Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/1108 E. 2018/1236 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/1108
KARAR NO : 2018/1236
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2017
NUMARASI : 2016/1195 2017/779
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesi ile; davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS Trafik ve kasko sigorta poliçeleri ile sigortalanan … plakalı aracın, müvekkillerine ait işyerindeki demirbaşlara ve müvekkili …’a ait … plakalı araca 28/06/2016 günü çarpmak suretiyle zarar verdiği, bu zarar nedeniyle Büyükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/82 D. İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığı, buna istinaden de davalı aleyhine Büyükçekmece .. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, takibe davalının haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini beyan ederek, davalının itirazın iptali ile takibin devamını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMMS ile sigortalandığını, KTK 97. Madde gereği sigorta şirketine başvurulmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davalının kusur ve zarardan sorumlu olmadığını, aracın sovtaj bedelinin dikkate alınması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı dava açmadan evvel 2918 sayılı yasanın 97.maddesindeki hükümlere uygun olarak sigorta şirketine başvurmamış ve dava açılabilmesinin ön koşulunu sağlamamış olduğundan davanın ön şart yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı şirket aleyhine 2 farklı icra takibi yaptıklarını, delil tespiti yaptırdıklarını, bu nedenle başvuru şartının gerçekleştiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS Trafik ve kasko sigorta poliçeleri ile sigortalanan … plakalı aracın, davacılara ait işyerindeki demirbaşlara ve davacı …’a ait … plakalı araca 28/06/2016 günü çarpmak suretiyle zarar verdiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava, maddi zararlı trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketine karşı başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir.
Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMSS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup yasa ile özel bir dava şartı getirilmiştir.
Somut olayda, dava tarihi itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup davacı tarafça dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine başvurulmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Mahkemece davacı vekiline yasada öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmelidir.
HMK’nın 115/2. maddesine aykırı şekilde tamamlanabilecek nitelikteki dava şartının tamamlanması için davacıya kesin süre verilmeksizin, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf talebinin kabûlü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 uyarınca kaldırılarak mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde değerlendirme ve işlem yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 35,90-TL karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.01/11/2018.