Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1844 E. 2018/1253 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1844
KARAR NO : 2018/1253
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2017
NUMARASI : 2015/811 E., 2017/186 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının eşi ve babası olan müteveffa …’ın, sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı olarak meydana gelen kazada vefat ettiğini, davacı …’ın eşinin vefatı nedeniyle ve oğlu …’ın ise babasının ölümü nedeniyle O’nun desteğinden yoksun kaldıklarını, ceza yargılamasında alınan raporlarda müteveffanın kusurlu olduğunun belirlendiğini, ancak müvekkillerinin zarar gören üçüncü kişi konumunda olup destekten yoksun kalma tazminatını talep edebileceklerini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 27/10/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 113.537,87-TL’ye, davacı … için 21.436,52-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; kazaya karışan aracın … plakalı araç olup 24/02/2015-24/02/2016 tarihleri arasında KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, sigorta limitinin 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, söz konusu olayda zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusuru oranında bu gerçek zararın tazminin esas olduğunu, ölenin kazanın meydana gelmesinde ağır kusuru bulunduğunu, illiyet bağının kesildiğini ve sorumluluğunun bulunmadığını, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağını belirterek davanın redine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; 30/09/2016 tarihli bilirkişi raporundaki belirlemeler dikkate alınarak, meydana gelen kazada davacılar murisinin % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıların 3. kişi sıfatıyla dava açma hakları bulunduğu gözönünde bulundurularak; “Davanın ıslah edilen değer ile birlikte kabulü ile 134.974,39 TL nin davalıdan tahsiline, bu bedelin 113.537,87 TL sinin davacı … ve 21.436,52 TL sinin ise … yönünden belirlenmesine, bu bedelin 1.000’er TL sine dava tarihinden itibaren kalan kısma ise ıslah tarihi itibariyle talep gibi yasal faiz uygulanmasına,” karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; tahsiline karar verilen tazminatın bir kısmına dava tarihinden, ıslah edilen kımına ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğu, tüm tazminata dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir.
Davalı … vekilinin istinaf sebepleri; genel şartlar gereğince talebin teminat dışı olduğu, kusur durumunun belirlenmesi gerektiği, SGK yazısı ve kazadan önce çalıştığı işyeri kayıtlarına göre müteveffanın kazancının asgari ücret düzeyinde olduğunun sabit olmasına rağmen sendika tarafından bildirilen ücret üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığı, …’ın erkek çocuk olmasına rağmen destek yaşının 22 olarak esas alınmasının hatalı olduğu, davacı eşin yeniden evlenme ihtimalinin yanlış belirlendiği, müteveffanın anne ve babasının hayatta olup olmadıkları araştırılmaksızın hesaplama yapılmasının yanlış olduğu, genel şartlar gereğince TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği hususlarına ilişkindir.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma taminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.
1)Dosya kapsamında bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden, kazada vefat eden …’ın oğlu … ile annesi…’ın hayatta oldukları anlaşılmaktadır. 30/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda müteveffanın sağ olan annesi ile çocuğuna pay ayrılmadan hesaplama yapıldığı, bu rapora karşı davalı … şirketince itiraz edilmesine rağmen bu hususta bir değerlendirme yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece desteğin annesi ve çocuğu …’ın hayatta olup olmadığı araştırılıp, hayatta olmaları durumunda anne ve diğer çocuğa da pay ayrılması gerektiği ihtimali dikkate alınmamıştır(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 18/04/2017 tarih ve 2016/16805 E., 2017/4181 K. Sayılı kararı).
2) Dosyada temin edilen SGK kayıtlarına göre müteveffa …’ın kaza tarihi olan 14/07/2015 tarihinde … Tic. Ltd. Şti.’de çalıştığı ve gelirinin asgari ücret seviyesinde olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada İntes tarafından bildirilen iş makinesi operatörünün alabileceği ücret esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Resmi kayıt niteliğinde olan SGK kayıtlarına göre müteveffanın ücretinin asgari ücret düzeyinde olduğunun belirlenmesine, davacı tarafça müteveffanın daha fazla ücret elde ettiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamasına göre, asgari ücret yerine sendika tarafından bildirilen ücretin esas alınarak hesaplama yapılması ve bu rapor dikkate alınarak hüküm kurulması doğru bulunmamaktadır.
Bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporu hatalı olup, davalı … vekilinin yukarıda belirtilen hususlara ilişkin istinaf talebinin kabulüne, HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmak suretiyle bilirkişiden ek rapor alınarak karar verilmesi amacıyla dosyanın Mahkemesine geri gönderilmesine, davalı … vekili ile davacılar vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı … A. Ş. vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, istinaf talebine konu … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/03/2017 tarih ve 2015/811 E., 2017/186 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davalı … A. Ş. vekilinin diğer istinaf sebepleri ile davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,
3- Davalı … A. Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 2.306,00-TL nispi istinaf karar ve ilam harcı ile davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam hacının istek halinde kendilerine İADESİNE,
4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5- Davalı … A. Ş. ile davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 08/11/2018