Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1929 E. 2020/624 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1929
KARAR NO: 2020/624
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI: 2016/686 E. – 2018/598 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirkette şoför olarak çalışan …’un … plakalı araç ile seyrederken 10.12.2009 tarihinde geçirdiği kaza dolayısıyla önce malul kaldığını, bilahare de vefat ettiğini, iş kazasına dayalı olarak müteveffanın mirasçıları tarafından hem müvekkili hem de davalı … aleyhine Bakırköy 24. İş Mahkemesi’nin 2013/136 Esas numaralı dosyasında açılan davanın tüm taraflar aleyhine sonuçlanması ve Yargıtay’ca da onanması üzerine kararın mirasçılar tarafından Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından sadece müvekkili aleyhine ilamlı icra takibine konu yapıldığını, takip sonucunda mirasçılara (icra dosyasına) 36.800,00- TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden davalı şirketin sorumlu tutulmadığı manevi tazminatın düşülerek kalan (maddi tazminat + faiz + yargılama gideri olmak üzere) 20.068,00- TL’nİn tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalı şirketin itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı şirketin itirazlarının hukuksal dayanağının bulunmadığını belirterek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile % 20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Kazaya karışan aracın trafik sigortası ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde ve kendi maluliyetinin oluşmasında araç sürücüsü …’un kusuru bulunduğunu, işleten ile araç sürücüsünün trafik sigortasından yararlanamayacağını, HGK kararları ile sorumluluğu hükmedilen durumların sadece vefat haline münhasır olduğunu, maluliyetin bu durumu kapsamadığını, olayda talepte bulunanın sürücü olduğunu, dolayısıyla bir kimsenin kendi kusurundan kaynaklanan bir olay dolayısıyla tazminat talebinde bulunamayacağını, sürücü …’un dava devam ederken vefat ettiğini, kazanın 2009 yılında gerçekleştiğini, vefatın 2012 yılında gerçekleştiğini, vefat ile kaza arasındaki illiyet bağının kanıtlanması gerektiğini, talep edilen bedelde yalnızca maluliyet tazminatının bulunduğunu, vefat halinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; “Dava, trafik iş kazası nedeniyle işleten tarafından sürücü işçi yakınlarına ödenen destek tazminatının aracın ZMMS poliçesi olan davalıdan tahsili amacıyla başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, 10/12/2009 tarihinde davacıya ait iş yerinde tır şoförü olarak çalışan dava dışı …’un geçirdiği tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat ettiği, kazanın iş kazası olduğu ve iş kazasının meydana gelmesinde davacı iş verenin %20, dava dışı sürücünün %80 oranında kusurlu olduğu bu sebeple İstanbul 24. İş Mahkemesinin 2013/136 Esas sayılı dosyasında kesinleşen ilam ile … yakınlarına işletenin kusuru oranında 10.038,66 TL maddi tazminata hükmedildiği, davalı … şirketinin kazaya karışan aracın ZMMS poliçesi olması sebebi ile zararın davacı ve davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiği, davacı işletenin kesinleşen İstanbul 24. İş Mahkmesinin 2013/136 Esas sayılı ilamı gereği dava dışı … yakınlarına maddi tazminat (maddi tazminatın faizi ve yargılama giderleri ile birlikte ) nedeni ile 19.894,65 TL ödediği, davalı … şirketinin, tek taraflı trafik kazasına karışan araç malikinin, işleten sıfatıyla 3. şahıslara vereceği zararı teminat aldına aldığı ve rücuya konu maddi zararın poliçe limiti dahilinde kaldığı anlaşıldığı, davalının temerrütü için ayrı bir ihtara gerek bulunmadığı, davacının ödeme tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş faizi de talep edebileceği anlaşılmakla davanın kabulüne, alacak İstanbul 24. İş Mahkemesinin 2013/136 E, 2014/8 K sayılı kararı ile kesinleşip likit hale geldiğinden davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” gerekçesi ile 1-Davanın kabulü ile; Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin devamına, 2-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranında 4.013,76 TL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; dava dışı sürücünün kendi kusur ile yaralanmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle zararın ZMMS teminatı kapsamında olmadığını, davacı talebin sürücünün ölümü halinde ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatı ile karıştırılmaması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 10/12/2009 olay tarihinde davacının işçisi, ..’un sürücüsü, davalının ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı aracın tek tarafları yaptığı kaza sonucunda davacı tarafından dava dışı işçi-sürücü yakınlarına 36.800,00-TL ödeme yapıldığı, dava dışı işçi- sürücünün %80 kusur oranına isabet eden miktarın rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğu, itirazın iptali talebi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, 2918 sayılı KTK 85/1 ve 92. Maddeleri uyarınca sigortalı araç sürücünün zarar görmesi halinde sigortacının ilke olarak sorumluluğunun bulunmasına ancak sürücünün kusuru oranında indirim yapılması gerekmesine, Bakırköy 24. İş Mahkemesinin 2013/136 E. 2014/8 K. Sayılı kararının kesinleşmiş bulunmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 1.370,89-TL harçtan peşin yatırılan 342,75-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 1.028,14-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.18/06/2020