TL nispi karar ilam harcının istinaf talebi reddedilen davalı …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 2-Davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK.353/1-b/2 maddesi uyarınca kısmen KABULÜNE, 2/1-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan 35,90-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davacılara İADESİNE, 2/2-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,2/3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,3-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/04/2018 tarih ve 2017/119 Esas 2018/453 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Asıl davada;3/1-Maddi tazminat yönünden; davalı … yönünden; A) … için, 84.209,12 TL’nin,B) … için, 29.040,87 TL’nin,C) … için, 25.508,46 TL’nin,D) … için, 23.899,81 TL’nin,E) … için, 15.896,35 TL’nin,F) … için, 16.614,43 TL’nin kaza tarihi 13/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı …’tan (poliçe limitini aşan tutar) alınarak davacılara belirlenen tutarlar nispetinde ödenmesine,G) Davalı … şirketi yönünden davadan sonra poliçe limiti 310.000,00 TL ve fer’ileri tutarında ödeme yapıldığından konusuz kalmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,3/2-Alınması gereken 13.331,99 TL harçtan peşin alınan ve talep arttırım suretiyle ikmal olunan toplam 1.753,39 TL harcın mahsubu ile, bakiye 11.578,60 TL’nin davalılardan …’tan tahsili ile hazineye gelir kaydına,3/3-Davacı tarafından sarfedilen, 31.40 TL peşin harç, 31.40 TL başvuru harcı, 4.60 TL vekalet harcı, 1.721,99 TL ıslah harcı olmak üzere cem’an 1.789,39 TL’den ibaret harcın davalı …’tan alınarak davacılara ödenmesine,3/4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen toplam miktar üzerinden hesap edilen 17.660,14 TL nisbi vekalet ücretinin davalı …’ tan alınarak davacılara ödenmesine; davacılar vekilince talep arttırım dilekçesinde avukatlık ücretlerinin de ödendiği belirtildiğinden başlangıçta açılan 1.000,00 TL’lik tutar yönünden de davalı … aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,Birleşen davada;4/1-Manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile;A) Davacı eş … yönünden 30.000,00 TL’nin,B) Davacı çocuk … yönünden 30.000,00 TL’nin,C) Davacı çocuk … yönünden 30.000,00 TL’nin,D) Davacı çocuk … yönünden 30.000,00 TL’nin,E) Davacı baba … yönünden 15.000,00 TL’nin,F) Davacı anne … yönünden 15.000,00 TL’nin kaza tarihi 13/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’tan alınarak davacılara payları nispetinde ödenmesine,G) Sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin REDDİNE, 4/2-Alınması gereken 10.246,50 TL harçtan peşin alınan 956.35 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.290,15 TL harcın davalılardan …’tan alınarak davacılara ödenmesine,4/3-Davacılar tarafından sarfedilen 31.40 TL başvuru harcı, 956.35 TL peşin harç, 4.60 TL vekalet harcı olmak üzere cem’an 992.35 TL’den ibaret harcın davalı …’tan alınarak davacılara ödenmesine,4/4-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen toplam miktar üzerinden hesap edilen 14.750,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalı …’ tan alınarak davacılara ödenmesine;4/5-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 13.150,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a ödenmesine,4/6-Davalı … şirketi kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 1.00 TL nisbi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … şirketine ödenmesine,4/7-Asıl ve birleşen davalar kapsamında davacılar tarafından sarfedilen, 435.80 TL talimat, posta ve tebligat giderleri, 1.200,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere cem’an 1.635,80 TL’den ibaret yargılama giderinin her iki davadaki kabul ve ret oranları nazara alınarak 989,90 TL’sinin davalı …’tan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,4/8-HMK’nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … ile ilgili maddi tazminat yönünden 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31.inci maddesiyle değişik HMK.nun 361/1. madde hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, diğer davacılar yönünden HMK.nun 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/10/2020