Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1953 E. 2020/649 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1953
KARAR NO: 2020/649
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/02/2018
NUMARASI: 2015/220 E. – 2018/191 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın lastiğinin patlaması neticesinde meydana gelen 06/03/2013 günlü tek taraflı trafik kazasında araç içerisinde yolcu olarak bulunan, vekil edenlerin eşi ve babası olan destek …’nın hayatını kaybettiğini, davalı … şirketine yapılan başvuru neticesinde vekil edenlerine bir miktar ödeme yapılmış ise de yapılan ödemenin yetersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 500,00-TL olmak üzere 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 06/02/2017 günlü talep arttırım dilekçesi ile de davacı eş … için olan istek miktarının 18.330,90-TL’ye, davacı … için olan istek miktarını 1.727,04-TL’ye, davacı … için olan istek miktarını 2.103,15-TL’ye ve davacı … için olan istek miktarını da 3.216,29-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır. Davalı … vekili cevabında özetle, talep konusu kazaya neden olan … plaka sayılı aracın, vekil edeni şirket nezdinde ZMM sigortalı olduğunu, davacı tarafın başvurusu üzerine kendilerine 06/03/2013 tarihinde ibraname karşılığında 77.776,03-TL ödeme yapıldığını, görülmekte olan davanın ise KTK’nun 111.maddesinde belirtilen 2 yıllık hak düşünü süresinin geçirilmesinden sonra 14/05/2015 açıldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “1-Davanın kabulü ile, davacılardan … yönünden 18.330,97-TL, … yönünden 1.727,04-TL, … yönünden 2.103,15-TL ve … yönünden 3.216,29-TL olmak üzere toplam 25.377,45-TL destekten yoksun kalma tazminatının 21/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri; görülmekte olan davada 4 ayrı kişinin davacı olduğu gözetildiğinde her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, toplam tazminat miktarı üzerinden tek bir vekalet ücreti takdir edilmesinin isabetsiz bulunduğuna ilişkindir. Davalı … vekilinin istinaf nedenleri ise; KTK’nun 111.maddesi uyarınca görülmekte olan davada 2 yıllık hak düşümü süresinin geçirilmiş olduğu belirgin olduğu halde davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu hususuna yöneliktir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir. İstinaf edenlerin sıfatına, istinafların kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; 1-29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığına ilişkin davalar kesin olup, karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı 3.560,00-TL’ye çıkartılmıştır. Görülmekte olan davada; davacılar zorunlu dava arkadaşı konumunda olmayıp, ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunduklarından kesinlik sınırı her bir davacı için ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu durumda, davacılardan …, … ve … bakımından dava konusu olan ve istinaf isteğine konu bulunan kararlar miktarları itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunduğundan, davacılar …, … ve … vekili ile davalı vekilinin adı geçen bu davacılar bakımından verilen karara yönelik istinaf başvurularının ayrı ayrı usulden reddi gerekmiştir. 2- Davalı vekilinin, davacı …’ya ilişkin olarak verilen hüküm bölümüne yönelik istinaf itirazları değerlendirildiğinde, Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığına, sigorta şirketi tarafından davacı tarafa yapılan ödemeye ilişkin olarak, ibraname alındığı ileri sürülmüş ise de dosyaya ibraz edilen ibraname çıktısı altında davacı …’nın imzası olmaması ve esasen belgeyi saklamak ve varlığını kanıtlamakla yükümlü olan sigorta şirketince belge aslının ibraz edilememiş olması karşında, mahkemece geçerli bir ibranamenin bulunduğundan söz edilemeyeceğine ilişkin değerlendirmede de herhangi bir yanılgı tespit edilemediğine göre, davalı … vekilinin bu yöne ilişen istinaf başvurusu isabetsizdir. 3-Davacı … vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusuna gelince; görülmekte olan davada ihtiyari dava arkadaşı konumunda olan tüm davacılar yararına kabul edilen tazminat miktarları üzerinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri gözetilerek ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, belirlenen toplam tazminat miktarı üzerinden tek vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, ilk dedece mahkemesince verilen kararın HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan hususlar ile reddedilen istinaf itirazları da gözetilerek, yanılgılı olduğu belirlenen hususun düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Yukarıda başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı … vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (3) sayılı bentte açıklanan nedenle KABULÜNE, davacılar …, … ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenle HMK’nun 341/1, 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca USULDEN, davalı … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise kısmen yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenle HMK’nun 341/1, 346/1 ve 352.madde hükümleri uyarınca USULDEN ve kısmen de (2) sayılı bentte gösterilen nedenle HMK’nun 353/1-b/1madde hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı …’dan peşin olarak alındığı anlaşılan 35,90- maktu istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran diğer davacıların taleplerinin esası değerlendirilmediğinden kendilerinden harç alınmasına yer olmadığına, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … şirketinin istinaf isteğinin kısmen usulden kısmen esastan ret edildiği gözetildiğinde, esastan redde ilişkin olarak kendisinden alınması gereken 1.252,18-TLnispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 440,00-TL’nin düşümü ile kalan 812,18-TL harcın davalı … şirketinden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran taraflarca, istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren üzerlerinde bırakılmasına, 7-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/02/2018 gün ve 2015/220 E, -2018/191 sayılı kararının HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 7/1-Davanın kabulü ile, davacılardan … yönünden 18.330,97-TL, … yönünden 1.727,04-TL, … yönünden 2.103,15-TL ve … yönünden 3.216,29-TL olmak üzere toplam 25.377,45-TL destekten yoksun kalma tazminatının 21/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 7/2-Karar harcı 1.733,53-TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 107,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.625,83-TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine adına irad kaydına, 7/3-Davacılar tarafından yapılan 139,50-TL ilk masraf, 145,00-TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 884,45-TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 7/4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına, 7/5-Davacılardan …’nın yargılama sırasında vekille temsil edildiği anlaşıldığından, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihindeki AAÜT hükümleri uyarınca belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı … şirketinden alınarak davacı …’ya verilmesine, 7/6-Davacılar …, … ve …’nın da yargılama sırasında vekille temsil edildikleri anlaşıldığından ( davacı … yararına ayrıca vekalet ücreti takdir edilmiş olması nedeniyle, ilk derece mahkemesince hüküm altına alınan 3.045,00-TL toplam vekalet ücretinden davacı …’ya isabet edecek miktarın düşülmesi sonucunda kalan) 2.283,75-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılar …, … ve …’ ya verilmesine, 7/7- Yatırılan gider avansından varsa kullanılmayan kısmının talep halinde ilgilisine İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/06/2020