Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/171 E. 2019/4124 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/171
KARAR NO : 2019/4124
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/09/2017
NUMARASI : 2017/4926 D.İş – 2017/4926 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili sigorta tahkim komisyonuna verdiği dilekçede özetle; davalı … şirketi nezdinde kasko sigortalı olan ve vekil edenine ait bulunan … plaka sayılı aracın, davacının eşi …’nun da sevk ve idaresinde iken direksiyon hakimiyetinin yitirilmesi sonucunda 24/12/2016 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında hasarlandığını, davalı … şirketinin usulüne uygun başvuruya rağmen, sürücünün olay yerinden ayrılmış olduğunu gerekçe göstererek, hasarı ödemekten kaçındığını, sigorta eksperine yaptırılan inceleme sonucunda araçta meydana gelen hasar bedelinin KDV hariç 116.427,35-TL olduğunun belirlendiğini, bu miktara KDV dahil edildiğinde hasar bedelinin 137.384,27-TL olacağını, ancak henüz trafiğe çıkan ve 900 km.deki aracın hasarsız emsal fiyatının 285.000,00-TL olması nedeniyle, vekil edeninin aracı hasarlı haliyle satmaya yöneldiğini, hasarlı araç satış bedelinin de 145.000,00-TL bulunduğunu, bu durumda vekil edeninin uğradığı zarar miktarının 140.000,00-TL olacağını, bu miktara ekspertiz ücreti de eklendiğinde uğranılan toplam zararın 141.002,19-TL bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 141.002,19-TL hasar tazminatının temerrüt tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı … şirketi vekili cevabında özetle; araç sürücüsünün kaza yerini nedensiz olarak terk etmesi nedeniyle, taleplerin teminat dışı olduğunu, ayrıca davacının kişisel başvuru sonucunda temin ettiği, ekspertiz raporu doğrultusunda, aracın pert total hale geldiğini ileri sürerek, sigorta şirketini haberdar etmeden aracı satmasına dayanarak aracın hasarlı haliyle hasarsız hali arasındaki farkı istemeyeceğini, öncelikle araçta meydana gelen gerçek hasar miktarının belirlenmesi gerektiğini, bundan ayrı talep edilen ekspertiz ücretine ve faiz başlangıcı ile cinsine yönelik taleplerin de kabul edilemez olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; araç sürücüsünün kaza yerini sebepsiz olarak terk etmiş olması nedeniyle, talebin teminat dışı bulunduğu görüşünden hareketle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş; davacı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine itirazı üzerine itiraz hakem heyetince; araç sürücüsünün kaza yerini sebepsiz yere değil, yaralanması nedeniyle terk ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda talebin teminat dışı olduğundan söz edilemeyeceği ve itiraz hakem heyetince yapılan yargılama sırasında temin edilen 15/08/2017 günlü bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere, araçtaki hasar bedelinin KDV dahil 82.697,25-TL olduğu, aracın hasarsız rayiç değerinin ise; 275.000,00-TL bulunduğu, bu durumda pert total sayılamayacağı görüşünden hareketle başvuru sahibinin itirazının kabulü ile; talebin reddine ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvuru sahibinin talebinin kabulüne 82.697,25-TL araç hasar bedeli ve 500,00-TL ekspertiz gideri toplamı olan 83.697,25-TL tazminatın 05/01/2017 tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmiştir.Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı; davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; hükme esas alınan bilirkişi raporuna yönelik itirazları değerlendirilmeden verilen kararın hatalı olduğu, söz konusu raporda bilirkişinin neye dayandığı belli olmayacak şekilde bir takım iskontolardan bahsettiği, varsayımsal hesaplamanın kabul edilemez olduğu, dolayısıyla vekil edenin uğradığı gerçek zararın usulüne uygun şekilde belirlenmediği halde, yazılı biçim ve şekilde taleplerinin altında bir bedele hükmedilmesinin doğru bulunmadığı hususlarına yöneliktir.Dava; kasko sigortalı bulunan araçta meydana gelen araç hasar bedelinin tazmini isteğine ilişkindir.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, hakem kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle davacı tarafın dayanağı oluşturan ve sigorta eksperi … tarafından düzenlendiği anlaşılan 17/03/2017 günlü rapor ile davalı … şirketince yaptırılan inceleme sonucunda sigorta eksperi …tarafından düzenlenen 10/02/2017 günlü rapor karşılaştırılarak, sigorta eksperi …tarafından düzenlenen rapordaki belirleme ve değerlendirmelere katılındığına ilişkin olan ve tahkim yargılaması sırasında temin edilen 15/08/2017 günlü bilirkişi raporunun dosyaya, oluşa uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi ve talep konusu aracın tamir edilmeden ve herhangi bir masraf yapılmadan hasarlı haliyle 24/02/2017 tarihinde satılmış olduğu gözetilerek, araç tamir edilmiş olsa idi, bir takım iskontolar uygulanabileceğine ilişkin varsayımdan hareket edilmiş olmasında da herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden söz konusu raporun hükme esas alınmasında usul yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ayrıca; talep konusu aracın, hasarsız rayiç değerinin 275.000,00-285.000,00-TL olduğu anlaşıldığından tespit edilen hasar miktarı gözetildiğinde, aracın pert total sayılmasını gerektirmediği, dolayısıyla davacının tamir ettirmeden ve fiilen herhangi bir masraf yapmadan sattığı araç nedeniyle, aracın hasarsız rayiç değeri ile hasarlı hali ile satış arasındaki farkı istemeyeceğine dair değerlendirmenin de doğru bir değerlendirme olduğu sonucuna varıldığından davacı vekilinin yerinde olmayan tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 28/08/2017 gün ve 2017/İ.2393-2017/İHK.3258 sayılı kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.353/1-b/1 madde gereğince ESASTAN REDDİNE,2- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcı ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 68,60-TL istinaf başvuru harcının talep halinde kendisine İADESİNE,3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4- Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 19/12/2019