Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1955 E. 2020/3567 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1955
KARAR NO: 2020/3567
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2017
NUMARASI: 2015/746 E. – 2017/1029 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı Vekili; 05/06/2015 günü saat 23:30 sıralarında davalılardan … yönetimindeki … plakalı aracın hakimiyetini kaybederek yol kenarında bekleyen yaya …’a çarptığını, çarpmanın etkisiyle 25 metre savrulan …’ın kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, 1989 doğumlu …’ın kazadan önce bekar olduğunu, … Ltd. Şti’de şoför olarak çalıştığını ve 950,00 TL net maaş aldığını, destekten yoksun kalma tazminatının bu maaş üzerinden hesaplanması gerektiğini, ölenin bakmakla yükümlü olduğu 1960 doğumlu babası …, 1961 doğumlu annesi … ile 1994 doğumlu kardeşi …’ın kaldığını, müteveffanın ölümü ile davacı anne ve babasının maddi ve manevi destekten yoksun kaldığını, kardeşinin ise manevi desteğinden yoksun kaldığını, müteveffa için birçok cenaze ve defin gideri ve dinsel yükümlülükler için masraf yapıldığını, bu masraflardan ve destekten yoksun kalma tazminatlarındann davalı …’nin sorumlu olduğnu, davacıların çocuklarının ölümünden manevi olarak üzüntü duyduklarını belirtmiş ve adli müzaheret talebinin kabulüne karar verilmesini, şimdilik 20.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, 10.000,00 TL cenaze masraflarının davalılardan yasal faizi ile birlikte tahsiline toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan …’den tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Bilahare 02/09/2015 tarihli dilekçesinde maddi tazminat talebini davacı … yönünden 9.500,00 TL destekten yoksunluk + 500,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 10.000,00 TL ;davacı … yönünden ise 9.500,00 TL destekten yoksunluk + 500,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 10.000,00 TL ve toplamda 20.000,00 TL olarak açıklamıştır. Davalı …, kendisinin % 100 kusurlu gösterildiğini, ancak bunun doğru olmadığını, müteveffa …’ın gece vakti kendisini gösterecek kıyafet giymeden yola çıktığını, olayda kendisinin kusursuz olduğunu, kaza anında 70-80 Km/s olduğunu, olay yerinde 40 metrelik fren izinin kendisinin hızının en çok 80 Km/s olduğunu gösterdiğini, tutalan tutanakta kusur dağılımının yapılmadığını, olayın kendisinin şeridinde meydana geldiğinden kusursuz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Vekili, Kara Yolları Trafik Kanununun 109. Maddesi hükmü gereğince Motorlu araç kazalarından doğan zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zarar ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde zaman aşımına uğradığını, davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini öncelikle taraflarına tebliğ edilmesi girektiğini, yine kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur, tazminat ve davalıların destek miktarı yönlerinden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini,, kabul anlamanı gelmemek kaydıyla tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılması gerektiğini, davacının kusurunun arıştırılmasını ve tazminattın indirilmesini, izah edilen nedenler ile haksız ve danın reddine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda “Dava, trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacıların destek tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Somut olayda 05/06/2015 tarihinde davalı … şirketine ZMMS poliçesi bulunan ve diğer davalı … yönetimindeki aracın Güneysu istikametinden Rize istikametine doğru seyir halinde iken gece karanlığında ve aydınlatmanın olmadığı yerde seyir şeridi içinde bulunan yaya …’a çarpması neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde iki yönlü taşıt trafiğine açık ve aydınlatmanın olmadığı yerde gece karanlığında yol içerisinde bulunan müteveffanın asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün far ışığı altındaki görüş alanını gerektiği şekilde kontrol etmemesi nedeniyle seyir şeridi içinde bulunan yayayı geç fark etmesi sebebiyle tali kusurlu olduğu, tüm dosya kapsamı, ceza dava dosyasında düzenlettirilen 20/07/2015 tarihli ATK raporu ile mahkememizce tanzim ettirilen kusur raporundan anlaşılmıştır. Açıklanan nedenler ile aktüerya bilirkişisi marifetiyle hesaplanan ve müteveffanın kusur durumu nazara alınarak, davalı sürücünün kusur oranına isabet eden miktar itibariyle davacı anne ve babanın destek tazminatı taleplerinin kabulüne, kadri maruf bulunan cenaze ve defin giderlerinin anne ve baba arasında paylaştırılarak ödenecek tazminata eklenmek suretiyle davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiş, yine kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak davacılar lehine 5.000,00 TL şer manevi tazminat takdirine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle “Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1-Davacı … için 8.044,75 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 181,50 TL cenaze ve defin gideri, davacı … için 7.720,74 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 181,50 TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan 05/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile ve faizin dava tarihinden işlemesi kaydıyla) tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Davacılar … ve … için ayrı ayrı 5.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karara karşı. davacılar vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştu.İstinaf nedenleri: İstinaf başvurusunda bulunan davacılar vekilinin istinaf nedenleri: Hatalı olarak tespit edilen kusur oranına göre destektenten yoksunluk ve maddi tazminat hesabı yapılması, hükmolunan manevi tazminat miktarının düşük bulunması nedenlerine ilişkindir. İstinaf başvurusunda bulunan davacıların sıfat ve istinaf nedenleri ve kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede: 1- Dava konusu kaza ile ilgili tutulan K.T. Tutanağında olay yerinde kimse bulunmadığından kusur kanaatine varılamadığı yazılı olup, ceza yargılaması sırasında alınan ATK … Trafik İhtisas Dairesi 20/07/2015 tarihli raporunda “a)Şüpheli sürücü sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, far aşağının aydınlattığı görüş alanını kontrol etmek için, hızını görüş mesafesine göre ayarlaması, teyakkuzla seyrini sürdürmeye önem ve özen göstermesi gerekmekte iken bu hususlara riayet etmemiş, mevcut hızı ile mahale yaklaşmış, far ışığı altındaki görüş alanını gerektiği şekilde kontrol etmemesi nedeniyle seyir şeridi içerisinde bulunan yayayı geç fark ederek, aldığı fren ve sağa direksiyon tedbirinde etkisiz kalarak yayaya çarpmış olup dikkatsiz ve kontrolsüz seyri ile olayın meydana gelmesine sebebiyet vermiş olmakla tali derecede kusurludur.b) Müteveffa yaya, … iki yönlü taşıt trafiğine açık ve aydınlatmanın olmadığı yerde gece karanlığında yol içerisinde bulunarak can güvenliğini tehlikeye düşürmüş olmakla asli derecede kusurludur.Belirtilen hususlar muvacehesinde meydana gelen olayda; Şüpheli sürücü …’in tali derecede kusurlu olduğu, müteveffa yaya …’ın asli derecede kusurlu olduğunun” bildirildiği, mahkemece hükme esas alınan 17/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda da gerekçeleri gösterilmek suretiye ATK raporundaki kusur durumu dikkate alınarak taraflardan davacıların desteği …’a %75; davalı araç sürücüsüne de %25 oranında kusur izafe edilmiş olup; varılan sonuç itibariyle kusur dağılımına ilişkin bilirkişi raporundaki gerekçeler dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğundan ve ölen yaya desteğin kusurunun tazminat hesabında dikkate alınması doğru bulunduğundan, davacılar vekilinin kusur oranına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Davacılar vekilinin mahkemece hükmolunan manevi tazminat miktarlarının düşük kaldığına ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın gelişim şekli, kusur durumu, ölen desteğin meydana gelen kaza tarihinde 26 yaşında olması, davacıların olay nedeniyle yaşamış olduğu acı ve üzüntü, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda davacı anne ve baba lehine lehine takdir edilen manevi tazminat miktarı az olup, davacı anne ve baba lehine daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacı kardeş için mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının ise yeterli bulunduğu kanaatine varılmakla, davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin kısmen kabulüne, mahkemece verilen kararın HMK 353/1-b/2 maddesi gereğince kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan ve ret edilen istinaf itirazları nedeniyle oluşan kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle, davacı anne … ve davacı baba … lehine ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminat takdir edilmesi suretiyle yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2017 tarih ve 2015/746 E.- 2017/1029 K. sayılı kararına karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle KISMEN KABULÜNE, 2- Davacılar tarafından yatırılan nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 5- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2017 tarih ve 2015/746 E.- 2017/1029 K. sayılı kararının HMK m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 5/1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen Kabulü ile davacı … için 8.044,75 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 181,50 TL cenaze ve defin gideri, davacı … için 7.720,74 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile, 181,50 TL cenaze ve defin giderinin ( davalı … yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak) davalı … yönünden dava tarihinden, diğer davalı … yönünden ise 05/06/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen TAHSİLİ ile davacılara VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, 5/2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacılar … ve … için 10.000,00’er TL; davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den TAHSİLİ ile davacılaraVERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5/3-Maddi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre alınması gereken 1.101,75 TL karar harcından daha önce peşin olarak yatırılan 2.050,00 TL karar harcının maddi tazminata ilişkin kısmı olan 275,43 TL’sinin mahsubu ile bakiye 826,31 davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir KAYDINA, 5/4-Manevi tazminat yönünden hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken 1.707,75 TL karar harcından daha önce peşin olarak yatırılan 2.050,00 TL karar harcının manevi tazminata ilişkin kısmı olan 1.774,57 TL’sinin mahsubu ile bakiye 66,82 TL’sinin talebi halinde davacılara İADESİNE, 5/5-Davacılar tarafından maddi tazminat nedeniyle yapılan posta ve tebligat masrafı 166,10 TL bilirkişi masrafı 1.400,00 TL olmak üzere toplam 1.566,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre 1.262,94 TL’sinin davalılardan (davalı … poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 5/6-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminatın kabul edilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 5/7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminatın kabul edilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, 5/8-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminatın kabul edilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile bu davacıya verilmesine, 5/9-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminatın kabul edilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile bu davacıya verilmesine, 5/10-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminatın kabul edilen kısmı nedeniyle hüküm tarihinden yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1980,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile bu davacıya verilmesine, 5/11-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen maddi tazminatı nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1.773,75 TL vekalet ücretinin bu davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 5/12-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı …’ın reddedilen maddi tazminatı nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin bu davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 5/13-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak tahsili ile davalı …’e verilmesine, 5/14-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak tahsili ile davalı …’e verilmesine, 5/15-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat talebi nedeniyle hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 1.980,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak tahsili ile davalı …’e verilmesine, 5/16-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine, HMK. m.353/1-b/2 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.22/10/2020