Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/191 E. 2019/4126 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/191
KARAR NO : 2019/4126
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 04/12/2017
NUMARASI : 2017/6745 D.İş – 2017/6745 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Başvuran vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı otobüsün 16/04/2016 tarihinde yapmış olduğu trafik kazasında, araç içinde yolcu olarak bulunan vekil edeninin yaralanarak malul kaldığını, sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda kendisine 53.890,00-TL maluliyet ödemesi yapılmış ise de, bu ödemenin yetersiz olması nedeniyle 08/03/2017 tarihinde ikinci kez başvurulduğunu, ancak bu isteğin reddedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 5.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işletilcek avans faiziyle davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş, daha sonra sunulan bedel arttırım dilekçesi ile de istek miktarını 43.212,18-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; vekil edeni şirket nezdinde ZMM sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın neden olduğu trafik kazasında yaralanan davacıya yapmış olduğu başvuru sonucunda %100 kusur, %10 maluliyet ve TRH-2010 yaşam tablosu baz alınarak yapılan hesaplama sonucunda 53.815,03-TL ödeme yapılarak tüm sorumluluğun yerine getirildiği, dolayısıyla bakiye bir sorumluluğun bulunmadığı, ancak sigorta şirketinin sorumluluğu yoluna gidilecek olur ise de, tazminat hesaplamasının 01/06/2015 tarihinde yürrülüğe giren ZMM sigortası genel şartlarına göre yapılması gerektiğini, avans faiz talebinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; davacının yaralanması ile sonuçlanan 16/04/2016 günlü trafik kazasına neden olan aracın davalı sigorta şirkte nezdinde ZMM sigortalı olduğu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu bulunduğu, davacının ise yolcu olması nedeniyle herhangi bir kusurunun olmadığı; Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce düzenlenen 12/01/2017 tarihli Sağlık Kurulu Raporu ile davacıdaki engel oranının %15 olarak belirlendiği göz önünde bulundurularak PMF-1931 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant Formulü esas alınmak suretiyle hesaplama yapılan 17/08/2017 tarihli hesap bilirkişisi raporu dikkate alınarak davacının talebinin kabulüne, 43.212,18-TL ilave maluliyet tazminatının 06/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyetince, itirazın reddine karar verilmiş,Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri; tazminat hesaplamasının poliçe tarihi ve kaza tarihi itibarıyla 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartlarına göre yapılması gerekirken PMF yaşam tablosu baz alınması ve yapılmasının hatalı olduğu ve hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun da yeterli ve geçerli bir rapor niteliği taşımadığı halde yazılı biçim ve şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeniyle malûliyet tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.Dosya kapsamına göre, Sigorta Tahkim Komisyonunca, PMF-1931 yaşam tablosu esas alınıp progresif rant esasına göre gelirin %10 artırım, %10 iskontoya tabi tutularak teknik faiz 0 uygulanmak suretiyle düzenlenen hesap bilirkişisi raporuna istinaden karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerle davaya konu kazanın 16/04/2016 tarihinde meydana geldiği ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğnun dayanağını oluşturan ZMM sigorta poliçesinin düzenlenme tarihinin de 02/11/2015 olduğu anlaşılmaktadır. 14/05/2015 tarihli 29355 sayılı resmi gazetede yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 01/06/2015 tarihi itibarıyla yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.Sürekli sakatlık teminatı ilgili genel şartların A.5/c maddesinde düzenlenmiş yine genel şartlara ek olarak çıkarılan cetvel Ek:3’te sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasının ne şekilde yapılacağı belirtilmiştir. Ek:3 cetvelin 3.maddesinde 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelecek trafik kazalarında TRH-2010 tablosunun dikkate alınacağı belirtilmiş, yine diğer maddelerde de, sürekli sakatlık tazminatının ne şekilde hesaplanacağı ifade edilmiştir. Ayrıca genel şartlar A:5/c maddesinde, sürekli sakatlık tazminatına ilişkin sakatlık oranının belirlenmesinde, Sakatlık Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarına İlişkin Mevzuat doğrultusunda hazırlanacak sağlık kurulu raporu dikkate alınacağı açıklanmıştır.Kaza tarihinin ve poliçe düzenlenme tarihinin 01/06/2015 tarihinden sonra olması dikkate alındığında, açılan davada 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılıp, sürekli maluliyet tazminatının buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında davacının maluliyetine ilişkin olarak esas alınan Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce düzenlenen 12/01/2017 günlü raporun hangi mevzuat hükümlerine göre hazırlanmış olduğu belli değildir. Bu itibarla söz konusu raporun hükme asas alınması sonucunda karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Açıklandığı şekilde işlem yapılmadan karar verilmesi, davalı taraf delillerinin toplanmaması halini oluşturacağından, HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca yerinde görülmediğinden; davalı sigorta şirketi vekilinin bu husustaki istinaf talebinin kabulüne; tahkim komisyonu kararının kaldırılmasına, diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜ ile, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 20/112017 gün ve 2017/İ.4688-2017/İHK.4725 sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA;2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem, değerlendirme ve yargılama yapılmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonuna GÖNDERİLMESİNE, kaldırma-gönderme gerekçesi dikkate alındığında davalı sigorta şirketi vekilinin yukarıda açıklanan hususlar dışında kalan diğer istinaf itirazlarının bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,3- İstinaf yasa yoluna başvuran davalı sigorta şirketi tarafından peşin olarak yatırılan 734,96-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Davalı sigorta şirketi tarafından istinaf aşamasında yapılan diğer giderlerin Sigorta Tahkim Komisyonunca yeniden yapılacak yargılama sonunda verilecek hükümle birlikte değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 19/12/2019