Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1554 E. 2020/3297 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1554
KARAR NO : 2020/3297
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/03/2018
NUMARASI : 2016/1206 E., 2018/358 K.
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi-Manevi Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/09/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava açan dilekçesinde; müteveffa … idaresindeki araç ile davalı … Ltd. Şti.’ye ait davalı … idaresindeki aracın 12/02/2014 tarihinde çarpışması sonucu … olay yerinde, … ise tedavi gördüğü hastanede vefat ettiğini, olayda davalı sürücü …’in tam kusurlu olduğunu belirterek, davalı şirket adına kayıtlı araç üzerine ihtiyati haciz veya tedbir konulmasına, davacıların her birisi için 1.000,00-TL’den toplam 6.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, davacı eş … için 50.000,00-TL, diğer her bir davacı için de 25.000,00’erTL’den toplam 175.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza neticesinde davalı hakkında Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/1698 soruşturma nolu dosyası ile soruşturma başlatıldığını, davalının bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldığını ve soruşturmanın halen devam ettiğini, soruşturma esnasında düzenlenen bilirkişi raporunda davalının kusurlu olduğu belirtilmiş ise de; bu aşamada alınmış olan raporun kesin olmadığını, ancak kovuşturma aşamasında adli tıp kurumundan alınacak rapor ile kusur durumunun kesinleşeceğini, davacının eşi dışındaki davacılardan … ve …’ın çalıştıklarını, babalarının desteği altında olan kimseler olmadığını, bu nedenle destekten yoksun kalma tazminatı istemelerinin hukuka uygun olmadığını, ayrıca talep edilen manevi tazminat miktarının da fahiş olduğunu, davalının manevi tazminat miktarlarını karşılayacak ekonomik gücü de bulunmadığını belirterek, davacıların davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalının yazılı beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı … vekili birleşen İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/553 esas sayılı dosyasında ki dava açan dilekçesinde özetle; 12/02/2014 tarihinde müteveffa … idaresindeki … plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu … kaza anında … ise tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdiğini, sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde %100 kusur oranıyla asli kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 1.000,00.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan kaza tarihi olan 12/02/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketi yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün belgelerin ibrazından itibaren 8 iş günü sonrası olduğunu, sigorta şirketine böyle bir başvurunun olmadığını, dava tarihinde alacak muaccel hale geldiği için sigorta şirketi açısından dava tarihinden önceki döneme ilişkin faiz sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Davacılar vekili 01/07/2016 tarihli ıslah dilekçesinde; asıl ve birleşen dava bakımından davalarını destekten yoksun kalma tazminatı olarak 36.941 TL olarak ıslah ettiklerini, ayrıca eş … için 50.000TL, diğer davacıların her biri için 25.000TL olmak üzere 175.000TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiştir. Yerel mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde;1-Asıl davada; -Davacı … için açılan maddi tazminat talebinin KABULÜ ile 36.941,34 TL maddi tazminatın davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti’den tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen olay tarihi olan 12/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, (Aynı zamanda birleşen davada davalı …hakkında kurulacak hüküm ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla) -Davacı … için 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Tic. San. Ltd. Şti yönünden kaza tarihi olan 12/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsili ile davacıya verilmesine, -Davacılar …, …, …, … ve … tarafından açılan maddi tazminat davalarının ayrı ayrı REDDİNE, -Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …Tic. Ve San. Ltd. Şti’nden tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …. Tic. Ve San. Ltd. Şti’nden tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …. Tic. Ve San. Ltd. Şti’nden tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. Ve San. Ltd. Şti’nden tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Tic. Ve San. Ltd. Şti’nden tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, -Tüm davacılar tarafından açılan davalarda kalan kısımlar yönünden davanın ayrı ayrı REDDİNE, 2-Birleşen davada;-Davacı … tarafından davalı …ye açılan maddi tazminat davasının KABULÜ ile 36.941,34 TL’nin davalı … şirketinden 17/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl dosyadaki davalılar … ve … Tic. ve San. Ltd. Şti ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiş, verilen karara karşı birleşen dosya davalısı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davalı … AŞ vekilinin istinaf sebepleri; müvekkili yönünden dava açıldıktan sonra davacının zararı giderilmiş olduğundan davanın konusuz kaldığını, davacı asilin ödeme aldığını ve davadan feragat ederek davanın konusuz kaldığını, yerel mahkeme dosyasına bildirmesine rağmen müvekkili açısından yargılamaya devam edilerek davanın kabulü şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen %100 kusurun fahiş olduğunu, buna göre yapılan hesaplamanın da hatalı olduğunu, ayrıca davacı eşin destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının yanlış hesaplandığını, yaptıkları ödemenin güncellenerek zarardan indirilmesi gerekirken güncelleme yapılmaksızın yapılan hesaplamanın hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda da yapılan hesaplamaların fahiş olduğu belirterek, usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Asıl dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu iddia edilen aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısına karşı açılmış maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı …aleyhine davacı … vekili tarafından maddi tazminat davasının İstanbul Anadolu 9.Asliye Hukuk Mahkemesine açıldığı, bu mahkemenin 2015/103 esasını alan davada mahkemece 20/03/2015 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, müteakip İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/553 esasını aldığı ve daha sonra da söz konusu davanın asıl dava ile birleştirildiği, görevsizlik kararı verildikten sonra davacı asil tarafından 08/04/2015 tarihli dilekçe ile eşi Veysel Karakaş’ın ölümü nedeniyle açtığı tazminat davasından sonra yaptığı haricen başvuru üzerine davalı şirket tarafından 03/04/2015 tarihinde kendisine 84.093,82 TL ödeme yapıldığını, bu sebeple mahkemece gereğinin yapılmasını talep ettiği, dilekçesinde feragate dair bir beyan olmadığı, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin birleşen davanın davacısının hak ettiği destekten yoksun kalma maddi tazminatından düşüldüğü, hükme esas alınan kusur tespitine ilişkin rapor ile aktüer raporlarının dosya kapsamına ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun, gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğu, yerel mahkeme tarafından hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosyada ki dilekçelerin, bilirkişi raporlarının ve tüm dosya kapsamının incelenmesi ve değerlendirilmesi neticesinde, istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede;Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranına, maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve birleşen davanın davacısının feragate ilişkin bir beyanının bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf taleplerinin HMK.353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/03/2018 tarih 2016/1206 Esas, 2018/358 Karar sayılı kararına yönelik, birleşen davanın davalısı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 2.523,46-TL harçtan peşin yatırılan 630,87-TL nispi karar ilam harcının düşümü ile 1.892,59-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (mükerrer harç tahsili olmaması kaydıyla)3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK.’nun 353/1-b/1 madde hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.’nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.17/09/2020