Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/2113 E. 2020/3420 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2113
KARAR NO: 2020/3420
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2018
NUMARASI: 2015/521 E., 2018/548 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 28.03.2015 günü saat 19.40 sıralarında dava dışı sürücü …’ın sevk idaresindeki Tramvay’ın Yavuz Selim Tramvay durağında durup yolcusunu indirdikten sonra hareket ettiği esnada, müvekkilleri … ve …’un 2011 doğumlu çocukları yaya …’nun iki vagon arasındaki kuplan diye isimlendirilen bağlantı bölgesine düşerek vagonun altında kalıp genel vücut travması ve iç kanama sonucu vefat ettiğini, buna ilişkin olarak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/34557 soruşturma nolu dosyasında müteveffanın kusurlu olması nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini, mülkiyeti … A.Ş’ye ait olan tramvayın 01/08/2014-01/08/2015 tarihleri arasında geçerli … poliçe nolu trafik sigortası ile davalı … şirketine sigortalı olduğunu, bu poliçe kapsamında davalı … şirketinin sorumluluğuna gidilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle şimdilik 1.000-TL belirsiz maddi tazminatın davalı … şirketinden kaza tarihi olan 28/03/2015’den itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili daha sonra tazminat miktarını 143.321,62 TL arttırarak toplam 144.321, 62 TL tazminatın müracaat tarihi olan 21/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde Zorunlu Karayolları Taşıma Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin maddi tazminat talepleri açısından poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında davacının zararlarını gidermekle yükümlü olduğunu, oluşan kazanın tespit tutanağından da görüleceği üzere davacıların desteğinin kusurlu hareketi nedeniyle kazanın oluştuğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalanan aracın sürücüsüne izafe edilecek bir kusurun bulunmadığını, kaza yapan aracın tramvay olduğunu ve kazanın meydana geldiği yerin kara yolu olmadığını, aracın karayolunda işletilmesi sırasında meydana gelmediğini, bu sebeple talep edilen tazminatın poliçe teminatı dışında olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Mahkememizce icra edilen yargılama ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde itibar edilen ve hükme esas alınan 2. bilirkişi ek raporunda belirlenen kazanın oluş şekline göre, tramvayın makinisti …’a kusur izafesi için bir sebep olmadığı, tramvay isletmesinin de kazanın meydana etkili olabilecek her hangi bir hizmet kusuru görülemediği, davacının telefonla konuşması veya başka sebeple 4 yaşındaki çocuğunu serbest bırakması, çocuğunda yürürken gösterdiği dikkatsizlik sonucu hat boşluğuna düşmesiyle meydana gelen kazada; davacı baba …’nun tam olarak sorumlu ve kusurlu sayılmasının uygun olacağının kabul edilmesi halinde; Kazaya karışan … plakalı Tramvay’ın, makinisti (sürücüsü) … ile aracın sigortalı ve ticari sahibinin (işleteni) … A.Ş.’nin kusuru bulunmadığından, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1. Maddesine göre doğan zarardan dolayı sorumlu olamayacağı, buna göre … plakalı Tramvay’ın sigortacısı, davalı … Sigorta A.Ş’nin de destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu tutulamayacağı kanaatine varılmıştır gerekçesiyle; davanın REDDİNE karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kusurlu olsa da müvekkillerinin zorunlu sigorta kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı alınabileceği yönünde yargıtay kararları olduğunu, davacı baba kusurlu olsa bile kusursuz olan davacı anne yönünden hesaplama yapılması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozularak müvekkillerinin mağduriyetlerinin giderilmesini talep etmiştir. Dava, trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacıların maddi zararlarının davalı … şirketinden tahsili istemine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan inceleme sonunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporlarında belirtildiği gibi sigortalıya atfedilecek her hangi bir kusurun olmamasına ve yerel mahkeme tarafından da bu husustaki raporların hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/05/2018 tarih ve 2015/521 esas 2018548 karar sayılı mahkeme kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL maktu karar ilam harcının düşümü ile 18,50-TL karar ilam harcının istinaf eden davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31. maddesiyle değişik HMK.nun 361/1. madde hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 01/10/2020