Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1352 E. 2020/569 K. 18.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1352
KARAR NO : 2020/569
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2018
NUMARASI : 2015/727 E., 2018/27 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/06/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan davalı … maliki ve sigortalısı olduğu dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin 16/05/2011 tarihinde …. plaka sayılı araçla çarpışması şeklinde trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …. tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle … plaka sayılı araçta meydana gelen hasar bedeli olarak …. plaka sayılı aracın Kasko Sigortacısı olan … A.Ş.’ye müvekkili şirket tarafından 28/09/2011 tarihinde 4.234,00-TL ödeme yapıldığını, ödenen bu miktarın aracın maliki ve sigortalısı olarak hasardan sorumlu olan davalıdan tahsili amacıyla İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafın İstanbul …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin devamına, davalının haksız itirazından dolayı icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davalının kazayı yapan kişi olmaması nedeniyle zarardan sorumlu olmadığını, alacak miktarının tespiti yönünden yargılama yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, kazaya ilişkin olarak temin edilen kusur raporu ile davalının maliki olduğu motosiklet sürücüsü … kazanın gerçekleşmesinde %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla davalının asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edilemediği, davacı sigorta şirketinin ödemiş olduğu zararın rücu şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekilinin istinaf sebepleri; kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazlarının dikkate alınmadığı, dosyadaki raporun İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1303 Esas sayılı dosyasına sunulan 01/09/2015 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak hazırlandığı, kaza tespit tutanağında kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü … motosikleti ön tekerleğini havaya kaldırıp tek tekerlek ile seyir ettiği gerekçesiyle tam kusurlu olduğu belirlenmesine rağmen bilirkişi tarafından herhangi bir somut gerekçeye dayanmadan olayın oluş şeklinin farklı olduğu şeklinde değerlendirme yapıldığı, kusur durumunun belirlenmesi için yeniden bilirkişi incelemesinin yapılması gerektiği, kaza tespit tutanağını düzenleyen trafik polisi olan zabıt mümzilerinin beyanlarının alınması yönündeki taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiği hususlarına ilişkin bulunmaktadır.Dava, trafik kazası nedeniyle 3.kişiye hasar tazminatı ödemesi yapan sigorta şirketinin ödemiş olduğu tazminatın sigortalısından tahsiline ilişkin olarak başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali talebine ilişkin bulunmaktadır.İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenine, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, davacı sigorta şirketinin, davalı … maliki ve sigortalısı olduğu ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olmasına, kaza tarihi olan 16/05/2011 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve 15/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4.a) maddesi gereğince, tazminatı gerektiren olayın, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş olması halinde sigorta şirketince sigortalıya müracaat edilebileceğinin düzenlenmiş olmasına, dosyada temin edilen bilirkişi raporu ile sigortalı araç (motosiklet) sürücüsü … kazanın meydana gelmesinde (tali) %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edilmesine, kaldı ki sigortalı araç sürücüsü kazanın meydana gelmesinde asli veya tam kusurlu olsa bile bu durumun araç sürücüsünün kasti veya ağır kusuru ile kazaya neden olduğunu kabul etmenin mümkün bulunmamasına, motosikletin kaza tespit tutanağında yazılı olduğu üzere tek tekerlek üzerinde sürüldüğü düşünülse bile, bu durumun da sürücünün kasti veya ağır kusurlu olarak kazaya neden olduğunun söylenememesine, davacı sigorta şirketi tarafından belirtilen durumlar dışında sigortalı araç sürücüsünün kasti veya ağır kusuru ile söz konusu kazanın meydana gelmesine neden olduğuna yönelik başka herhangi bir delil sunamamasına, buna göre ZMMS Genel Şartlarında öngörülen sigortalıya rücu şartlarının gerçekleşmemiş olmasına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-Usûl ve yasaya uygun İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/01/2018 tarih ve 2015/727 E., 2018/27 K. sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gerekli 54,40-TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,4- İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.18/06/2020