Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1733 E. 2020/589 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1733
KARAR NO: 2020/589
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/05/2018
NUMARASI: 2014/341-E.2018/573 -K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ:18/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nezdinde ZMM Sigortalı bulunan, davalı …’in sürücüsü, diğer davalı şirketin de işleteni olduğu … plaka sayılı aracın, motosikleti ile gitmekte olan vekil edenine çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında, davacının yaralanarak %10 oranında özürlü kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000,00-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00-TL manevi tazminatın da sigorta dışında kalan davalılardan kaza tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevabında özetle, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalılar vekili ise cevabında özetle, zaman aşımı definde bulunarak, davacının taleplerinde haklı olmadığı gibi talep edilen tazminat miktarlarının da fahiş bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı gözetilerek; davalılardan …’in sürücüsü, diğer davalı … LTD Şirketinin işleteni, davalı … şirketinin de zorunlu trafik sigortacısı olduğu … plaka sayılı araçla davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması neticesinde 04/06/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak %3,1 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 6 ay bulunduğu, kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün %25, davacının ise%75 oranında kusurlu olduğu, davacıya SGK tarafından yapılan geçici iş göremezlik ödemesi ve davalı … tarafından yapılan ödemeler değerlendirildiğinde tüm maddi zararların karşılandığının anlaşıldığı; kaza tarihi, kusur, malüliyet oranı, tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları dikkate alındığında davacı yararına 7.500,00-TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı görüşünden hareketle; davalılar aleyhine açılan maddi tazminat isteğinin reddine, davalı … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının ise, kısmen kabulü 7.500,00-TL manevi tazminatın 04/10/2010 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı … dışında kalan davalılar vekili Av. … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. İstinaf nedenleri; zaman aşımına ilişkin itirazlarının değerlendirilmediği, kusurun hatalı belirlendiği, kabule göre de kazanın oluşumunda %75 kusurlu olan davacı yararına hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının fazla olduğu hususlarına yöneliktir. İstinaf edenlerin sıfatına , istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle yapılan yargılama sırasında makina mühendisi bilirkişiden temin edilen 30/11/2017 günlü kusur raporundaki belirleme ve değerlendirmelerin dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ayrıca bu belirleme ve değerlendirmelerin kaza tespit tutanağındaki belirlemelerle de örtüşmesi karşısında hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davanın konusunu oluşturan ve davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazası 04/06/2010 tarihinde meydana geldiği, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 89/1-2 ve 66/1.e madde hükümleri uyarınca, uzamış (ceza) zamanaşımı süresi, 8 yıl olduğu için görülmekte olan davanın açıldığı 22/08/2014 tarihi itibariyle zaman aşımı süresinin dolmadığı açık olduğundan mahkemece yargılamaya devam olunarak davanın esası hakkında karar verilmiş bulunmasında bir isabetsizlik tespit edilemediğine; kazanın tarih, kazanın oluş şekli paranın alım gücü, talep miktarı, davalı aracın ticari amaçla kullanılıyor olması, malüliyet oranı, davacının yaşı, iyileşme süresinin uzunluğu, kusur oranları, tarafların dosyaya yansıyan sosyo ekonomik durumları dikkate alındığında yaralanma ile sonuçlanan taksirli eylem nedeniyle hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında gösterilen ilkelere uygun ve 4721 sayılı TMK’nun 4.maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına göre, yerinde bulunmayan tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimdi hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/05/2018 gün ve 2014/341-E.2018/573 sayılı kararına karşı davalılar … ve … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 512,32-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf yasa yoluna başvuru sırasında peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 129,00-TL’nin düşümü ile kalan 383,32-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının davalılar … ve … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.362/1-a hükmü gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/06/2020