Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1921 E. 2020/668 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1921
KARAR NO: 2020/668
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2018
NUMARASI: 2015/1009 E. – 2018/145 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinin davalı sürücü …’nin sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı … Ltd.Şti ‘nin maliki olduğu … plaka sayılı otobüste yolcu olarak seyahat etmekte iken 01/05/2014 günü tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, olayda davacının yaralandığını, diğer davalı …’nin ise, … plakalı otobüsün zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortacısı olduğunu davacı … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100-TL ( ıslah ile 3.975,19-TL) geçici iş göremezlik, 100-TL sürekli iş göremezlik, 100-TL (3.349,50-TL) geçici bakıcı hizmeti, 100-TL ( 160,70-TL) tedavi gideri ile 50.000,00-TL manevi tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle : davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; ” … plakalı aracın davalı … Ltd. Şti adına kayıtlı olduğu, sürücünün davalı … olduğu, Mucur Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/28 Esas 2016/284 sayılı ilamı ile davalı …’nin olayda kusurlu olduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği, olayda kazaya karışan başka araç olmadığı, ceza kararının kesinleştiği, 09/08/2015 tarihli ek raporun esas hakkında hüküm vermeye elverişli olduğu anlaşılmakla 3975,19-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 160,70-TL tedavi gideri, 3.349,50-TL geçici bakım tazminatı olmak üzere toplam 7.485,39-TL üzerinden maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacının olayda yaralanması nedeniyle şahsi haklarının ihlal olduğu, hak ve nesafet kuralları ile adalet ilkesi uyarınca 6.000-TL üzerinden manevi tazminat davasının kısmen kabulüne” karar verilmiştir. Davalı … Ltd Şti vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı … Ltd Şti vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan ATK ve hesap bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, bakıcı giderlerine hükmedilemeyeceğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş bulunduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davacının davalı sürücü …’nin sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı … Tic. Ltd.Şti ‘nin maliki olduğu, diğer davalı … ‘nin ise, zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortacısı olduğu, … plaka sayılı otobüste yolcu olarak seyahat etmekte iken 01/05/2014 günü tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, olayda davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, davacı yaşı, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; Mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarı yerindedir. Davacının maluliyetinin usulüne uygun olarak ATK raporu ile belirlendiği, ancak bakıcı ihtiyacına ilişkin bir belirlemenin yapılmadığı göz önünde tutulduğunda, davacıya iyileşme süreci içinde bakıcı ihtiyacı bulunup bulunmadığının ATK ‘dan alınacak bilirkişi raporu ile belirlenerek sonucu göre hüküm kurulması gerektiği, bu haliyle davalı vekilinin delillerinin toplanmamış bulunduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, diğer istinaf sebeplerinin ise şu aşamada incelemesine yer olmadığına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 102,50-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE, 4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/06/2020