Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1570 E. 2020/660 K. 25.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1570
KARAR NO: 2020/660
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/04/2018
NUMARASI: 2014/1147 E. – 2018/322 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; dava dışı …’in sevk ve idaresindeki plakasız motosikletin 19/06/2012 günü müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada diğer araç sürücüsü …’in asli kusurlu olduğunu, davalı Güvence Hesabı’nın yasa gereği Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Poliçesi bulunmayan araçların sebep oldukları trafik kazalarında mağdurların bedensel zararlarını teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlü olup yasal sorumluluk altında olduğunu, meydana gelen kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, uzun süre çalışamadığını, özürlü sağlık kurulu rapor ile müvekkilinin %36 oranında vücut fonksiyonunu kaybettiğini, iş bu raporun davalı tarafça kabul gördüğünü ve kısmi ödeme yaptığını ve tüm bu nedenlerle hesaplanacak tazminatın davalı taraftan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkil kurumun Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/b maddesi gereğince hak sahibine ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, müvekkil kurumun davacı tarafa 25/11/2013 tarihinde 67.762-TL ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini, davacının tüm zararını karşıladığını, davacı tarafa ödenen tazminat ibraname mukabilinde ödendiğinden müvekkil kurumun başkaca bir sorunluluğunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren araçların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adli Tıp Kurumu’nun 3.İhtisas Dairesi’nden özürlü sağlık raporu alınması gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Mahkememizce dosya kapsamına göre alınan raporların dosya içeriğiyle uygun olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek tazminattan düşüldüğü, davacı yanca imzalanan ibranamenin dosya kapsamı dikkate alındığında geçersiz olduğu, davacı vekilinin alınan rapor doğrultusunda davasını ıslah ettiği, özellikle davalı yanca önceden yapılan ödemede de %75 sorumluluğu dikkate alınarak ödemenin yapıldığı, davalı tarafın 29/07/2013 tarihinde temerrüte düştüğü” gerekçesi ile; davanın KABULÜ ile 3.372,94 TL geçici iş göremezlik tazminatına ve 102.871,40-TL süreklik iş göremezlik tazminatının 29/07/2013 tarihinden itiraberen işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kazaya karışan motosikletin cinsinin kesinleştirilemediğini, ZMMS yaptırma mecburiyetinde olup olmadığınını belirlenemediğini, kusur raporu alınmadığını, müterafik kusur indirimi yapılmadığını, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; dava dışı …’in sevk ve idaresindeki plakasız motosikletin 19/06/2012 günü davacının kullandığı motosiklete çarpması sonucu çift taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği ve davacının yaralanarak malul kaldığı anlaşılmıştır. Ancak mahkemece sigortası bulunmayan araç sürücüsünün kusuru bulunması halinde davalının 3. kişilerin zararlarından sorumlu tutulabileceği göz önünde bulundurularak, kusur oranın belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınması ve oluşacak sonuca göre davalının zarardan sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin doğru olmadığı göz önünde tutulduğunda davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK 353/1-a/6 maddesi uyarınca kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, istinaf talebine konu İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/04/2018 tarih ve 2014/1147 E., 2018/322 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- Davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.814,40-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5- Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin İlk Derece Mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, HMK. m.353/1-a/6 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.25/06/2020