Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1931 E. 2020/662 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1931
KARAR NO: 2020/662
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/05/2018
NUMARASI: 2016/1149 E. – 2018/430 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:27/03/2012 olay tarihinde davacıların desteği …’ın sürücüsü, davalı … ‘nin ZMMS ( 13/03/2012-13/03/2013) sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın destek sürücünün tam kusuru ile yaptığı çift taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek, davacı eş … için 1.000-TL ( bedel arttırımı ile 179.718,83-TL) destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000-TL bakıcı gideri, 100-TL cenaze gideri ile diğer davalı … için 1.000-TL (bedel arttırımı ile 45.381,17-TL) destekten yoksun kalma tazminatının fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere kaza tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; 1-Dava kısmen reddi, kısmen kabulü ile, 2-Dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre hesaplanan davacı … için 179.718,83 TL, diğer davacı … için 45.281,17 TL olmak üzere Toplam: 225.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle beraber davalıdan alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin defin masrafı, tedavi ve bakım masraf talepleri bakımından ispat olunmayan ve yerinde görülmeyen 1.100,00 TL için davanın reddine, karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacıların desteğinin tam kusurlu olması nedeniyle taleplerinin sigorta teminat kapsamında bulunmadığını, kazaya karışan aracın özel araç olması nedeniyle avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 27/03/2012 olay tarihinde davacıların desteği …’ın sürücüsü, davalı … ‘nin ZMMS ( 13/03/2012-13/03/2013) sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın destek sürücünün tam kusuru ile yaptığı çift taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır. İstinaf talebinde bulunan tarafın sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine; dosya içindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; hükme esas alınan uzman bilirkişi raporundaki belirlemelerin ve hesap yönteminin oluşa, yerleşmiş uygulamalara uygun denetime elverir gerekçeler içermesine; 27/03/2012 olan kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yasal mevzuat ve Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları dikkate alındığında; sürücü- işleten destek ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile ölmüş olsun, ölüm destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğuran bir sonuç olduğundan; desteğin kusurunun destekten yoksun kalanlara yansıtılamayacağı; araç sürücüsünün veya işleteninin tam kusurlu olması halinde dahi 3.kişi konumunda olan destekten yoksun kalan kişinin sigorta şirketinden tazminat isteme hakkına sahip olduğu konusunda duraksama bulunmadığına; bu durumda 3.kişi sıfatıyla dava açan destekten yoksun kalan kişi bakımından TBK’nun 135. maddesinde düzenlenen alacaklı-borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun da gerçekleşmemiş olmasına; kaza tarihinden çok sonra 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartlarının somut olayda uygulanma yerinin bulunmamasına göre davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Yine, kazaya karışan dava konusu aracın malikinin ticari şirket olan … Ltd Şti olduğu, ticari şirkete ait aracın özel kullanımda olduğunun da ileri sürülemeyeceği göz önünde tutulduğunda, avans faizine hükmedilmesinde bir yanlışlık olmadığı göz önünde tutulduğunda davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 15.369,75-TL harçtan peşin yatırılan 3.842,43-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 11.527,32-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/06/2020