Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2018/104 E. 2019/4006 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2018/104
KARAR NO : 2019/4006
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2017
NUMARASI : 2016/548 E., 2017/780 K.
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 09/04/2016 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile davalılardan …A. Ş. adına kayıtlı, davalı … şirketince ZMMS poliçesi ile sigortlanan ve davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu davacıya ait aracın hasara uğradığını, bilirkişi tarafından tespit edilecek kusur oranları dikkate alınarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracında oluşan hasar nedeniyle oluşan zararının şimdilik 5.000,00-TL’sinin ve davacının İstanbul 9.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/61 D.İş sayılı dosyası için yaptığı masraf olan 886,00-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 18/09/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 20.886,00-TL’ye yükseltmiştir. Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili şirket ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti. arasında 17/07/2014 tarihli ve … nolu uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ve 06/08/2014 tarihli ek kontrat düzenlendiğini, yapılan sözleşmeler ile kazaya karışan … plakalı aracın kiracı …. San. Tic. Ltd. Şti.”ne 06/08/2014 tarihinde teslim edildiğini, davalı şirketin işleten sıfatının bulunmadığını belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A. Ş. vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili sigorta şirketinin kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında doğan zarardan sorumlu olduğunu, söz konusu kaza sebebiyle müvekkili şirketin davacıya karşı hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın % 100 kusurlu olduğu, davacı tarafa ait araçta 20.000,00-TL hasar meydana geldiğinin tespit edildiği, meydana gelen zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, tespit dosyasında yapılan yargılama giderlerinden davalı … şirketinin sorumlu olmadığı görüşünden hareketle; ” DAVANIN KABULÜNE,20.000,00 TL maddi tazminatın 5.000,00 TL’si yönünden Davalı … Sigorta açısından 18/05/2016 Tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 09/04/2016 Tarihinden 15.000,00 TL’sinin davalılar yönünden Islah Tarihi olan 18/09/2017 Tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (Sİgort Şirketi yönünden poliçe teminat limitleri dahilinde) müştereken ve müteselsilen tahsiline,886 TL yargılma gideri ve vekalet ücretinin mükerrer olmamak kaydıyla (İstanbul 9 Sulh Hukuk 2016/61 D. İş sayılı dosyası) davalılardan … A.Ş ve …’dan yargılama gideri olarak tahsiline,” karar verilmiş, karara karşı davalı … A. Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı …. A. Ş. vekilinin istinaf sebepleri; müvekkili şirket ile dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 17/07/2014 tarihli ve … nolu uzun dönem araç kiralama sözleşmesi ve 06/08/2014 tarihli ek kontrat düzenlendiği, yapılan sözleşmeler ile kazaya karışan …plakalı aracın kiracı … San. Tic. Ltd. Şti.”ne 06/08/2014 tarihinde teslim edildiği, davalı şirketin işleten sıfatının bulunmadığı, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği hususlarına ilişkindir. İstinaf sebepleriyle bağlı kalınarak yapılan inceleme de;Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır. 2918 sayılı KTK.nun hükümlerine göre, trafik kaydı “işleten”i kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devredilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir(Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15/11/2017 tarih ve 2016/18379 E., 2017/10573 K. sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 02/06/2014 tarih ve 2014/7088 E., 2014/8839 K. sayılı kararı).Dava konusu olayda, kaza tarihi 09/04/2016 olup aracın 17/07/2014 tarihli “Uzun Dönemli Araç Kiralama Sözleşmesi” ve “Ek Kontrat” ile dava dışı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne kiralandığı ve 06/08/2014 tarihli “Araç Teslim Tutanağı” ile kiracı dava dışı şirkete teslim edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu sözleşme ile aracı kiralayan ve kiracı arasında aracın kullanımına ve tarafların hak ve yükümlülüklerine ilişkin kurallar belirlenmiştir. Sözleşme hükümlerinin incelenmesinden aracın kazanın meydana geldiği tarihte kiralayanı olan maliki davalı şirketin araç üzerinde fiili hakimiyetinin bulunduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı görülmektedir. Davacı tarafından da kaza tarihinde aracın davalının fiili hakimiyeti altında olduğuna ilişkin bir delil dosyaya sunulabilmiş değildir. Davalı şirket tarafından kiralama sözleşmesinin damga vergisinin(40,98-TL) maliyeye yatırılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu da kiralama sözleşmesinin gerçek bir sözleşme olduğunu göstermektedir. Buna göre; meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı araç davalı şirket adına kayıtlı ise de; 17/07/2014 tarihli “Uzun Dönemli Araç Kiralama Sözleşmesi” ve “Ek Kontrat” ile dava dışı…. San. Tic. Ltd. Şti.’ne kiralandığı ve 06/08/2014 tarihli “Araç Teslim Tutanağı” ile kiracı dava dışı şirkete teslim edildiği, kiralama sözleşmesinin damga vergisinin davalı şirket tarafından maliyeye yatırıldığı, davalı şirketin faaliyet konusu itibariyle araç kiralama işi yaptığı, aracın fiili tasarrufunun kiralayan şirkete devredildiği diğer bir ifadeyle, aracın kaza tarihinde davalı şirketin fiilen hakimiyeti altında bulunduğuna ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, bu nedenle kaza tarihi itibariyle davalı şirketin işleten sıfatının kalmadığı, hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Mahkemece verilen kararın kaldırılarak, davalı ….A. Ş. hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir(HMK 353/1-b/2).
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;1-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2017 tarih ve 2016/548 E., 2017/780 K. sayılı kararına karşı davalı … A. Ş. vekili tarafından yapılan istinaf talebinin yukarıda gösterilen nedenlerle KABULÜNE,1/1- Davalı … A. Ş. tarafından yatırılan 341,55-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talep halinde davalıya İADESİNE, 1/2- İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 1/3- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren kendi üzerinde bırakılmasına,
2- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2017 tarih ve 2016/548 E., 2017/780 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2/1- Davalı … A. Ş. hakkında açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2/2- Davalılar … A. Ş. ve … hakkında açılan davanın KABULÜNE, 20.000,00-TL maddi tazminatın 5.000,00-TL’si yönünden Davalı … A. Ş. yönünden 18/05/2016 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 09/04/2016 tarihinden 15.000,00-TL’sinin davalılar yönünden ıslah tarihi olan 18/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe teminat limitleri dahilinde) müştereken ve müteselsilen tahsiline, İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/61 D. İş sayılı dosyası kapsamında yapılan ve 886,00-TL yargılama gideri ve vekâlet ücretinden ibaret tespit dosyası yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 2/3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.366,20-TL nispi karar harcından peşin harç ve ıslah harcı olarak alınan 356,69-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.009,51-TL harcın davalılar … A. Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına,2/4- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 2.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar … A. Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 2/5- Davalı … A. Ş., aleyhinde açılan maddi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirmişse de, davacı tarafça kazaya karışan aracın kiralanmış olduğu bilinmeden, trafik tescil kaydına dayanılarak araç maliki olan davalı …. A. Ş. aleyhine dava açılmış olduğundan, davalı ….A. Ş. lehine vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,2/6- Davacı tarafından yapılan ve toplam 1.664,69-TL (29,20-TL BVH, 4,30-TL VH, 356,69-TL peşin harç ve ıslah harcı, 304,50-TL tebliğler, 850,00-TL bilirkişi ücreti, 120,00-TL keşif ücreti) yargılama giderinin davalılar ….A. Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,2/7- HMK 333. md. uyarınca davacı ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 24/11/2016 tarihli ve 6763 sayılı Kanunun 42 nci maddesi ile değişik HMK.m.362/1-a hükmü gereğince kesin olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.05/12/2019