Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1973 E. 2020/3621 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1973
KARAR NO: 2020/3621
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/02/2018
NUMARASI: 2014/490 E., 2018/172 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; 08.02.2012 tarihinde davalı …’ın sevk ve yönetimindeki diğer davalı şirkete ait aracın davacıya ait araca çarparak davacının kalıcı ve ağır bir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini belirterek, 500,00 TL tedavi gideri, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL sürekli iş göremezlik kayıplarının hesaplatılarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 2000,00 TL maddi tazminatın sürücü ve işleten yönünden kaza tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılardan tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen olayda müvekkili davalının kusurunun olmadığını, davacıda güç kaybı olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kusuru ve zararı ispat etmesi gerektiğini, tedavi masraflarının talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; aracın maliki olduklarını, ancak aracın başka araçlar ile birlikte araç kiralama sözleşmesi ile İnönü Üniversitesine kiralandığını, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını, müvekkili ile davalı sürücünün adresinin Malatya ili olduğunu, ayrıca dava da Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Malatya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, Malatya …ne ihbar edilmiştir. İhbar olunan vekili yazılı beyanında; davada taraf olmadıklarını, haklarında karar tayinine yer olmadığına karar verilmesini istediklerini, aracı kiraladıklarının doğru olduğunu, ancak işleten sıfatları olmadığını belirtmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davalı … vekilinin husumete yönelik itirazları davacı tarafça kabul edilmemiş olsa da; dosyaya sunulan 6 adet sürücüsüz ve yakıtsız hizmet aracı kiralama hizmet alımına ait sözleşme uyarınca kazaya karışan aracın davalı … şirketi tarafından ihbar olunan İnönü Üniversitesine kiralandığı, sözleşme süresinin 01.06.2011 -31.05.2012 tarihleri olarak belirlendiği, yine ihbar olunan tarafından sunulan kayıtlara göre ihbar olunun İnönü Üniversitesi tarafından davalı … hakkında davaya konu kaza yönünden disiplin soruşturması yapılıp uyarma cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, gözetilerek ayrıca bu konuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/21615 Esas, 2016/10988 Karar sayılı kararında da anlatıldığı üzere kazaya karışan araç üzerinde fiili hakimiyetin davalı …de bulunmadığı gibi araçtan ekonomik olarak yararlananın da davalı … değil, ihbar olunan üniversite olduğu davalı …’in işletenlik sıfatının kalmadığı kanaatiyle davalı … yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yönünden reddine, Diğer davalılar yönünden ise; davalı …’ın sürücü olması, davalı … şirketinin ise sigorta poliçesi nedeniyle sorumluluğu bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce maluliyet, kusur ve maddi zararlar yönünden bilirkişi incelemesi yapılmış, alınan raporların oluşa uygun, bilimsel verilere dayalı, denetime elverişli olduğu görülmekle hükme esas alınmış, geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri zararı kalemleri yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, belirlenen ve talep edilen tedavi giderinin ise SGK tarafından karşılandığı tespit edilmekle bu yönden talebin reddine, Manevi tazminat talebi bakımından; davalı …’ın sürücü olması nedeniyle haksız fiili işleyen olarak sorumluluğu bulunmaktadır. Kazanın oluş biçimi, davacının geçici maluliyet süresi, kazadaki kusur oranları, davalı …’in sosyal ekonomik durumu dikkate alınarak manevi tazminat davasının davalı … yönünden kısmen kabulü gerektiği kanaati hasıl olmuş; davalı … yönünden ise yukarıda anlatıldığı suretle kira ilişkisi nedeniyle işletenlik sıfatının kalmadığı belirlenmekle manevi tazminat talebi yönünden de talebin pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine dair karar vermek gerektiği” gerekçesiyle; 1-Maddi tazminat davası yönünden; Davalı … LTD. ŞTİ. yönünden açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile REDDİNE, Davalılar … ve … Sigorta yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 14.066,95 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 03.10.2013 tarihinden, davalı … yönünden 08.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … Sigortadan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2.Manevi tazminat davası yönünden; Davalı … LTD. ŞTİ. yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile REDDİNE, Davalı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 08.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE karar verilmiştir. Verilen karar karşı davacı vekili tarafından istinaf isteminde bulunulmuştur. Davacı vekilinin istinaf sebepleri; manevi tazminatın düşük takdir edildiği, davalı … Ltd. Şti.nin işleten olduğu, husumetten red kararının hatalı olduğu, ayrıca kararda bu davalı yönünden vekalet ücretine hükmedildiği, aracın kiralandığının taraflarınca bilinmesi mümkün olmadığından bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu, hususlarına ilişkindir. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan inceleme sonunda; Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacının yaşı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Bu nedenle davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazının reddi gerekmiştir. Davalı … Ltd. Şti.nin toplanan delillerden işleten olmadığı, bu suretle elde ki davanın adı geçen davalıya yöneltilemeyeceği anlaşıldığından, bu davalı aleyhine açılmış olan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması isabetli ise de, aracın kiralandığının davacı tarafça bilinmesi mümkün olmadığından aleyhine açılan dava husumet nedeniyle reddedilen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır.Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf itirazı bu yönden yerinde bulunmakla davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına ve davalı … Ltd. Şti. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca; 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2018 gün ve 2014/490 Esas, 2018/172 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b/2 maddesi gereğince KABULÜNE, 1/1-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2018 gün ve 2014/490 Esas, 2018/172 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2/1-Maddi tazminat davası yönünden; -Davalı … LTD. ŞTİ. yönünden açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile REDDİNE, -Davalılar … ve … Sigorta yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 14.066,95 TL maddi tazminatın davalı … yönünden 03.10.2013 tarihinden, davalı … yönünden 08.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … Sigortadan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2/2-Manevi tazminat davası yönünden; -Davalı … LTD. ŞTİ. yönünden davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile REDDİNE, -Davalı … yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 08.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2/3-Alınması gerekli 960,91 TL harcın, 177,65 TL’ si dava açılırken peşin olarak, 28,00 TL’ si ıslah ile birlikte, 18,00 TL’ si de tamamlama harcı olarak alındığından bakiye 737,26 TL harcın davalı … ile davalı … den alınmasına, 2/4-Davacı tarafından sarf edilen 205,70 TL harç gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 429,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.035,10 TL’ nin davanın kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak 1.884,50 TL’ nin davalılar … ile davalı … den tahsiline, kalan 150,60 TL giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 2/5-Davalı …. Tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 2/6-Davalı … LTD. ŞTİ. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 2/7-Karar tarihinde yürürlükte olan AÜTT gereğince maddi tazminat talebi yönünden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … LTD. ŞTİ.’ ye verilmesine, 2/8-Karar tarihinde yürürlükte olan AÜTT gereğince maddi tazminat talebi açısından 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı … ile davalı … den alınarak davacıya verilmesine, 2/9-Karar tarihinde yürürlükte olan AÜTT gereğince manevi tazminat talebi açısından 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine, 2/10-Karar tarihinde yürürlükte olan AÜTT gereğince 1.123,96 TL vekalet ücretinin maddi tazminatın reddedilen kısmı gözetilerek davacıdan alınarak davalı … Sigortaya verilmesine,
2/11-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.30/10/2020