Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1569 E. 2020/3174 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1569
KARAR NO: 2020/3174
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2018
NUMARASI: 2016/303 E. – 2018/82 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin 23/08/2010 tarihinde … plakalı araçta yolcu iken … plakalı araçla yapmış olduğu yaralamalı, maddi hasarlı kaza neticesinde malul kaldığını, müvekkilinin yolcu konumunda olup kusursuz olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin %94 oranında daimi malul kaldığını ve desteğe muhtaç olduğunu, ömrünün sonuna kadar taşıyacağı cismani zararlar oluştuğunu, iş göremez hale geldiğini, sürekli bakıma muhtaç kaldığını, bakım giderlerinin davalılarca karşılanması gerektiğini, fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte şimdilik 5.000,00 TL bakım giderinin davalılardan tahsilne,, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiş; bilahare 10/10/2017 tarli dilekçesi ile istediği tazminat miktarını 143.027,26 TL’ye yükselttiğini bildirmiştir. Davalı … vekili, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde sigortalı olduğunu, davaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak müvekkilinin eşi tarafından Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/305 E. sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat talebi ile dava açıldığını, davacılarla müvekkilinin sulh olması nedeniyle davacılara 94.155,72 TL ödendiğini ve davanın feragat nedeniyle reddedildiğini, her iki davada da uyuşmazlık konusu aynı olduğundan kesinleşmiş bir hüküm bulunan bir konuda ikinci kez hüküm kurmanın hukuken mümkün olamayacağını bu nedenlerle davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddini istemiştir. … İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda “Dava, davacı asilin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile …/… plakalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu davacının malul kalması nedeniyle davalılardan bakım giderlerinin tahsili istemine ilişkindir.Davacı vekili tarafından davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden davadan feragat edilmiştir. Tüm dosya kapsamından dava tarihi öncesinde bakıcı giderleri yönünden davalı şirketlerin temerrüde düşürülmediği görülmüştür. Tüm dosya kapsamından, davacı asilin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araç ile …/… plakalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazasında %94 vücut kaybı oranı ile yaralandığı, yatağa bağımlı hale geldiği, davacı tarafından kazaya karışan araçların sigortacı şirketlerine mahkememizde bakım giderinin tahsili için dava açıldığı, gerçekleşen kazada davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigortalısı araç sürücüsünün %25, davalı …’nin sigortalısı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, davacının davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden davadan feragat ettiği, yapılan bilirkişi incelemesine göre davalı …’den davacının 143.027,26 TL bakıcı gideri talep edebileceği, davacının davasının değerini 10/10/2017 tarihinde arttırdığı, davalıların dava tarihi öncesi temerrüde düşürülmedikleri, davalı ….’nin sigortalısı aracın ticari araç olması nedeniyle avans faiz istenebileceği, tüm bu nedenlerle mahkememizce davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden davanın reddine, diğer davalı … Yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir” gerekçesiye hüküm kurulmuştur.İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde davacı tarafından daha önce açılan davadan feragat edildiğinden davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, davacıya SGK tarafından ödenen gelirlerin tenzil edilmediği gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili ise davalı … şirketinin kesin hüküm ve feragata ilişkin savunmasının doğru olmadığı, iki davanın konularının farklı bulunduğu, SGK ödemelerinin ise tenzil edildiği yönünde istinaf talebine karşı beyanda bulunmuştur. İstinaf kanun yoluna başvuran davalının sıfatı ve istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede: Davacının daha önce Samsun 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 2011/305 E-2012/622 K sayılı ile görülüp sonuçlanan dava açtığı, bu dosya kapsamının tümü dosya içinde yok ise de sunulu mahkeme karar örneği kapsamından o davanın, iş bu dava davacısı adına vesayeten açıldığı, iş bu dava dilekçesine ekli vekaletnamenin ise davacının vasisi tarafından verildiği ve iş bu davanın da davacı adına doğrudan ve vesayeten açıklaması olmadan açıldığı, sunulu vekaletname kapsamından davacıya Samsun 3.Sulh Hukuk mahkemesi tarafından 30/12/2014 gün ve 2010/1302E-1384 K sayılı karar ile vasi atandığı saptanmıştır. Vesayet kararının halen devam edip etmediği, vesayet kararının kaldırılıp kaldırılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacının dava takip yetkisine sahip olması dava şartıdır ve mahkemece resen araştırılmalıdır. Bilindiği üzere kısıtlanan ve vesayet alıtına alınan ve kendisine vasi atanan kişinin fiil ehliyeti bulunmamaktadır.Vesayet altındaki kişi adına vasinin dava açabilmesi için ise acil haller dışında TMK 462/8. maddesi gereğince vesayet makamının izini gerekir. Acil bir halin bulunması veya izin almadan dava açılmış olması halinde davacıya uygun bir süre verilerek vesayet makamından izin alması ve buna ilişkin belgeyi sunması istenir. Vesayet makamının izin vermemesi halinde vasi tarafından açılan davanın reddi gerekir. Vesayet makamının izin vermesi halinde dava ehliyetine ilişkin eksiklik giderilmiş olduğundan davaya devam edilebilir. Dosya kapsamından vesayet makamından izin alındığına ilişkin herhangi bir belge ve bilgiye rastlanamamıştır. Eldeki davada davacı hakkındaki vesayet kararının devam edip etmediği kesin olarak belirlenmeli, vesayete ilişkin karar getirtilmeli eğer devam ediyorsa davanın vesayet altındaki kişi tarafından vasiden alınan vekaletname ile açıldığı gözetilmek suretiyle davacı vekiline vesayet makanıdan izin kararı getirmesinin istenmesi ve bu eksiklik giderildikten sonra karar verilmesi gereklidir. Bu eksiklik giderilmeden esas hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğu gibi; davalı … şirketinin kesin hüküm savunması üzerinde de durulmamış ve bu hususta bir karar verilmediği saptanmıştır. Dosya kapsamından davacı vasisi tarafından daha önce Samsun 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 2011/305 E-2012/622 K sayılı ile görülüp sonuçlanan dava açtığı ve davacının feragati nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşıldığından anılan dava dosyası getirtilmeli bu dava yönünden kesin hüküm teşkil edip etmediği belirlenmeli ve davacının o davadan feragat etmesi karşısında vesayet durumuda dikkate alınarak feragat beyanının davalı … AŞ ye yönelik dava bakımından etkisi incelenerek davalının bu yöndeki savunmasının HMK 140. maddesi kapsamında karara bağlanması gerekirken bu yönde bir karar karar verilmemiş olması da isabetsiz bulunduğundan davalı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine gerek bulunmaksızın açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle KABÛLÜ ile, istinaf isteğine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/303 esas ve 2018/82 karar sayılı kararının HMK.m.353/1-a/4 ve HMK’nın 353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA, davalı vekilinin diğer istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA, 2-Dosyanın yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve değerlendirme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 98,10-TL maktu ve 35,90 TL maktu ve 2.442,54 TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendilerine İADESİNE, 4-İncelemenin dosya üzerinden yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan diğer giderlerin esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.m.353/1-a/4 ve HMK’nın 353/1-a/6 hükmü uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/09/2020