Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1729 E. 2020/617 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1729
KARAR NO: 2020/617
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/03/2018
NUMARASI: 2014/569 E. – 2018/300 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının … plakalı kamyonetinin trafik sigortası teminatı altında olduğu; 30.03.2011 tarihinde sürücü …’nın yönetimindeki kamyonetin tek taraflı, ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı ve yoldan çıkarak; uçurumdan düşerek takla attığı; kamyonetin istiap haddinin 5 kişi olmasına rağmen kaza anında kamyonette 9 kişi olduğunun tespit edildiği; kazanın istiap haddinin çok üzerinde yük ve yolcu taşınması nedeniyle meydana geldiği; kaza nedeniyle hayatım kaybeden … ile yaralanan … için ölüm ve yaralanma tazminatı ödendiği, hayatını kaybeden …’nın varisi …’ya 23.07.2013 tarihinde ödenen 20.419 TL ölüm tazminatının, yaralanan …’ya 03.08.2012 tarihinde ödenen 24.758 TL sakatlanma tazminatının, ödenme tarihi itibariyle avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalının 2011 yılında görev nedeniyle Bolu’dan İstanbul’a taşındığı; … plakalı kamyonetin anahtarım dedesi …’ya bıraktığı; sadece fındık zamanı köye geldiğinde kamyoneti kullandığı; kaza günü …’nın kamyonetin anahtarım dedesinden alarak …’ya verdiği ve birlikte pazara gittikleri; dönüşte de kazanın meydana geldiği; … ile yazılı veya sözlü bir anlaşmasının olmadığı ve kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı; … ölümden önce yatak hastası olduğu için eşi …’nın aylık bakım ücreti aldığı; bu nedenle destekten yoksun kalmadığı; …’nın kazadan yaklaşık 10 yıl önce bir iş kazasında yaralanmış olduğunun tazminat hesabında dikkate alınması gerektiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; “Dava, rücuen tazminat davasıdır. Davacı … nezdinde davalıya ait araç zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin bu konuda yerleşmiş içtihatları gözetilerek kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından dolayı meydana gelip gelmediği kazaya tesir eden başkaca faktör olup olmadığı yönünden teknik bilirkişi incelemesi yapılmış, istiap haddinin aşılması ile kazanın meydana gelmesi arasında illiyet bağı olmadığı kanaati bildirilmiştir. Mahkememizce celp edilen ceza dosyası kapsamı da gözetilerek, teknik bilirkişinin tespiti oluşa uygun, denetime elverişli bulunmakla, tespitine iştirak olunmuş, teknik rapor hükme esas alınmış, kazanın münhasıran istiap haddinin aşılmasından ötürü gerçekleşmediği anlaşılmış olmakla ve bu hususta Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/6055 Esas 2017/12083 Karar sayılı ilamı gözetilerek rücu şartlarının oluşmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; kazaya karışan aracın yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçta yolcu taşıması nedeniyle meydana geldiğini, ölen …’nın aracın kasasında yolculuk ettiğini, buna ilişkin değerlendirme yapılmadığını, aracın istiap kapasitesinin aşılmadığı kabul edilse dahi davanın kabul edilmesi gerektiği, ZMMS sigortası Genel Şartları B.4.c-e maddeleri uyarınca rucü şartlarının gerçekleştiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 30/03/2011 tarihinde meydana gelen kazada gerçekleşen ölüm ve yaralanma nedeniyle davacı şirketçe, poliçeye istinaden ödeme yapılmış olup, kazanın istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması nedeniyle meydana geldiği ve bu hususun Genel Şartlar B4/e maddesi gereğince rücu sebebi olduğundan bahisle poliçeye istinaden ödenen tutarın davalı taraftan rücuen tazmini talep edildiği anlaşılmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, kazaya karışan aracın 1 sürücü ve 5 yolcu taşıma kapasitesine sahip olduğunun bilirkişi raporu ile belirlenmesine, dinlenen tanık beyanlarına göre …’nın kamyonetin içinde yolcu kabininde seyahat ettiğinin anlaşılmasına, açık kasada bulunan yolcuların kazanın meydana gelmesinde veya zararın artmasında bir etkisinin bulunmamasına özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1) 2- Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 18,50-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/06/2020