Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1910 E. 2020/3342 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1910
KARAR NO: 2020/3342
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2018
NUMARASI: 2016/214 E. – 2018/342 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili Adli Yardım Talepli dava dilekçesinde özetle; vekil edenlerinden …’nun eşi, diğer davacıların da babası olan ve en son … Ltd. Şti’nde iş makinesi operatörü olarak aylık 2.500,00-TL ücretle çalışmakta bulunan …’nun 06/04/2012 tarihinde gece vardiyasından çıkıp, eve dönmek amacıyla D-100 karayolu Eskihisar Feribot Bağlantı Yolu – … karşısındaki bariyerin önünde yolun karşısına geçmek üzere beklediği sırada, davalı şirket nezdinde ZMM sigortalı bulunan ve davalı …nin de işleteni olduğu … plaka sayılı aracın çarpması neticesinde hayatını kaybettiğini, kazanın oluşumunda sigorta araç sürücüsü davalı …’in kusurlu bulunduğu ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla, …’nun ölümüyle desteğinden yoksun kalan davacı eş ve çocukları için ayrı ayrı 500,00-TL olmak üzere toplam 1.500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işletilecek yasal faiziyle tüm davalılardan; ayrıca davacı eş … için 75.000,00-TL ve davacı çocukların da her biri için 50.000,00-TL olmak üzere toplam 175.000,00-TL manevi tazminatın da davalı … dışında kalan diğer davalılardan, kaza tarihiden işletilecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi istemiş, 19/12/2017 günlü ıslah dilekçesi ile de davacı … için olan destek tazminatına ilişkin istek miktarını 20.933,13-TL’ye, davacı çocuk … için olan destek tazminatına ilişkin istek miktarını 2.667,24-TL’ye, davacı çocuk … için olan destek tazminatına ilişkin istek tazminatını da 3.743,40-TL’ye çıkardıklarını açıklamış, ayrıca hem maddi hem de manevi tazminat açısından kaza tarihinden itibaren avans faizi isteğinde bulunmuştur. Mahkemece 09/06/2014 günlü ara kararla; davacıların adli yardım taleplerinin kabul edildiği anlaşılmıştır.Davalı … vekili cevabında özetle; kazaya neden olduğu ileri sürülen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı bulunduğunu, sorumluluklarının sigorta poliçesi limiti ve araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, bu nedenle davacı tarafın kusuru, uğradığı zarar miktarını usulüne uygun şekilde kanıtlaması gerektiğini, ayrıca sigorta şirketinin temerrüde düşürülmemesi nedeniyle faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini ileri sürerek davaya karşı koymuştur. Davalı …vekili cevabında özetle; davacıları desteği olduğu ileri sürülen …’nun ölümü ile sonuçlanan trafik kazasında, asli kusurlu olanın müteveffa olduğunu, davacıların maddi zararlarının varlığını kanıtlamaları gerektiğini ayrıca manevi tazminata ilişkin taleplerinin de çok fazla olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … yargılama oturumlarına katılmamış ve cevap vermemiştir. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller, olayla ilgili olarak Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılan 13/03/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılan 2012/1036 esas ve 2014/140 karar sayılı ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı gözetilerek, …’nun ölümü ile sonuçlanan 06/04/2012 günlü trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsü Davalı …’in %10 oranında, müteveffa …’nun %90 oranında kusurlu olduğu, SGK’ca davacı eşe bağlanan gelirin ölüm aylığı olması nedeniyle belirlenen destek tazminatı miktarından düşülemeyeceği benimsenmek suretiyle, hükme esas alınan 28/11/2017 günlü ek aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda; “1-Davacılardan …nun’un maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE ; 20.933,13 TL maddi tazminatın davalılardan … ve … Ltd.Şti. ‘den kaza tarihi olan 06/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ya verilmesine, 2-Davacılardan …nun’un maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE ; 2.667,24 TL maddi tazminatın davalılardan … ve … Ltd.Şti. ‘den kaza tarihi olan 06/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ya verilmesine, 3-Davacılardan …nun’un maddi tazminat talebinin KABULÜ İLE ; 3.743,40 TL maddi tazminatın davalılardan … ve … Ltd.Şti. ‘den kaza tarihi olan 06/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere ) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ya verilmesine, 4-Davacılardan …’nun manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 8.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve … Ltd.Şti. ‘den kaza tarihi olan 06/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 5-Davacılardan …’nun manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve … Ltd.Şti. ‘den kaza tarihi olan 06/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 6-Davacılardan …’nun manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE; 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve … Ltd.Şti. ‘den kaza tarihi olan 06/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili (adli yardım talepli olarak) ile davalı … Ltd.Şti. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … Ltd.Şti. vekilinin istinaf nedenleri; maddi tazminata ilişkin hesaplamanın gerçek kazanç yerine, emsal ücretlerin baz alınmasıyla yapılmış olmasının hatalı olduğu, kazanın oluşumunda araç sürücüsünün kusur oranına dikkate alındığı, davacılar yararına belirlenen manevi tazminat miktarlarının fazla bulunduğu ve kabule göre de görülmekte olan davada davacıların zorunlu dava arkadaşı olmamaları nedeniyle reddedilen manevi tazminatlar bakımından vekil edeni yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, tek vekalet ücretine hükmedilmesinin de yanlış bir uygulama olduğu hususlarına ilişkindir. Davacılar vekilinin istinaf nedenleri ise; davacılar yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğu ve kabule göre de görülmekte olan davada, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olmaları nedeniyle, maddi ve manevi tazminat talepleriyle ilgili olarak her bir davacı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maddi tazminatlar bakımından tek ve yine manevi tazminatlar bakımından da tek vekalet ücreti takdir edilmiş olmasının hatalı bulunduğu hususlarına yöneliktir. 1-29906 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6773 sayılı kanunun 41.maddesi ile değişik HMK’nın 341/2 madde hükmü uyarınca miktar ve değeri 3.000,00-TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin olup, hüküm tarihi itibariyle kesinlik sınırı 3.560,00-TL’ye çıkartılmıştır. Görülmekte olan davada davacılar, zorunlu dava arkadaşı olmayıp, ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulunduklarından ve davada hem maddi hem de manevi tazminat talep edildiğinden, kesinlik sınırı her bir davacı için ve her bir tazminat cinsi bakımından ayrı ayrı belirlenmelidir. Davacı …’nun dava konusu maddi tazminat isteğine konu alacak miktarı 2.667,24-TL olup, mahkemece bu miktar tazminatın davalı taraftan tahsiline karar verildiğine göre; davacı … bakımından maddi tazminata ilişkin karar miktar itibariyle kesin olup, yasa yolu kapalı bulunmaktadır. HMK.m.346/1 hükmü uyarınca, miktar itibariyle ret kararının mahkemesince verilmesi gerekli ise de; temyiz merciine de aynı yetkinin tanındığı 01/06/1990 gün ve 1989/03-1990/04 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı da gözetilmek suretiyle, davalı vekilinin … hakkındaki maddi tazminata ilişkin istinaf isteminin kararın kesin olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalının, diğer davacılar bakımından maddi tazminata ilişkin olarak verilen karara yönelik istinaf isteğine gelince; istinaf isteğinin nedenleri ve kapsamına, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle SGK’ca gönderilen 10/05/2016 günlü cevabi yazıdan da anlaşılacağı üzere; ölenin en son … Ltd. Şti’de çalışmakta olduğu ve aynı cevabi yazıya ekli hizmet cetvelinden de görüleceği şekilde ölenin, 1992 yılından beri düzenli şekilde çalışan biri bulunduğu, istinaf yasa yoluna başvuran davalının, müteveffanın iş makinesi operatörü olmadığı yönünde de herhangi bir iddiası bulunmadığı gözetildiğinde, iş makinesi operatörü olarak çalışan bir kişinin asgari ücretle çalışmayacağı, diğer bir ifadeyle düz işçi gibi gelire sahip olmayacağı açık olup hayatın doğal akışına uygun bulunduğuna ve bu nedenle, esnaf odasının bildirdiği emsal ücrette gözetilerek, gelirin asgari ücretin 1,4 katı olacağı varsayımından hareketle yapılan hesaplamaya ilişkin ek aktuer bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında da usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davalı vekilinin maddi tazminat hesaplamasını esas alan gelirin hatalı belirlendiğine ilişkin istinaf isteğinin reddi gerekmiştir. 3-Davacılar vekilinin ve davalı …vekilinin mahkemece hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarına ve vekalet ücretlerine ilişkin istinaf itirazlarına gelince; Dava, trafik kazası sonucunda meydana gelen ölüm olayına dayanılarak açılmış, destekten yoksun kalma ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Taraflar arasında …’nun ölümü ile sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda müteveffanın %90, davalı araç sürücüsünün ise %10 oranında kusurlu olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığı gibi, bu durum dosya kapsamından da anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur oranları, ölümün karşılaşılabilecek en ağır sonuç oluşu, ölenin yaşı, müteveffa ile davacılar arasındaki yakınlık derecesi, kazaya neden olan aracın ticari bir araç bulunuşu, tarafların dosyaya yansıtılan ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; ölüm ile sonuçlanan haksız bir eylem sonucunda davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı yukarıda açıklanan ilkelere ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına göre; taraf vekillerinin hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının uygun olmadığına ilişkin istinaf başvuruları yerinde bulunmamaktadır. Bundan ayrı; görülmekte olan davada, zorunlu dava arkadaşı konumunda bulunmayan birden çok davacı olduğu, ayrıca hem maddi hem de manevi tazminat talebinde bulunulduğu gözetildiğinde, her bir davacının her bir talebi ile ilgili kabul ve ret durumları gözetilerek, davada vekille temsil edilen davalılar ve her bir davacı bakımından da ayrı ayrı vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken, bunun yapılmamış olması hatalı ise de; söz konusu bu hata her iki taraf içinde yapılmış bulunduğundan, hukuki karşılıklılık ilkesi gereğince, sadece değinilmekle yetinilerek düzeltilmesi yoluna gidilmemesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1- Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/04/2018 gün ve 2016/214 E – 2018/342 karar sayılı davacı …’nun maddi tazminat talebine ilişkin hüküm bölümüne yönelik davalı …vekilince yapılan istinaf başvurusunun yukarıda (1) sayılı bentte gösterilen nedenle HMK’nın 341/2, 346/1 ve 352.maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, – Davalı …vekilince Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/04/2018 gün ve 2016/214 E – 2018/342 sayılı kararının diğer bölümlerine yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun ise; yukarıda (2) ve (3) sayılı bentlerde açıklanan nedenlerle HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 13/04/2018 gün ve 2016/214 E – 2018/342 sayılı kararına karşı davacılar vekilince yapılan istinaf başvurusunun da yukarıda (3) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince ESASTAN REDDİNE, 3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca, istinaf yasa yoluna başvuran ve görülmekte olan davada ihtiyari dava arkadaşı olmaları nedeniyle her bir davacıdan ayrı ayrı alınması gereken ve fakat davacıların adli yardım talepleri nedeniyle alınmadığı anlaşılan 54,40-‘ar TL maktu istinaf karar ve ilam harcının her bir davacıdan ayrı ayrı alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca, istinaf yasa yoluna başvuran ve istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak davalıdan alınması gereken 2.641,99-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 702,85-TL harcın düşümü ile kalan 1.939,14-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının davalı …’nden alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6- İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar ve davalı tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, HMK. m.353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.24/09/2020