Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1509 E. 2020/409 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1509
KARAR NO : 2020/409
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2017
NUMARASI : 2014/1029 E. – 2017/886 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından sigortalı davacıya ait … plakalı aracın 21/11/2013 tarihinde … plakalı araçla karıştığı kaza sonucu hasarlandığını, hasar davalı şirkete süresinde ihbar edildiğini, davalı … şirketinin hiçbir sebep belirtmeksizin tazminat taleplerini reddettiğini, talebin reddedilmesi üzerine davacının aracını kendi imkanları ile toplam KDV dahil 11.192,38 TL bedelle tamir ettirdiğini, bu nedenlerle 11.192,38 TL tazminatın 21/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; tarafların kendi aralarında düzenlemiş oldukları 21/11/2013 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ile hasar ihbarında bulunduklarını, davalı şirket tarafından yaptırılan hasar incelemesi sonucunda hasarın ön kısım sağ tarafına yakın kısmında yoğunlaştığı, yukarıdan aşağıya doğru dik bir düzlemde direk karşıdan gelen bir açıda alınan darbe ile meydana geldiği, vasıtanın şaselerinde dahi dönüklük mevcut olup alınan darbenin oldukça ciddi olduğu, merkezi bölgelerde köşeli deformasyon mevcut olup darbenin dört köşeli sabit bir cisme çarpma neticesi oluştuğunun belirlendiği, sigortalı aracın hasarının belirtildiği şekilde değil, sabit bir cisme çarpması neticesinde oluşabileceğinin tespit edildiğini, davalı şirket tarafından araştırma derinleştirilerek 23/12/2013 tarihli araştırma raporu düzenlendiğini, bu raporda sigortalı aracın … tarafından kiraya verildiği, otonun başka bir yerde sabit bir direğe çarpmış olduğu, otonun arkasından çarpıldığına dair hiçbir hasar izinin olmadığı, hasarın uyumsuz olduğu, şahısların birbirlerini tanıdıkları ve kendi aralarında organize sahte kaza olayı gerçekleştirdiklerinin belirtildiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte iddia edilen tüm hasar kalemleriyle dahi hasar bedelinin 10.090,63 TL olarak tespit edildiğini, sigortalı beyanlarının gerçeğe aykırı olması, aracın hasarının belirtildiği şekilde değil sabit bir cisme çarpması neticesinde meydana gelmesi nedeniyle hasarın teminat kapsamı dışında olup davanın reddi gerektiğini,Mahkemece; ” alınan bilirkişi raporuna göre; her iki araçta meydana gelen zarar ile kazanın oluş biçiminin uyumlu olmadığı şu hale göre kaza ile zarar arasındaki illiyetin ispatlanamadığı, Kasko Sigortası Genel Şartlarının C.2 maddesinin 4 bendi gereğince davalı sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerektiği” gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.Davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, tanık beyanlarına değer verilmediğini, olay mahallin keşif yapılarak ayrıca kaza yapan araçlar üzerinde de inceleme yapılmak suretiyle yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.İstinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; davalı şirket tarafından sigortalı davacıya ait … plakalı aracın 21/11/2013 tarihinde … plakalı araçla karıştığı kaza sonucu hasarlandığı iddiası ile hasarın davalı şirkete süresinde ihbar edildiğini, davalı … şirketinin ise olay ile hasar arasında uyumsuzluk bulunduğu gerekçesi ile tazminat taleplerini reddettiği anlaşılmıştır. TTK.nun 1409/1 maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1409/2 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10.12.1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16.12.1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22.12.2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilâmları)Somut olayda riskin gerçekleştiği sabit olup, bu riskin farklı şekillerde gerçekleştiği iddiasını davalı sigortacı ispat etmek zorundadır. Sigorta şirketinin hasarın teminat kapsamında olmadığı, olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil, iddia ettikleri şekilde gerçekleştiğini ve bu oluş şeklinin teminat dışında kalan hallerden olduğunu somut delillerle kanıtlaması gerekmektedir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davalı … şirketince kazanın davacının ihbar ettiği şekilde gerçekleşmediğinin ispatlandığı, bu durumda ispat yükünün davacı tarafa geçtiği, davacı tarafından ise bu kazanın ihbar edildiği şekilde gerçekleştiğine ilişkin delil sunulup ispatlanamadığı, ve mahkemece uzman bilirkişi raporu dikkate alınarak karar verildiği bu durumda kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usul ve yasaya uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik davacı istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,(HMK.m.353/1-b/1)2- Alınması gereken 54,40-TL harçtan peşin yatırılan 35,90-TL nispi karar ilam harcınınn düşümü ile 18,50-TL nispi karar ilam harcının istinaf eden davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK. m. 362/1-a mad. gereğince, miktar itibariyle kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 12/03/2020