Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1784 E. 2020/3491 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1784
KARAR NO : 2020/3491
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI : 2015/486 E., 2018/270 K.
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava açan dilekçesinde özetle; 12/07/2018 tarihinde Bahriye Üçok Caddesi mevkiinde … plakalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresinde iken tek taraflı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılan müvekkilinin tedavi gördüğünü, 06/01/2015 tarihinde Edirne Devlet Hastanesinden alınan raporda belirtildiği üzere sol kolda ve sağ bacakta hipertrofik skar ve opere sol humerus kırığı, opere sağ tibia kırığı teşhisiyle %11 tüm vücutta sürekli fonksiyon kaybına uğradığını, davaya konu ağır yaramalı trafik kazası ile ilgili Edirne 2.Asliye Ceza Mahkemesinde ceza kovuşturması başlatıldığını, kazaya sebebiyet veren … plaka nolu aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigortasının davalı … A.Ş. tarafından tanzim edildiğini, poliçenin bitiş tarihinin 2015 olduğunu, kanuni düzenlemeler gereği kaza sebebiyle oluşmuş zarardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan 500,00-TL tedavi, bakım, refakat vb. giderlerinin tazmini, 500,00-TL müvekkilinin maluliyeti nedeniyle mahrum kalacağı iş ve kazanç kayıpları için olmak üzere toplam 1.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı motosikletin müvekkili … A.Ş. nezdinde Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile 24/06/2014/2015 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe gereğince dava konusu zarara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, masraf vekalet ücretinden de bu oranda sorumlu olduklarını, KTK.nun 86. maddesi gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğünün olmadığını, bu nedenle kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının sigortalı araç sürücüsüne karşı kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, davacı tarafından talep edilmiş olan işgöremezlik tazminatından, bakıcı gideri ve tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, tedavi giderleri bakımından sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, kazanç kaybının gerçek zarar dışında uğranılan dolaylı bir zarar olması sebebiyle poliçe teminatına dahil olmadığını, davacının kaza tarihinden itibaren ticari faiz talebinin haksız olup reddi gerektiğini belirtmiştir.Müdahale talebinde bulunan araç sahibi ve aynı zamanda sürücü kursu sahibi … vekili müdahale dilekçesinde; davanın davalısı ile feri müdahale isteminde bulunan müvekkili arasında araç sahibi işleten/ZMMS ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin … Kursu Müdürü ve dava konusu motosikletin işleteni olduğunu, davacının iddiasının dayanığını teşkil eden vakaların dava dilekçesinde belirtilmesi gerektiği ve bu hususun dava dilekçesinde yer almaması halinde bu eksikliğin tamamlanması için davacıya süre verilmeyeceği anlaşıldığından davanın usulü eksiklik nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur mevcut olmayıp kusurun davacıda bulunduğunu, Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte bulunan dava sırasında davacının verdiği ifade de; dizlik ve dirsekleri kendisinin çıkardığını ve eğitmenini dinlemediğini açıkça beyan ettiğini, ayrıca yargılama sırasında 2 kez farklı bilirkişilerden alınan raporlarda müvekkili ve kurs eğitmeni … üzerlerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini ve kusurlarının bulunmadığının belirlendiğini ve beraatlarına karar verildiğini, davalının müvekkilinin ZMMS olması sebebiyle davaya sigorta şirketi yanında feri müdahil olarak katılmalarına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece bu talep kabul edilerek davalı yanında feri müdahilliğine karar verildiği, anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dosya kapsamına göre davacı … davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın sürücüsü olduğu, sürücünün herhangi bir kazadan dolayı gördüğü zararının ZMMS poliçesi teminatı dışında kalacağını, Karayolları Trafik Kanunun 91.maddesinde işletenin 3.kişilere verdiği zararların zorunlu sigorta kapsamında olduğunun düzenlendiğini, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölüm, yaralanma ve maddi hasara yol açan kazalarda ZMMS poliçesinden yararlanacak olan 3.kişilerin kural olarak işleten veya sürücü ile bir yakınlığı bulunmayan kişiler olduğunu, davacının ise bu motorlu aracı bizzat kullanan sürücü olduğuna göre 3.kişi sayılamayacağından, tazminat talebinin ZMMS poliçesi teminatı kapsamında olmadığından, şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile, Poliçe teminatı kapsamında kalmayan tazminat talebinin REDDİNE karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde;12.07.2014 tarihinde müvekkilinin … plakalı araçta direksiyon eğitimi alırken çelik platform üzerinde kaza geçirerek ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin sigortalı aracı sürücü kursunda eğitmen kontrolündeyken kullanan kişi olduğunu, sürücü kursu eğitimlerinde uyulması gereken kurallar hakkında Sürücü Kurs Yönetmeliğinin mevcut olduğunu, bu yönetmelik çerçevesinde bir sürücü kursunda eğitim sırasında öğrencilerin can ve mal güvenliğini sağlamanın sürücü kursunun (kurs sahibi ve eğitmenleri) sorumluluğu kapsamında olduğunu, söz konusu kazada müvekkiline deneme sürüşünde kullanması gerekli ekipmanların (koruma başlığı, koruma gözlüğü, eldiven, kemer, dizlikler, kolluklar vb) kullandırılmadığını, sürücü kursu eğitim sahasında çelik platform üzerinde sürücü adayı müvekkilinin güvenliğinin sağlanması için gerekli tedbirlerin alınmadığını ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket edildiğinden bu kazada sürücü kursu araç sahibi ve eğitmenin tam kusurlu olduğunu, bu aracın sigortacısı davalı sigorta şirketi olup bu nedenle davalı sigorta şirketi aleyhine bu davanın ikame edildiğini, müvekkilinin sürücü konumunda olmadığı, olay anında aracın sevk ve idaresi eğitmende olup davalı sigorta şirketinin müvekkili 3.kişi nezdinde oluşan zararda sorumlu olduğunu belirterek, mahkeme kararının bozularak, müvekkilin iş gücü kaybı nedeniyle oluşan zararı ile tedavi giderlerinin bilirkişi incelemesi yoluyla hesaplanarak, haklı davamızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Tarihsiz ikinci dilekçesinde ceza mahkemesinin kararının bozulduğunu belirterek, bozma ilamını eklemiştir. Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/427 Esas sayılı dosyasından verilen hükümle ilgili Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 23/05/2019 tarih 2017/9677 Esas, 2019/6598 Karar no’lu bozma ilamının incelenmesinde; sanık …(kurs eğitmeni) beraatına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 08/10/2015 tarihli bilirkişi raporuna göre; “sürücü kursu yönetmeliklerine göre ders programlarında kullanılması gereken araç ve gereçlerin (koruma başlığı, koruma gözlüğü, eldiven, kemer, dizlik, kolluk, çizme) şeklinde tanımlanmış olduğu, eğitim sırasında dizlik ve dirseklik kullanımı kursiyerin inisiyatifine bırakılamayacağından sanığın kusurlu olduğu yönündeki tespitler karşısında hatalı değerlendirme sonucu sanığın beraatına karar verilmesi kanuna aykırı olup kararın bozulmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.İstinaf talebinde bulunan tarafın sıfatına ve istinafın kapsam ve nedenine göre sınırlı yapılan değerlendirmede;Elde ki dava, davacının sürücü eğitimi aldığı sırada geçirdiği kaza neticesinde yaralanmasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Öncelikle belirtilmelidir ki, feri müdahil olarak davaya kabulüne karar verilen … motorlu taşıtlar sürücü kursu sahibi olduğu, dava dışı … ise bu kursta usta eğitici olarak çalıştığı, davacının motosiklet ehliyeti almak için feri müdahilin müsteciri olduğu sürücü kursunda kursiyer olduğu, olay günü eğitim pistinde dava dışı eğitici … nezaretinde motosiklet ile çalışırken 10 metre uzunluğunda 20 cm genişliğindeki denge platformunun üzerinden geçerken dengesini kaybederek düştüğü ve ağır yaralandığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Ancak somut olayda ders programlarında kullanılması gereken, meydana gelmesi muhtemel zararlı sonuçları engellemeye yönelik araç ve gereçlerin sürücü kursu yönetmeliklerinde (koruma başlığı, koruma gözlüğü, eldiven, kemer, dizlik, kolluk, çizme) tanımlanmış olduğu ve bunların kullanımının sürücü kursu yönetmeliklerinin gereği olduğu, eğitim sırasında dizlik, dirseklik ve diğer ekipmanların kullanımının kursiyerin insiyatifine bırakılamayacağı, bu suretle meydana gelen olayda diğer delillerle birlikte ceza yargılamasına ilişkin karar ve dosya içeriği de değerlendirilerek tarafların kusurlarının tespitinin ve kusur tespitine göre sorumlulukların belirlenmesinin tartışılıp değerlendirilmesi gerekirken bu hususlara ilişkin delillerin toplanmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK.353/1-a/6 maddesi uyarıca kararın kaldırılarak belirtilen delillerin toplanması için mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca;1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/03/2018 tarih ve 2015/486 Esas, 2018/270 Karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.15/10/2020