Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/988 E. 2018/926 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/988
KARAR NO : 2018/926
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/03/2017
NUMARASI : 2017/1142 E-2017/1196 K.
DAVANIN KONUSU: Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 20/09/2018
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna verdiği dilekçede; davacı …’ın 10/04/2013 tarihinde dava dışı sürücü …’in motosikleti ile yaptığı tek taraflı kaza sonucu yaralandığını ve %100 malûl kaldığını belirterek 40.500,00-TL (ıslah ile 250.000,00-TL) bakıcı giderinin (tedavi gideri kapsamında) temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davalı Güvence Hesabından tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesiyle,Davacıya daha önce 18.04.2016 tarihinde malûliyet tazminatı kapsamında 250.000,00-TL ödeme yapıldığını, 6111 sayılı Kanun uyarınca tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu belirterek talebin reddini istemiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararında; 6111 sayılı Yasa uyarınca bakıcı giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu belirterek talebin reddine karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili itiraz hakem heyetine itiraz etmiştir.
İtiraz Hakem Heyeti Kararında; 6111 sayılı Yasa ile gelen değişikliğin bakıcı ve tedavi giderleri gibi harcamaları kapsamadığını, bu giderin ZMMS kapsamında kaldığını belirterek başvurun kabûlü ile 250.000,00-TL bakıcı giderinin (tedavi gideri kapsamında kabul edilerek) 02.09.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Davacı vekili bu kez karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.
İstinaf Sebepleri:
1-Davacıya daha önce 18.04.2016 tarihinde malûliyet ödemesi yapıldığını, bu nedenle temerrütün bu tarihten 8 gün sonra gerçekleştiğini,
2-TTK 6. Madde uyarınca avans faizine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Dava,Trafik kazasından kaynaklanan haksız fiile dayalı tazminat davasıdır.
Davacının dava dışı …’in sürücüsü olduğu motosiklet ile kaza yaptığı, bu kaza sonucu davalının %100 oranında malûl kaldığı, davalı Güvence Hesabı tarafından davacıya 18.04.2016 tarihinde 250.000,00-TL malûliyet tazminatının sürekli sakatlık tedavi gideri kapsamında ödendiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Her ne kadar riziko davacının ilk başvurma tarihi olan 24.12.2015 tarihinde ihbar edilmiş ise de davalının maluliyete ilişkin raporunun 11.08.2016 tarihinde alındığı ve maluliyet raporundan sonra başvurunun 23/08/2016 tarihinde yapıldığı,buna göre temerrütün 02.09.2016 tarihinde oluştuğu, kazaya karışan aracın motosiklet olduğu da gözönünde tutulduğunda avans faizi talep edilemeyeceği gözönünde tutularak davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi yönünden reddi gerektiğine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunan 15/02/2017 gün ve 2017/İ.61 – 2017/İHK. 440 sayılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından peşin olarak yatırılan 154,30-TL başvurma harcından, alınması gereken 98,10-TL başvurma harcının düşümü ile kalan 56,20-TL başvurma harcı ile, alınan 31,40 TL maktu karar ve ilam harcının talep halinde davacıya İADESİNE,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 20/7/2017 tarih ve 7035 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik HMK. m. 361/1. hükmü gereğince, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunma yolu açık olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.