Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1398 E. 2018/1237 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1398
KARAR NO : 2018/1237
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2018
NUMARASI : 2017/561 2018/240
DAVANIN KONUSU : Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Dava dışı 3. Kişi ( davalının sigortalısı) …’a ait…plakalı araç tarafından 02/10/2016 tarihinde …’a ait … plakalı araca çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mevcut kaza sonucu .. . . plakalı araçta meydana gelen değer kaybı alacağı, araç sahibi 3. Kişi … tarafından müvekkili …’ne temlik edildiğini, bu kaza sonucu müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, söz konusu değer kaybı her ne kadar kesin bir rakam olarak belirlenemese de bağımsız eksper tarafından 2.100,00-TL ile 2.520,00-TL aralığında olacağının tespit edildiğini, bu değer kaybının tespitinin sağlanabilmesi için alınan ekseplik hizmeti sebebiyle de müvekkili tarafından 354,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, temlik eden; aracında oluşan değer kaybı alacağını TBK hükümleri uyarınca temlik belgesi ile müvekkiline temlik ettiğini, iş bu dava ile de temlik alan sıfatıyla değer kaybının davalı … şirketinden tahsili talep edildiğini, kazaya sebebiyet veren taraf veya somut olayda olduğu gibi sigorta şirketi kaza sebebiyle oluşan her türlü zarara karşılamakla mükellef olduğunu, oluşan değer kaybının da tazmin edilmesi gerektiğnin açık olduğunu, taraflarınca davalıya 31/05/2017 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve 2918 sayılı Kanunun 97. Maddesi uyarınca 15 gün içinde yazılı cevap verilmesini veya ihtarnamede belirtilen hesap numarasına yatırılmasını, aksi halde her türlü yasal yollara başvuralacağının bildirilmesine rağmen davalı tarafından ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediği gibi müvekkiline bir ödeme de yapılmadığını, bu sebeple kaza sebebiyle oluşan değer kaybının davalı … şirketinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının temlik alacağı sebebiyle aktif husumet ehliyetinin bulunduğunun ispat etmesinin gerektiğini, Bilindiği üzere geçerli bir temlikten bahsedebilmek için geçerli bir temlik sözleşmesinin ve geçerli bir temel sebebinin bulunması gerektiğini, davaya konu temlik alacağının sebebe bağlı olması ve bu sebebin geçerli bir temel ilişkiye dayanması zorunluluğu karşısında davacının temlik veren ile arasındaki hukuki sebebi oluşturan temel işlemi ve bu temel işlemin geçerliliğini de ispat etmesi gerektiğini, davada davacı yanın dava dilekçesinde iddia ettiği temlik sözleşmesi tarafımıza tebliğ edilmediğini, Bu nedenle temlik veren …’ın da huzurdaki davada tanık olarak dinlenilmesiyle birlikte temlik sözleşmesinin temel ilişki ve usul bakımından geçerli olup olmadığının tartışılmasınını gerektiğini, davaya konu taleplerin, ZMMS Sigortası Genel Şartları A.5.a maddesi ve ekinde yer alan teminat dışı hallerden olması sebebiyle huzurdaki davanın reddini, Hukuka uygun esas ve şekil şartları sağlanan temlikin ispat edilememesi durumunda davanın aktif husumet yokluğundan reddini yargılama masrafları ile ücreti vekâletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Mahkemece; davacının kazaya karışan ve hasarlandığı ileri sürülen … plakalı aracın maliki, işleteni veya kiracısı olmadığı, davacının kayıtlara göre … plakalı aracın maliki olduğu belirlenen … ile yaptığı temlik sözleşmesine dayanarak alacak isteğinde bulunduğu, somut olayda alacağın devredilip devredilemeyeceğinin irdelenmesi gerektiği, henüz kusur belirlenmeden ve temlik edenin mal varlığında bir eksilme meydana gelip gelmediği tespit edilmeden yapılan böyle bir isteğin sigortacılık faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, diğer bir ifadeyle davacının sigorta şirketi gibi hareket ettiği, bu durumda davacı … olmadığından böyle bir temlik işlemine dayanarak hak talebinde bulunamayacağı, temlik alma işleminin geçersiz olduğu görüşünden hareketle 6100 sayılı HMK.’nın 114/1-(d) ve 115/2 madde hükümleri uyarınca davacının davasının aktif husumet ehliyeti yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; davanın açılmasına kaynak teşkil eden temlik sözleşmesinin geçerli olduğu ve yasal herhangi bir engelleme bulunmadığı halde yazılı biçim ve gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hususuna yöneliktir.
Dava, 02.10.2016 tarihinde meydana geldiği ileri sürülen trafik kazasında hasarlanarak değer kaybına uğradığı belirtilen … plaka sayılı araç nedeniyle, alacağın temliki sözleşmesine dayanılarak açılmış araç hasar bedeli, değer kaybı ve ekspertiz ücretinin tahsiline ilişkindir.
Davacı görülmekte olan davada; davalı … nezdinde trafik sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın sorumlu olduğu trafik kazasında hasarlanan ve 26/04/2017 tarihli sözleşme uyarınca alacağının temlik edene ait bulunan … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybının tahsilini istemiştir.
Kural olarak alacağın temliki ile mevcut alacağın alacaklısının yerine yeni bir alacaklının geçmesi mümkündür.
Somut olayda, 02.10.2016 olay tarihinde …’a ait … plâka sayılı araca davalının ZMMS sigortacısı olduğu, dava dışı İ…’a ait … plaka sayılı araç tarafından çarpmak suretiyle maddi hasar meydana geldiği, … plâka sayılı aracın maliki olan …’ın araçta meydana gelen değer kaybı alacağını davacı şirkete temlik ettiği anlaşılmıştır. Dava dışı mağdur dava konusu tazminat ile ilgili olarak davalıdan talep edebileceği alacağını TBK’nın 183 ve devamı madde hükümleri uyarınca davacıya temlik etmiştir. Bu durumda davacının mağdur …’ın hak ve alacaklarını, alacağın temliki hükümleri uyarınca talep hakkı bulunduğu konusunda herhangi bir duraksama bulunmamaktadır. Mahkemece, davacı şirketin tazminat isteme hakkı bulunduğu kabul edilerek işin esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmelerle yazılı biçim ve gerekçeyle davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf talebine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihayi kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.01/11/2018.