Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1775 E. 2020/592 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1775
KARAR NO: 2020/592
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2018
NUMARASI: 2014/1687 -E. 2018/215-K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı çekici ve buna bağlı … plaka sayılı araçta, vekil edenini sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda gerçekleşen 25/10/2013 günlü trafik kazası sonucunda vekil edeninin yaralanarak %89 oranında sakat kaldığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan sonuç alınamadığını belirterek, sürekli iş göremezlik zararına ve bakıcı gideri zararına karşılık olmak üzere fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla (belirsiz alacak) 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faziyle sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevabında özetle; davacının yaralanması ile sonuçlanan 25/10/2013 günlü trafik kazasına karıştığı ileri sürülen … plaka sayılı aracın vekil edeni şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, ancak vekil edeni şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı bulunduğunu, söz konusu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun olmadığı için sorumlulukları yoluna gidilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliler, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek, talep konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigorta şirketi nezdinde trafik sigortalı bulunan araç sürücüsü …’ın herhangi bir kusurunun olmadığı, tüm kusurun davacıda bulunduğu, bu durumda davalı sigorta şirketinin sorumluluğu yoluna gidilemeyeceği benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı; davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; hükme esas alınan ve kusura ilişkin olan ATK raporuna vaki itirazları ile yeniden rapor alınması yolundaki talepleri karşılanmaksızın, kaza tespit tutanağındaki belirlemelerle çelişen Adli Tıp Kurumu raporundaki değerlendirmelere bağlı kalınarak yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna ilişkindir. Dosya kapsamından, talep konusu olan olayla ilgili olarak Tavşanlı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda 15/12/2014 gün ve 2014/3429 E.-2014/2695 sayılı kararla kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, savcılık soruşturması sırasında olayla ilgili olarak herhangi bir kusur raporu alınmadığı, sadece kazaya karışan araç sürücülerinin ifadelerine başvurulduğu, görülmekte olan dosya kapsamında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 24/01/2018 günlü raporda kazanın oluş şekli anlatıldıktan sonra, kazanın meydana gelmesinde davacının asli ve tam kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsü …’ın ise affı kabil kusuru olmadığı sonucuna varıldığı, söz konusu bu rapora davacı vekilince itiraz edilerek, söz konusu raporun kaza tespit tutanağındaki belirlemelerle çeliştiği ve özellikle ATK raporunda davalı araç sürücüsünün hız limitlerinin değerlendirilmediğini ileri sürerek, İTÜ trafik kürsüsünden yeniden rapor alınmasının istenildiği, ancak mahkemece; kusura ilişkin rapor yeterli görülerek davacı tarafın yeniden rapor alınması yönündeki taleplerinin reddedildiği anlaşılmaktadır. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat isteğine ilişkindir. Haksız bir fiil sonucunda zarara uğranıldığı iddiasıyla talepte bulunulması halinde, taraf kusurlarının ne olduğunun belirlenmesi esaslı unsurlardan biri olup, teknik bilgiyi gerektirmektedir. Kaza tespit tutanağına göre; geliş gidiş yolda davacının direksiyon hakimiyetini yitirerek karşı şeride geçtiği ve karşı yönden gelen davalı taraf aracıyla çarpıştığı belirtilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlendiği anlaşılan 24/01/2018 günlü raporda kazanın oluş şekli kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde açıklandıktan sonra davacının direksiyon hakimiyetini yitirmesi sonucunda karşı şeride geçmesi neticesinde meydana gelen kazada, şeridinden gitmekte olan davalı araç sürücüsünün hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından atfı kabil kusuru olmadığı sonucuna varılmıştır. ATK ca düzenlenen rapor dosyaya, oluşa uygun, denetlenebilir gerekçeler içermesi ve konusunda uzman kişilerce hazırlanmış bir heyet raporu olduğu gözetildiğinde, söz konusu bu raporun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden, davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1/b/1 hükmü gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2018 tarih ve 2014/1687 -E. 2018/215-K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gerekli 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.361 hükmü gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/06/2020