Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1938 E. 2020/551 K. 11.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1938
KARAR NO: 2020/551
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI: 2014/458 E. – 2018/291 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; müvekkilinin 26/05/2012 tarihinde saat 22:00 sularında, Kartal mevkiinden Harem – Kadıköy tarafına gitmek için bu hatlar arasında çalışan … plakalı minibüse bindiğini, ancak sürücü davacının araca tam olarak binmesini beklemeden aracı hareket ettirdiğinden düşmemek için sağ eliyle kapıdan tutmakta olan müvekkilinin kapının şoför tarafından dikkat edilmeksizin kapatılması sebebiyle sağ baş parmağının kapı ile demir aksam arasına sıkışması sonucu tırnak kısmında sağ baş parmağı kopması suretiyle yaralandığından bahisle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi tazminat ile 30.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalı … vekilinin cevap dilekçesi özetle ; kazanın davalı aracında meydana geldiğinin davacının soyut beyanı olduğu, teknik olarak yaralanmanın araç kapısına sıkışmasıyla mümkün olmayacağı, öyle olsa bile davacının gereken dikkat ve özeni göstermediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi özetle ; sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, maluliyetin tespiti gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ” 26/05/2012 davalı … kullanımında olup, davalı …’a ait olan ve davalı şirkette zorunlu trafik sigortası ile sigortalı hatlı minibüse davacının binmesi ve sürücü …’ın kapıyı kapatması sonucu davacının elinin sıkışmasına bağlı olarak davacının baş parmağının bir kısmının koptuğu, kazanın oluşuna ilişkin kusur raporunun oluşa uygun, denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınabileceği, buna karşın davalı sürücünün davacının araca bindiğinde alkollü olduğu savunması ile ilgili tedavi evrakına yansıyan bir kayıt olmadığı değerlendirilerek maddi tazminat davasının tam kabulüne; kazanın meydana geldiği tarih, kazada kusur durumu, yaralanmanın mahiyeti ve tarafların sosyal ekonomik durumu değerlendirilerek manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar vermek gerektiği” gerekçesi ile 1-Maddi tazminat davasının kabulü ile 43.103,51 TL tazminatın davalı … yönünden dava tarihinden davalı … ve … yönünden 26/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın 26/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar vermiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli karar bağlığında dava tarihinin hatalı yazıldığını, mahkemece hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 26/05/2012 davalı … kullanımında olup, davalı …’a ait olan ve davalı şirkette zorunlu trafik sigortası ile sigortalı hatlı minibüse davacının binmesi ve sürücü …’ın kapıyı kapatması sonucu davacının elinin sıkışmasına bağlı olarak davacının baş parmağının bir kısmının koptuğu ve davacının malul kaldığı anlaşılmıştır. Karar başlığında dava tarihinin sehven hatalı yazıldığı ancak bu durumun mahkemece her zaman düzeltilebileceği de göz önünde tutulduğunda davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacının yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Ancak bu durumun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1-b/2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2014/458 E., 2018/291 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1/b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, 1/1- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan 35,90-TL nispi karar ve ilam harcının istek halinde iadesine, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 1/3- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına, 2- İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2014/458 E., 2018/291 K sayılı kararının KALDIRILMASINA, 1-Maddi tazminat davasının kabulü ile 43.103,51 TL tazminatın davalı … yönünden dava tarihinden davalı … ve … yönünden 26/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2/1-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 20.000 TL manevi tazminatın 26/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2/2- Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 2.944,40- TL harcın, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 102,85 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 146,87 TL’nin toplamda 249,72 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 2.694,68- TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, 2/3- Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.366,20- TL harcın, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, 2/4-Maddi Tazminat talebi açısından kabul edilen 43.103,51 TL üzerinden davacı vekili yararına Avukatlık asgari ücret tarifesine göre 5.091,39 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/5-Manevi Tazminat talebi açısından kabul edilen 20.000 TL üzerinden davacı vekili yararına Avukatlık asgari ücret tarifesine göre 3.400,00- TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine, 2/6-Manevi Tazminat talebi açısından davalı … vekili yararına 3.400,00- TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, 2/7-Davacı tarafından sarf edilen 127,15 TL başvurma ve peşin harcı, 146,87 TL ıslah harcının toplamda 274,02 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 2/8-Davacı tarafından sarf edilen 450,00 TL posta ücreti ve 1.150 TL TL bilirkişi ücreti toplamda 1.600 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 2/9-Davalı … tarafından sarf edilen 170,35 TL’nin kabul ve red oranı gözetilerek 140,05- TL’nin üzerinde bırakılmasına, kalan 30,30- TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/06/2020