Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1919 E. 2020/2759 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1919
KARAR NO: 2020/2759
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2018
NUMARASI: 2014/983 E. – 2018/377 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/07/2007 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkili … ‘ın bu aracın Uğur Mumcu caddesi üzerinde seyir halinde iken …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaralandığını, kazaya karışan … plakalı otomobilin … Sigorta A.Ş.’de … sayılı zorunlu mali sigortasının bulunduğunu, davalı şirkete başvuru sonucu 4.827TL ödeme alındığını, ancak bu ödemenin gerçek zararı karşılamadığını kazaya karışan motosikletin ise sigortasız bulunmasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıylamüvekkilinin kazadan dolayı uğradığı iş gücü kaybı ile 100TL mutat iştigalinden geri kaldığı ve çalışamayarak geçici iş göremez hale gelmesi ve gelir kaybına uğraması nedeni ile 100TL olmak üzere toplan 200TL maddi tazminatın davalı şirketlere başvuru tarihini takiben 8. İş gününün bitimi tarihinden itibaren başlayarak işileyecek ticari faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı güvece hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 109. Maddeleri uyarınca 2 yıl olduğunu, zamanaşımı süresinin geçtiğini ayrıca davacı … Sigorta A.Ş’den tazminat almış olmakla beraber yetersiz iddiasında bulunmasının 2 yıllık zamanaşımı süresinde olduğunu, tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini, davacının kask takmayarak gerekli önlemi almadığını müterafik kusurlu olduğunu, hatır taşıması da söz konusu olduğundan davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketinin 13/05/2010 tarihinde davacı tarafa 4.827 TL ödeme yaptığını ve sorumluluğunu yerine getirdiğini bu nedenle müvekkil şirket açısından davanın reddi gerektiğini beyan etmiş ve davanın reddine talep etmiştir. Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, Dikili Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/46-249 E-K sayılı dosyası, İzmir Karşıyaka İlçe Devlet Hastanesi kayıtları, Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/81 Esas 2014/59 Karar sayılı dosyası sureti, Manisa SGK cevap yazısı, Manisa Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 22/05/2015 tarihli raporu, trafik kayıtları celp edilmiştir. Mahkemece “Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup öncelikle davacı taraf ile davalılardan … Sigorta arasında mahkeme dışı sulh olduğu, ödeme yapıldığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla bu davalı yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiş, davalı güvence hesabına gelince 12/07/2007 tarihinde meydana gelen trafik kazasında motosiklette yolcu olarak bulunan davacının malul kaldığı, ATK raporu ile %2,2 oranında maluliyetinin tespit edildiği, … plakalı araç sürücüsü …’nin %50 oranında … plakalı motosiklet sürücüsü …’nin %50 oranında kusurlu bulunduğu, yaptırılan ayrıntılı ve denetime açık bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere, motosiklet sürücüsünün %50 kusur oranına isabet eden maddi tazminat miktarının 7.960,50TL olduğu, motosikletin ZMMS olmadığı için güvence hesabının sorumluluğunun bulunduğu ayrıca … ve …’ın arkadaş olup kaza günü Dikili’de gezdikleri karakol ifade tutanakları ile sabit olduğundan maddi tazminattan %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 6.968,40TL tutar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca müracaat tarihi itibariyle temerrüt oluştuğundan 14/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesi” gerektiği gerekçesiyle A) Davalı … Sigorta yönünden dava konusuz kaldığından HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA, Taraflar karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti talep etmediklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, B) Davalı Güvence Hesabı yönünden; DAVANIN KISMEN KABULÜNE, Davacı yararına %20 hatır taşıması indirimi yapıldıktan sonra 6.968,40TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 14/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabından teminat limitleri dahilinde tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. Karar karşı davalı güvence hesabı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının maluliyetini 12/07/2007 tarihli rapor ile öğrendiğini bu tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin sona erdiğini, yine KTK 111 maddesi uyarınca davacının … Sigorta A.Ş den aldığı tazminat ödemesi itibari ile de 2 yıllık hakdüşürücü sürenin sona erdiğini, ehliyetsiz ve alkollü sürücünün aracına binen ve kask takmayan davacının zararın artmasına sebebiyet verdiğini ve bu nedenle muterafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini belirterek isnitaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edeninin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 12/07/2007 tarihinde dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan davacı … ‘ın bu aracın seyir halinde iken dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonet ile çarpışması sonucu meydana gelen kazada yaralandığı ve malul kaldığı anlaşılmıştır. Dava konusu olayda trafik kazası 12/07/2007 tarihinde meydana gelmiş, görülmekte olan dava ise 18/06/2013 tarihinde açılmıştır. Bu nedenle kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 89/1. ve 66/1-e maddeleri uyarınca kazada davacı ve sürücü yaralandığından öngörülen ceza zamanaşımı süresi 8 yıl olup dava tarihi itibariyle ceza zamanaşımı süresi ile dava zamanaşımı süresinin geçmediği de göz önünde tutulduğunda, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, istinaf eden davalı Güvence Hesabı tarafından davacıya yapılan bir ödeme bulunmamasına bu nedenle KTK 111 maddesinin uygulanmasının mümkün olmamasına, davacının dava dışı sürücünün alkollü ve ehliyetsiz olarak motosikleti kullandığı, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği konusunda istinafta bulunulmuşsa da ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen hususların HMK 357/1 maddesi gereğince istinafta ileri sürülememesine, yine davacının dava konusu kazada bacağından yaralanmasının kask takmaması ile yaralanma arasında illiyet bağının bulunmamasına, bu nedenle müterafik kusur indiriminin yapılmamasının doğru olmasına, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esestan reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davalı istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 476,64-TL harçtan peşin yatırılan 120-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 354,69-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.02/07/2020