Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1510 E. 2020/410 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1510
KARAR NO : 2020/410
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2017
NUMARASI : 2014/1229 E. – 2017/1107 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/10/2010 tarihinde Trabzonda meydana gelen trafik kazası soncunda davacıların oğulları … vefat ettiğini ve davacıların maddi ve manevi perişan duruma düştüklerini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğunu, müteveffanın ise olay anında araçta yolcu olarak bulunduğundan herhangi bir kusuru bulunmadığını, bahsi geçen araç bir minibüs olmasına rağmen araca ilişkin olay tarihinde geçerli bir Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesi bulunmadığını, bu nedenle ödenmesi gereken tazminatın Güvence Hesabı yönetmeliği gereği davalı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalıya teminat limitleri içinde ödeme yapması ihtarının 03/12/2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup 8 günlük yasal sürede ödeme yapmayarak 17/12/2013 tarihinde temerrüte düştüğünü, bu nedenlerle şimdilik … için 500 TL, … için 500 TL olmak üzere toplam 1.000 TL ferdi kaza koltuk sigortası alacağı tazminatının 17/12/2013 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşımanın herhangi bir yetki belgesine tabi olmayan taşıma olup yapılan yolcu taşımacılığı için Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, 01/07/2010 tarihinden sonra yapılan yolcu taşımalarında, taşımacıların Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti bulunabilmesi için taşımanın il sınırları içinde yapılmaması, 100 km.nin üzerinde şehirlerarası veya uluslararası taşınma ve olması ve 2010/8 nolu Genelgede açıklanan yetki belgelerinden herhangi birine haiz bulunmasının şart olduğunu, dava konusu kazanın 26/10/2012 tarihinde il sınırları içerisinde Trabzon ili Akçaabat ilçesi arasında yapılan yolculuk sırasında meydana geldiğini, yapılan yolculuk il içi yolcu taşımacılığı ile ilgili olup, 2009/15545 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına istinaden Hazine Müsteşarlığının çıkarmış olduğu ve 01/07/2010 tarihinde yürürlüğe giren 2010/8 sayılı genelgesine göre taşımayı yapan araç için Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, taşımanın ticari olduğunun davacı tarafça Karayolu Taşıma Yönetmeliğinde belirtilen belgelerle ispatlaması gerektiğini, Karyolu Taşıma Kanunu kapsamında olmayan hususi taşımaların Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında olmadığını, davalı kurumun 17/12/2013 tarihi itibarı ile temerrüte düşmemiş olup avans faizi talebinin ve açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; ” 2004/6789 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararının, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasının muafiyet ve istisnalarının Hazine Müsteşarlığınca belirlenmesini öngören 2.maddesi hükmüne istinaden Hazine Müsteşarlığınca istihsal edilen 28/06/2010 tarih ve 2010/8 sayılı Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Yaptırma Mecburiyeti ile ilgili Muafiyet ve İstisnalara ilişkin Genelge ile anılan sigortanın kapsamının 01/07/2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tespit edildiği, 26/10/2010 tarihinde kazaya karışan aracın kaza tarihi itibarı ile Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamı dışında olduğu bu nedenle davalı Güvence Hesabının meydana gelen zarardan dolayı sorumluluğu olmadığı” gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hazine müsteşarlığı genelgesi uyarınca hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, Yargıtay uygulamaları ve emsal kararlara göre davalının oluşan zarardan sorumlu olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 26/10/2010 kaza tarihinde davacıların desteği …’un içinde yolcu olarak bulunduğu … plaka sayılı aracın yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucunda desteğin yaşamını yitirdiği ve davacıların destekten yoksun kaldıkları, kazaya karışan aracın bir minibüs olmasına rağmen olay tarihinde geçerli bir Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesi bulunmadığı anlaşılmıştır.Dava, zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının bulunmayan aracın karıştığı trafik kazası neticesinde meydana gelen destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine ilişkindir. 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13/1 maddesine göre; Bakanlar Kurulu, kamu yararı açısından gerekli gördüğü hallerde zorunlu sigortalar ihdas edebilir. Sigorta şirketleri, 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi ile üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla faaliyet gösterdiği sigorta branşlarının kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamaz.Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası 25/02/2004 tarih, 25384 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/6789 nolu Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiş olup, 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı yapan taşımacıların, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımalarında görevlendirecekleri sürücüler ile bunların yardımcıları ve taşıyacakları yolcular için “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırmak zorunda oldukları belirtilmiş, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaların ise Ulaştırma Bakanlığı’nca belirleneceği açıklanmıştır. Daha sonra 13/11/2009 tarih, 27405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15545 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile 2004/6789 sayılı kararda değişiklik yapılmış ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaları belirleme yetkisi Ulaştırma Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle Hazine Müsteşarlığı’na verilmiştir. Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin Hazine Müsteşarlığı’nın çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgede ise “01.07.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 Sayılı Kanunun 2.maddesinin 2.fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2.maddesinin 3.fıkrasıyla düzenlenmesi ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır” ifadesine yer verilmiştir.Somut olayın incelenmesine göre, kazanın Akçaabat İlçe Merkezinden … Mahallesi arasında il içi taşıma esnasında meydana geldiği hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Davaya konu kaza, Hazine Müsteşarlığı’nın 01.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren genelgesinden sonra, 26/10/2010 tarihinde gerçekleşmiş olup, bu tarihte il içi taşımalarda “Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırma mecburiyeti bulunmamaktadır. O halde, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti bulunmayan araçtan dolayı davalı Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun doğmayacağı gözetildiğinde ( 11/03/2019 tarih Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14851 E. 2019/2733 K.) davacı vekilinin yerinde olmayan istinaf taleplerinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca; 1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2-Davacılar tarafından peşin yatırılan 35,90-TL nispi karar ilam harcınınn davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davacılar tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/07/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK.m.361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 12/03/2020