Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1220 E. 2019/1602 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1220
KARAR NO : 2019/1602
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06/12/2017
NUMARASI : 2014/1633 E., 2017/953 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/07/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davacılardan İskender ve …’in müşterek çocukları ve diğer davacıların kardeşi olan 26/10/1981 doğumlu …’in 06/04/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı …. Ltd. Şti. adına kayıtlı olan … plakalı ve … damper romork plakalı aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, olayda davalı belediyenin de hizmet yönünden kusurlu bulunduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar İskender ve … için ayrı ayrı 5.000’er TL maddi tazminat olmak üzere toplam 10.000-TL maddi tazminatın, anne ve baba için ayrı ayrı 100.000’er TL, diğer davacı kardeşler için ayrı ayrı 40.000’er TL olmak üzere toplam 320.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 330.000,00-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28/09/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı …için 10.237,14-TL’ye davacı …için 10. 981,35-TL’ye yükseltmiştir. Davalı … Sigorta A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirketin yaptırılan aktüer hesabı sonucunda hesaplanan tazminat bedelini ödemiş olup, poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilebilmesi için öncelikle tarafların “Kusur Oranı”nın belirlenmesi gerektiğini,davacının, müvekkili şirket için kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep etmekte ise de, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, müvekkili şirket tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde “Manevi tazminat” taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulduğunu, müvekkili şirket tarafından ödenen 6.541,26 TL nin de değerlendirmeye alınmasını, ödenen tazminat bedelinin güncellenerek tazminat bedelinden düşülmesine müvekkili şirketin sorumluluğunun azami limit ile sınırlı olacağını, davacı vekilinin olay tarihinden itibaren faiz talebinin reddi ile dava tarihinden itibaren “yasal faiz’e hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Hafriyat … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın iddasının aksine söz konusu olayın 06/04/2014 tarihinde saat:18:52 civarında gerçekleştiğini, Ayrıca olayın meydana gelmesinde asli kusurlu olan müteveffa … olduğunu, Zira diğer davalı ….in’in sevk ve idaresindeki tır ile 06/0/20144 tarihinde Çekmeköy Şahinbey yönüne gitmekte iken tırın arka tarafından bir ses geldiğini ve bir şeye çarptığını anlamış araçtan indiğinde müteveffayı yerde yatar şekilde gördüğünü, söz konusu yolda yayaların güvenli bir şekilde yürüyebilmesini sağlayacak bir kaldırım da mevcut olmadığını, Olayın bu şekilde cereyan ettiğini, Sonrasında diğer davalı aleyhine taksirle adam öldürmeye suçlamasıyla İstanbul Anadolu 31.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/348 Esas Sayılı dosyası ile dava açılmış olup yargılama halen devam ettiğini, Kazanın meydana gelmesinde müteveffanın asli kusurlu olduğunu, yine müvekkili şirkete ait aracın sigortası tarafından bir miktar davacılara ödeme yapılmış olup bu ödemelerinde karar aşamasında belirlenecek miktardan mahsubuna karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesi ile; görev yönünden davanın reddedilmesi geerktiğini, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığını, kazada kusurlu olanların kazaya karışan sürücü ve müteveffa yaya olduğunu, belediyelerinin üzerine düşen görevi uygun ortam dahilinde yaptığını, bu nedenle üzerlerine atılı iddiaları kabul etmediklerini, haksız ve mesnetsiz iş bu davanın öncelikle usulden ve her halükarda esastan reddine karar verilmesini talep talep etmiştir.
Davalı … açılan davının reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; kazanın meydana gelmesinde davacılar murisi …’in % 25, davalı …’in % 75 oranında kusurlu olduğu, davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı’nın kusurunun buunmadığı gerekçesiyle temin edilen bilirkişi raporları ve ıslah dilekçesi doğrultusunda;
“1-Davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı aleyhine açılmış olan maddi-manevi tazminat dava ve talebinin REDDİNE,
2-Davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı kendisini vekil ile temsil ettiğinden karar sonucuna göre 2017 yılı AAÜT tarifesi uyarınca :
a) (Davacı taraf ıslah dilekçesinde davalılar arasında ayrım gözetmeksizin tüm davalılar için ıslah talebinde bulunmakla) Islah talepli maddi tazminat tutarı üzerinden 2017 yılı AAÜT tarifesi uyarınca kendisini vekil ile temsil eden Çekmeköy Belediye Başkanlığı yararına taktir olunan 2.546,21 TL nispi vekalet ücretinin, davacılar … ve …’ten alınarak davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı’na ödenmesine,
b) Manevi tazminat yönünden davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı hakkındaki talep tamamen reddedilmekle, 2017 yılı AAÜT tarifesi 10/3 md. uyarınca 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin tüm davacılardan alınarak davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı’na ödenmesine,
3-a)Davacılar …ve İ…’in bedel artırım talepli maddi tazminat dava ve talebinin KABULÜ ile davacı … için 10.981,35 TL, davacı …. için 10.237,14 TL olmak üzere toplam olarak 21.218,49 TL maddi tazminatın davalılar … Sigorta AŞ, … Hafriyat … Ltd. Şti. ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacılar … ve…’e ödenmesine, hüküm altına alınan maddi tazminatın davalı … Sigorta AŞ yönünden 18/08/2014 tarihinden itibaren, diğer davalılar … ve … Ltd. Şti. yönünden olay tarihi olan 06/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
b)Davalı … Sigorta AŞ aleyhine açılmış manevi tazminat talebinin REDDİNE,” karar verilmiş, kararar karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri; davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı’nın da kazanın meydana geldiği yerde yaya kaldırımı yapmamış olması nedeniyle kusurlu olduğu, olay yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 10/06/2016 tarihli bilikişi ek raporu ile yaya kaldırım yapılmamış olması nedeniyle davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı’nın % 20 oranında kusurlu olduğunun tespit edilmesine rağmen bu davalı hakkında açılan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, hükmedilen maddi tazminat ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu hususlarına ilişkindir. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. Davacı tarafça, kazanın meydana gelmesinde, kaza yerine kaldırım yapılmaması nedeniyle Çekmeköy Belediye Başkanlığı’nın da kusurlu olduğu iddia edilmekte yani davalı belediyenin hizmet kusuruna da dayanılmaktadır. Yargı yolu kavramı, bir hukuk sisteminde herhangi bir davanın o hukuk sistemine dahil yargı kollarından hangisinde bakılacağını ifade eder. Uyuşmazlığa hangi yargı kolunda bakılacağı hususu, davanın genel koşullarından olup mahkemece re’sen dikkate alınması gereklidir. Kamu hizmeti görmekle yükümlü olan Çekmeköy Belediyesi, kamu hizmeti sırasında verdiği zararlardan dolayı özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Hizmet kusurundan dolayı açılan davaların İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi uyarınca tam yargı davası olarak ikame edilmesi gerekmektedir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Esasen 2918 Sayılı KTK’nun hukuki sorumluluğa ilişkin 85. ve devamı maddelerinde araç işletenin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur.Somut olayda; davacılar vekilince, davalı belediyenin sorumluluğunda bulunan yolda kazanın meydana geldiği yerde kaldırım bulunmadığı, davalı belediyenin yolun bakım ve onarımına ilişkin hizmeti gereği gibi ifa etmediği, zararın, hizmet kusuru teşkil eden eyleme dayandığı görülmektedir.Bu durumda davalı Çekmeköy Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın ileri sürülüş biçimine göre hizmet kusuruna dayalı eylemde yargı yolunun idari yargı olduğu anlaşıldığından, bu davalı hakkında HMK 114/1-b maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek karar verilmesi yerinde görülmemiştir. (Benzer mahiyette olan Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/04/2017 tarih ve 2016/15802 E., 2017/3926 K. sayılı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/13720 E., 2017/6918 K. sayılı kararlarında görevli mahkemenin idari yargı olduğunun belirtilmiştir.) Açıklanan nedenlerle kararın kaldırılması, davacılar vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmeksizin dosyanın mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenle KABULÜ ile; istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/4 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davacılar vekilinin diğer istinaf taleplerinin bu aşamada değerlendirilmesine YER OLMADIĞINA,
3- Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcı ile başvurma harcının istek halinde istinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafa İADESİNE,
4- Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
HMK. m.353/1-a/4 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.11/07/2019