Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/973 E. 2018/783 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/973
KARAR NO : 2018/783
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2014/1310 E., 2017/24 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar
Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edeni şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olan ve davalının maliki-işleteni bulunduğu … plaka sayılı aracın; ehliyetsiz sürücü …’ın yönetiminde iken 29/05/2012 tarihinde karıştığı trafik kazası sonucunda … isimli şahsın hayatını kaybettiğini, hayatını kaybeden …’ın desteğinden yoksun kalan eş ve çocuklarına vekil edeni sigorta şirketi tarafından 21/11/2012 tarihinde toplam 55.532,46-TL destek tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan bu ödemenin rücuan tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak takibin itiraz üzerine durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında özetle; kazaya karışan araç sürücüsü…’ın ehliyetsiz olmasının tek başına rücu şartı olamayacağını, zira olayda herhangi bir kusurun bulunmadığını, bundan ayrı kazada ölen ….’ın hatır için taşınmış olması nedeniyle Yargıtay HGK’nın 05/04/1995 tarih 94/11-689 Esas ve 95/274 Karar sayılı ilamında da belirtildiği şekilde hatır taşıması sırasında oluşan zarardan zorunlu trafik sigortacısının sorumlu tutulamayacağının belirgin bulunduğunu, bu durumda davacı … şirketinin ödemesi gerekmeyen bir bedeli ödemesi nedeniyle, bu bedeli rücuan vekil edeninden isteyemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiş; ayrıca kaza nedeniyle tarafların aynı olduğu 2013/480 Esas sayılı başka bir itirazın iptaline konu dava dosyası bulunduğunu, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini açıklamıştır.
Mahkemece; davacı … şirketi nezdinde trafik sigortalı olan, davalıya ait bulunan ve sürücü belgesi olmadığı belirlenen …ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın 29/05/2012 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu konumunda bulunan ….’ın öldüğü, davacı … şirketinin…’ın yasal mirasçıları için hesaplanan 74.043,68-TL destekten yoksun kalma tazminatının kazada sigortalı araç sürücüsü …l’ın %75 oranında kusurlu olduğu gözetilerek toplam 55.532,76-TL tazminat ödemesi yapıldığı, ZMSS Genel Şartlarının B.4 maddesi uyarınca sürücü ehliyeti olmayan kimseler tarafından kullanılan araçların neden olduğu zararlar bakımından sigortalıya rücu edilebileceği, somut olayda kaza tarihinde …’ın ehliyetinin olmadığının belirlenmesi nedeniyle rücu şartlarının gerçekleştiği, davacı sigortacının dava dışı üçüncü kişilere ödediği zarar miktarı belli olduğundan, alacağın likit nitelikte bulunduğu, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği görüş ve gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak olan 55.532,46-TL üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına; asıl alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; kaza sırasında sürücü …’ın ehliyetsiz olmasının kusurlu olduğunu göstermeyeceği, olayın gerçekleşmesinde herhangi bir kusuru olmadığı, kaldı ki …l’ın kaza anında ehliyet alabilmek için tüm eğitimlerini başarıyla tamamlaması nedeniyle araç kullanma konusunda yeterliliğinin saptandığını, dolayısıyla somut olayda, rücu koşullarının oluşmadığını, kusur incelemesi yapılmadan varılan sonucun doğru olmadığını, kazada ölen …’ın hatır için taşındığı olgusunun gözardı edildiği, mahkemece gerçek zarar miktarı hesaplatılmadan alacağın likit olmasının mümkün bulunmadığı halde yazılı biçim ve gerekçeyle karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu hususlarına yöneliktir.
Dava, zorunlu trafik sigortacısı tarafından zarar gören üçüncü kişilere ödenen tazminatın sigortalıdan rücuan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Somut olayda davacı … şirketi; dava dışı üçüncü kişiye ödediği destekten yoksun kalma tazminatının sürücünün ehliyetsiz olması nedenine dayanarak davalı sigortalısından rücuan tahsilini istemektedir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.c maddesi uyarınca sürücünün geçerli ve yeterli sürücü belgesi olmaması halinde meydana gelen kaza sonucunda üçüncü kişiye veya kişilere ödediği tazminatı sigortalısından rücuan talep edebilir, ne var ki sigorta şirketinin rücu edebileceği tazminat tutarı sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranına ve zarar görenlerin gerçek zararına göre belirlenir.
Somut olayda davalı taraf açıkça talep ettiği halde sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve zarar görenlerin gerçek zararlarının ne olduğu konusunda inceleme ve araştırma yapılmamış, bu konuda rapor alınmamış, davacı … şirketinin üçüncü kişilere yaptığı ödeme sırasında kendi eksperi tarafından düzenlenen ve davalıyı hiçbir şekilde bağlamayacak olan aktüer rapor doğrultusunda karar verilmiştir.
Bundan ayrı davalı; dava konusu kazada ölen …’ın sigortalı araçta hatır için taşındığını ve bu nedenle hatır taşımasının dikkate alınması gerektiğini ileri sürmüştür. Mahkemece bu hususta herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, eğer hatır taşıması varsa belirlenecek tazminattan bir indirim yapılıp yapılmayacağı hususunda görüş bildirmemiştir. (Yargıtay 17.HD’nin 2015/16353-2016/4562 sayılı içtihadı)
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise ne oranda kusurlu bulunduğu, davacı … şirketinin ödemesine konu olan gerçek destek zararının ne olduğu, hatır taşıması bulunup bulunmadığı, var ise belirlenecek tazminattan Borçlar Kanunun 43.maddesi uyarınca indirim yapılıp yapılamayacağı hususunda usulüne uygun inceleme ve araştırma yapılması, sonucuna göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bunlrın yapılmamış olması, sadece davacı tarafın iddiaları ve delilleri gözetilerek, yazılı biçim ve gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi HMK.m.353/1-a/6 hükmü kapsamında değerlendirilerek kararın kaldırılması gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KABULÜ ile, istinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan ilk derece mahkemesi kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma gerekçesi değerlendirildiğinde, davalının öteki istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırılan 948,36-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde kendisine İADESİNE,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince verilecek nihayi kararda dikkate alınmasına,
HMK. m.353/1-a/6 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/07/2018.