Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/143 E. 2019/3972 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/143
KARAR NO : 2019/3972
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/09/2017
NUMARASI : 2014/1519 E. – 2017/630 K
BİRLEŞEN İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/314 E.SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, asıl dava ve birleşen dava dilekçelerinde özetle; Zorunlu Karayolu Taşımacılık Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi (Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası), bulunmayan … plaka sayılı aracın …’in sevk ve idaresinde iken meydana gelen 05/07/2009 günlü tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan ve vekil edenlerin oğlu olan … hayatını kaybettiğini, Güvence Hesabına yapılan başvurudan ise sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 2.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden işletilecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini istemiş; asıl davada verdiği 04/04/2016 günlü ıslah dilekçesi ile davacı … için olan istek miktarının 28.883,96-TL’ye, 16/05/2016 günlü ıslah dilekçesi ile de birleşen davanın davacı … için olan istek miktarını 62.500,00-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.Davalı Güvence Hesabı vekili asıl davaya ve birleşen davaya verdiği cevaplarında özetle; kazaya neden olduğu ileri sürülen aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırmak zorunluluğu olan bir araç olmadığını, bu nedenle söz konusu bu sigorta kolu kapsasmında destekten yoksun kalma tazminatı istenemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporları, olayla ilgili olarak Adıyaman 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen 2009/552 Esas sayılı ceza yargılamasına ilişkin dava dosyası ile tüm dosya kapsamı gözetilerek; 05/07/2009 tarihinde meydana gelen ve davacıların miras bırakanı … hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan tek taraflı trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı minübüs sürücüsü … tam kusurlu olduğu, ölenin ise araç içinde yolcu olarak bulunması nedeniyle kusursuz bulunduğu, … plaka sayılı aracın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırması zorunlu araçlardan bulunduğunun anlaşıldığı ve fakat bu sigortanın yapılmaması nedeniyle Güvence Hesabı’nın davacılara karşı sorumlu olduğu görüşünden hareketle ” Asıl davanın KABULÜNE, 28.883,96 TL maddi tazminatın 22.09.2014 temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiz ile birlikte davacı …yararına davalıdan tahsiline, Bu dosya ile birleşen İstanbul 12 ATM 2016/314 E sayılı dosyasında davanın KABULÜNE,62.500,00 TL maddi tazminatın 22.03.2016 dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte birleşen davacı … yararına davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.Karara karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.İstinaf nedenleri; davacı baba için, ZMM sigortası kapsamında tazminat belirlemesi yapılırken, davacı anne için Zorunlu Koltuk Sigortasından belirleme yapılmasının hatalı olduğu, davacıların hangi sigorta kolundan talepte bulunduklarının netleştirilmediği ayrıca, dava konusu taşımanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma olmadığının, göz ardı edilmesi sonucunda verilen kabul kararının usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.Dava trafik kazasında hayatını kaybeden yolcu … yasal mirasçısı olan davacıların maddi zararlarının Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası kapsamında giderilmesi isteğine ilişkin olup; talebin bu sigorta koluna yönelik olduğu konusunda dava dilekçelerindeki açıklamalar ve dava açılmadan önce Güvence Hesabına yapılan başvuruya ilişkin dilekçedeki talepler de değerlendirildiğinde herhangi bir duraksama bulunmamaktadır.İstinaf edenin sıfatına istinafın kapsam ve nedenine, dosya arasındaki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesine dayanan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle yargılama sırasında görüşüne başvurulan uzman bilirkişi raporlarındaki belirleme ve değerlendirmelerin olaya uygun denetlenebilir gerekçeler içermeleri nedeniyle hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde 25/02/2004 tarih, 25384 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2004/6789 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile ihtas edilmiş olan Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırılması zorunlu sigortalardan olması, davacıların miras bırakanının ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının; 05/07/2009 tarihinde kullanım şekli ticari amaçlı yolcu taşımacılığı olan … plaka sayılı minübüsün Malatya iline işçi götürülmesinden sonra Adıyaman’a dönüş sırasında Adıyaman-Çelikhan Karayolunda Adıyaman’a 25 km. kala meydana geldiği gözetildiğinde, taşımanın şehirlerarası taşıma mahiyetinde olduğunun kabul edilmesinde bir yanılgı olmadığına, ayrıca Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin olarak Hazine Müşteşarlığı’nın çıkardığı 28.06.2010 günlü genelge uyarınca 01.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren muafiyet ve istisnalara ilişkin düzenlemelerin görülmekte olan davanın konusunu oluşturan kazanın bu tarihten önce gerçekleşmiş olması nedeniyle somut olaya uygulamayacağının da açık bulunmasına, kaza tarihi itibariyle talep konusu Sigorta kolundaki teminat limitinin 125.000,00-TL olduğu ve ölenin mirasçılarının sadece davacı anne ve babası bulunduğu da dikkate alındığında, davacı anne bakımından miras hissesine isabet eden miktara, davacı baba bakımından ise bedel arttırım dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı herhangi bir husus bulunmadığından, davalı Güvence Hesabı vekilini istinaf başvurusunun HMK.351/1-b/1 hükmü uyarınca esastan reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2017 gün ve 2014/1519 esas ve 2017/630 sayılı kararına karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalıdan alınması gereken toplam 6.242,43-TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, istinaf başvurusu sırasında peşin olarak yatırılmış olduğu anlaşılan 1.067,34-TL’nin düşümü ile kalan 5.175,09-TLnispi istinaf karar ve ilam harcının davalı Güvence Hesabından alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.m.361/1 hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi. 28/11/2019