Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1356 E. 2020/571 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1356
KARAR NO : 2020/571
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2018
NUMARASI : 2016/385 E., 2018/75 K.
DAVANIN KONUSU: Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 10/11/2015 tarihinde ZMMS poliçesi bulunmayan sürücü … sevk ve idaresindeki … plâkalı aracın davacıların oğlu … çarpması şeklinde meydana gelen kaza sonucu davacıların oğlunun vefat ettiğini, davacıların oğullarının ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun kaldıklarını, davalı Güvence Hesabına yapılan başvuru üzerine 05/02/2016 tarihinde bir miktar ödeme yapıldığını ancak bu ödemenin meydana gelen zararı karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için ayrı ayrı 500,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 13/12/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 6.205,49-TL’ye, davacı … için 5.283,40-TL’ye yükseltmiştir.Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesi ile; davacılara yapılan ödeme nedeniyle Güvence Hesabının sorumluluğunun sona erdiğini, davalı kurumun sorumluluğunun kusur oranı ve poliçe limiti sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; temin edilen 01/11/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile 08/01/2018 tarihli bilirkişi ek raporu göz önünde bulundurularak kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün %15, davacılar murisinin %85 oranında kusurlu olduğu, tazminat hesabının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlarında belirtilen esaslara yapılması gerektiği ve davalı Güvence Hesabı tarafından davacılara yapılan ödeme dikkate alınarak; “1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 3.822,11-TL ve davacı … için 4.033,58-TL’nin 22/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; gerekçeli kararda yargılama giderlerine hükmedilmediği, her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi ve hükmedilen vekalet ücretlerinin AAÜT’de belirtilen miktarların altında olmaması gerektiği hususlarına ilişkindir.Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf sebepleri; 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren KTK 97.maddesindeki değişiklik gereğince davacılar tarafından ek tazminat talebi için önce Güvence Hesabına başvuru yapılması gerektiği, başvuru şartı yerine getirilmemesi nedeniyle davanın usûlden reddine karar verilmesi gerektiği, davacılara 05/02/2016 tarihinde ödeme yapıldığı, ek tazminat talebi için de Güvence Hesabına başvuru yapılmaması nedeniyle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiği hususlarına ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin bulunmaktadır.1 ) 2918 sayılı KTK’nın, 14/04/2016 tarih ve 6704/5.maddesi ile değişik 97.maddesi gereğince, dava yoluna gitmeden önce sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunulması dava şartı haline getirilmiş ise de söz konusu değişikliğin yürürlük tarihi 26/04/2016 tarihi olup dava tarihinin 12/04/2016 olması karşısında davacılar tarafından ek tazminat talebi için Güvence Hesabına yeniden başvuru yapılmadan dava açılmasında usûl ve yasaya aykırılık bulunmamakla, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmektedir.2 ) Davacıların başvurusu üzerine davalı Güvence Hesabınca 05/02/2016 tarihinde bir miktar ödeme yapılmış olduğundan mahkemece belirlenen tazminat miktarları için kısmi ödeme tarihi olan 05/02/2016 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı bulunmaktadır.3) Mahkemece gerekçeli kararda yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yargılama giderlerine hükmedilmemiş olması hatalı olduğu gibi, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacı için ilk derece mahkemesi karar tarihi olan 2018 yılı AAÜT 13.maddesi gereğince kabûlüne karar verilen miktarlar da dikkate alınarak ayrı ayrı maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf talebinin yukarıda (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle reddine, (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle kabûlüne, davacılar vekilinin istinaf talebinin yukarıda (3) no’lu bentte gösterilen nedenlerle kabûlüne, HMK.353/1-b/2 maddesi gereğince mahkemece verilen kararın kaldırılmasına, kararın vekâlet ücreti, yargılama gideri ve faiz başlangıç tarihi yönünden düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1- İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2018 tarih ve 2016/385 E., 2018/75 K. sayılı kararına karşı davalı Güvence Hesabı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (1) no’lu bentte gösterilen nedenlerle REDDİNE, (2) no’lu bentte gösterilen nedenlerle KABÛLÜNE, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda (3) no’lu bentte gösterilen nedenlerle KABÛLÜNE, 1/1- Davacılar tarafından yatırılan 35,90-TL maktu istinaf karar ve ilam harcının talip halinde kendilerine İADESİNE, 1/2- Davalı Güvence Hesabı tarafından yatırılan 107,32-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde kendisine İADESİNE, 1/3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/4- İstinaf aşamasında davacılar ve davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,2- İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/01/2018 tarih ve 2016/385 E., 2018/75 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … için belirlenen 3.822,11-TL ve davacı … için belirlenen 4.033,58-TL tazminatın ‘nin 05/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 2/2- Alınması gerekli 536,62-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL harç ile ıslah sureti ile yatırılan 36,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 471,42-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 2/3- Davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvuru harcı, 29,20-TL peşin harç ile 36,00-TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2/4- Davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 2.180,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı … verilmesine,2/5- Davacı …. kendini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 2.180,00-TL maktu vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacı …. verilmesine,2/6- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 435,98-TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 2/7- Davacılar tarafından yapılan ve 62,50-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.800,00-TL bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1.862,50-TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.273,51-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinden bırakılmasına, 2/8- Davalı tarafından yapılan ve 25,85-TL tebligat ve müzekkere giderinden ibaret yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre belirlenen 8,17-TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinden bırakılmasına,2/9- HMK 333. md. uyarınca davacılar ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/06/2020