Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1615 E. 2018/796 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1615
KARAR NO : 2018/796
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2018
NUMARASI : 2016/154 E.- 2018/176 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili verilen karara karşı istinaf isteminde bulunmuş, verilen kararın hukuk ve hakkaniyete aykırı olduğunu, zararın sigorta teminatı kapsamında bulunduğunu, davacıların üçüncü kişi konumunda olduğunu ileri sürmüştür.
Yapılan değerlendirmede; Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, itirazları, itirazların kapsamı değerlendirildiğinde; kaza yapan murisin trafik sigorta poliçesinin olmadığı, 20/11/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle bilirkişiden alınan raporda tam kusurlu olduğunun belirlendiği ve davacı vekilinin kusura itirazının bulunmadığı, bu durumda vefat edenin tam kusurlu olduğu konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık bu durumda destekten yoksun kalan mirasçıların 3. kişi konumunda olup olmadığı ve desteğin kusurunun kendisilerine yansıtılıp yansıtılamayacağı, sonucu itibariyle de davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talep etme hakkı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 92. maddesinin (a) ve (c) bentleri, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1 ve A.3 maddesi, A.5 maddesinin (ç) bendi ve yine A.6 maddesinin (c) ve (d) bentleri birlikte değerlendirildiğinde; bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen ölüm olayına bağlı olarak destekten yoksun kalma halinde, destekten yoksun kalınan zararın ZMM sorumluluk kapsamında olması için ölenin üçüncü kişi olması ve desteğin kusursuz bulunması gerekmektedir.
Somut olayda; davacının desteği araç maliki ve sürücüsü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile 20/11/2015 tarihinde direksiyon hakimiyetini kaybeder yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında öldüğü, trafik kazası tespit tutanağı ve davacı tarafın kabulünde olduğu üzere, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Güvence Hesabının sorumluluğu 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre belirlenecektir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.3 maddesine ve A.5 maddesinin (ç) bendine göre; ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla meydana gelen destek zararları, destekten yoksun kalma teminatı kapsamındadır. Sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında, mutlaka ölen kişinin üçüncü kişi olması gerekir. Ölen …’un araç sürücüsü aynı zamanda işleten konumunda olduğundan 3. kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Bundan ayrı yine genel şartların A.6 maddesi (d) bendinde; destekten yoksun kalan hak sahibinin sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat dışı tutulduğundan; tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü …’un kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsın kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında sayılmadığına göre; davacıların destek tazminatı talep etme hakları olmadığından “Yargıtay 17.hukuk Dairesi 29/05/2017 tarih ve 2016/14573-2017/6035 sayılı kararı” davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve yasaya uygun olan mahkeme kararına karşı davacı vekilinin istinaf isteminin HMK.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan maktu karar ve ilam harcının düşümü ile yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK m.353/1-b/1 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.361. madde gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere açıkça ve oybirliğiyle karar verildi12/07/2018.