Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2122 E. 2020/3474 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2122
KARAR NO: 2020/3474
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2018
NUMARASI: 2016/65 E. – 2018/597 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş Nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı araç sürücüsü …’in, plakası ve sürücüsü kim olduğu bilinmeyen traktörün neden olduğu 14/06/2015 günlü trafik kazasında hayatını kaybettiğini, hamur ve pişi ustası olarak çalışan ve haftalık 500,00-TL gelire sahip bulunan …’in ölümü ile, davacı eş ve çocuklarının desteğinden yoksun kaldıklarını, … Sigorta ve Güvence Hesabına yapılan başvurulardan ise sonuç alınamadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) davacı eş … için 15.000,00-T, davacı çocuk … için 50,00-TL, davcı çocuk … için 400,00-TL, davacı çocuk … için 1.500,00-TL, davacı çocuk … için 1.500,00-TL, davacı çocuk … için 1.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderlerine karşılık olmak üzere de 50,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikten davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 25/01/2018 günlü ıslah dilekçesi ile de …’in destek tazminatı isteğine ilişkin olan istek miktarını 144.361,11-TL’ye, … için olan destek tazminatı istek miktarını 87.429,55-TL’ye, … için olan destek tazminatı istek miktarını 25.675,97-TL’ye, … için olan destek tazminatı istek miktarını 13.693,70-TL’ye, … için olan destek tazminatı istek miktarını 5.996,12-TL’ye ve … için olan destek tazminatı istek miktarını 3.750,05-TL’ye, cenaze ve defin giderine ilişkin istek miktarını da 400,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır. Davalı Güvence Hesabı vekili cevabında özetle; davcı tarafın öncelikle talep konusu kazaya plakası ve sürücüsü belirlenemeyen bir aracın karıştığını kanıtlaması gerektiğini, zira kaza anında araçta yolcu olarak bulunan davcı …’in18/06/2015 tarihinde verdiği ifadesinde, kazaya karışan bir traktörün varlığından söz etmediğini, sorumlulukları yoluna gidilecek olur ise de, davacı tarafın kusur durumunun ve uğradıkları destek zararını kanıtlaması gerektiğini, avans faiz talebinin de yerinde olmadığını belirterek davaya karşı koymuştur. Davalı sigorta şirketi vekili ise cevabında özetle; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM sigortası Genel Şartları’na göre, sigortalı araç sürücüsünün kusuru neticesinde vefat etmiş olması nedeniyle taleplerin teminat dışı olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliler, bilirkişi raporları, olayla ilgili olarak yapılan soruşturmaya ilişkin belgeler ile tüm dosya kapsamı gözetilerek, kazanın oluşumunda plakası belirlenemeyen traktör sürücüsünün %75 oranında, müteveffa …’in ise %25 oranında kusurlu olduğu benimsenmek suretiyle, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporu ve ıslah doğrultusunda; “-Davanın KABULÜ İLE, Davacı … yararına 144.361,11-TL destekten yoksun kalma tazminatının (108.271,83-TL’si güvence hesabının ve 36.090,28-TL’sinin … sigorta’nın sorumlu olmak kaydıyla ) 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumluluk oranlarıyla bağlı kalınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, Davacı … yararına 87.429,55-TL destekten yoksun kalma tazminatının (65.572,16-TL’si güvence hesabının ve 21.857,39-TL’sinin … sigorta’nın sorumlu olmak kaydıyla ) 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumluluk oranlarıyla bağlı kalınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, Davacı … yararına 25.675,97-TL destekten yoksun kalma tazminatının (19.256,98-TL’si güvence hesabının ve 6.418,99-TL’sinin … sigorta’nın sorumlu olmak kaydıyla ) 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumluluk oranlarıyla bağlı kalınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, Davacı … yararına 13.696,93-TL destekten yoksun kalma tazminatının (10.272,70-TL’si güvence hesabının ve 3.424,23-TL’sinin … sigorta’nın sorumlu olmak kaydıyla ) 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumluluk oranlarıyla bağlı kalınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, Davacı … yararına 5.996,12-TL destekten yoksun kalma tazminatının (4.497,09-TL’si güvence hesabının ve 1.499,03-TL’sinin … sigorta’nın sorumlu olmak kaydıyla ) 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumluluk oranlarıyla bağlı kalınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,Davacı … yararına 3.750,05-TL destekten yoksun kalma tazminatının (2.812,54-TL’si güvence hesabının ve 937,51-TL’sinin … sigorta’nın sorumlu olmak kaydıyla ) 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumluluk oranlarıyla bağlı kalınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, 400,00-TL cenaze yardımının (davalı güvence hesabının 300,00-TL davalı … sigortanın 100,00-TL’den sorumlu olmak kaydıyla) 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan sorumluluk oranlarıyla bağlı kalınarak müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine”, karar verilmiştir. Karara karşı davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından süresi içerisinde ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf nedenleri; dava açmadan önce vekil edeni kuruma yapılmış bir başvuru olmadığından, davanın öncelikle başvuru yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca destek zararının da 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMM Sigortası Genel Şartları uyarınca belirlenmesi yoluna gidilmesi gerekirken, PMF yaşam tablosunun kullanıldığı 04/12/2017 günlü bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının doğru olmadığı, kabule göre de vekil edeninin sadece bedensel zararlardan sorumlu olup, cenaze ve defin giderlerinden sorumlu tutulamayacağına ilişkindir. Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf nedenleri ise; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar’a göre, desteğin kusuruna isabet eden zararın teminat dışı bırakıldığının dikkate alınmadığı, bu konudaki hukuk genel kurulunun 01/11/2017 gün ve 2017/1315-2017/1239 sayılı kararının göz ardı edildiği, kabule göre de kusur oranlarının hatalı belirlendiği, zarar hesaplamasının uzman bir bilirkişi aracılığıyla yapılmadığı ve dava tarihi yerine 29/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasının da hatalı olduğu hususlarına yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderlerinin tazmini isteğine ilişkindir. 1-Dosya kapsamından; davalı sigorta şirketi nezdinde 01/08/2014-01/08/2015 tarihleri arasını kapsar biçimde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı araçla, plakası ve sürücüsü belirlenemeyen traktörün karıştığı 14/06/2015 günlü trafik kazasında sigortalı aracın maliki ve sürücüsü olduğu görülen …’in hayatını kaybettiği anlaşıldığını, konusunda uzman İTÜ Karayolu ve Trafik Mühendisini Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. … tarafından düzenlenen olaya ve dosyaya uygun denetlenebilir gerekçeler içeren 11/09/2017 günlü kusur raporunda kazanın oluşumunda müteveffanın %25 oranında, karşı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu bulunduğunun belirlenmiş olmasında ve bu raporun davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesine rağmen rapora karşı herhangi bir itirazda bulunulmamış olması karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, Karayolları Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartlarında yapılan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik, 14/06/2015 günlü kaza tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş ise de, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamını belirleyen poliçenin başlangıç tarihinin 01/08/2014 tarihi olduğu gözetildiğinde genel şartlarda yapılan değişikliklerin somut olaya uygulanamayacağı, poliçenin düzenlenme tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü- işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı, araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmadına ve bu durumda TBK’nın 135.maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının da birleştiğinden söz edilemeyeceğine, tazminat hesaplama uzmanı tarafından düzenlendiği anlaşılan ve hükme esas alınan 04/12/2017 günlü raporun her iki davalı vekiline usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde rapordaki hesaplama şekli ve yöntemi ile davalıların hangi tazminattan ne miktarda sorumlu olduğuna ilişkin belirleme ve değerlendirmeye yönelik olarak herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetildiğinde, bu durumun davacılar için usulü kazanılmış hak oluşturması ve mahkemece kusur durumları gözetilerek her bir davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının da ayrı ayrı belirlenmiş olması karşısında yazılı biçim ve şekilde davalıların talep konusu tüm tazminatlardan her iki davalının da sorumluluğu yoluna gidilmiş olmasında bir yanılgı tespit edilemediğinden davalıların bu yönlere ilişen istinaf itirazları isabetsizdir. 2-Davalı Güvence Hesabı vekilinin davadan önce başvuru yapılmadığına ilişkin istinaf nedeni ile davalı sigorta şirketi vekilinin ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanabileceğine ilişkin istinaf itirazlarına gelince; dosya kapsamından, davacılar vekilince talep konusu kaza nedeniyle hem davalı sigorta şirketine, hem de Güvence Hesabına başvuruda bulunduğu taleplerin ilgili kurumları 16/12/2015 tarihinde ulaştığı ve sigorta şirketinin bu talebi 21/12/2015 günlü cevapla reddettiği, güvence hesabının 25/12/2015 günlü cevapla 112.398,00-TL tazminat ödemesi yapabileceklerini bildirdiği, ancak yapılan bir ödeme olduğunu ileri sürmediği görülmüştür. Bu durumda davalı güvence hesabı vekilinin başvuruda bulunulmaması nedeniyle davanın reddi gerektiğine ilişkin istinaf itirazı yerinde olmadığı gibi mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda temerrüt tarihi olduğu görülen 29/12/2015 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olmasında da bir yanılgı bulunmadığından bu yöne ilişen davalı sigorta şirketi istinaf itirazı da yersiz bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davalıların tüm istinaf başvurularının reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıdaki başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca istinaf yasa yoluna başvuran davalı … Sigorta A.Ş’ den alınması gereken 4.804,06-TL nispi istinaf ve karar ve ilam harcından, bu davalı tarafından istinaf başvurusu sırasında maktu ve peşin harç toplamı olarak peşin şekilde yatırıldığı anlaşılan 1.201,01-TL’nin düşümü ile kalan 3.603,05-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca istinaf yasa yoluna başvuran davalı Güvence Hesabından alınması gereken 14.412,26-TL nispi istinaf ve karar ve ilam harcından, bu davalı tarafından istinaf başvurusu sırasında maktu ve peşin harç toplamı olarak peşin şekilde yatırıldığı anlaşılan 3.638,97-TL’nin düşümü ile kalan 10.773,29-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının davalı Güvence Hesabından alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 361. gereğince, tebliğden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.08/10/2020