Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/963 E. 2018/780 K. 12.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/963
KARAR NO : 2018/780
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2016
NUMARASI : 2015/889 E., 2016/840 K.
DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/07/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edenlerinin oğlu olan destek …t’un sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile…’ın sürücüsü olduğu ve ZMSS poliçesi bulunmayan … plaka sayılı kamyonetin çarpışması sonucunda 09/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün asli, destek …’un da tali kusurlu bulunduğu; kazaya karışan … plaka sayılı aracın trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle, meydana gelen zararın … tarafından karşılanması gerektiğini belirterek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla davacı anne … için 500,00-TL, davacı baba … için de 500,00-TL olmak kaydıyla toplam 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hesabından tahsiline karar verilmesini istemiş, 24/08/2016 günlü dilekçe ile de davacı … için istek miktarını 46.028,96-TL’ye, davacı … için olan istek miktarını da 43.709,53-TL’ye çıkarttıklarını açıklamıştır.
… vekili cevabında özetle; görülmekte olan davanın … Yönetmeliği hükümleri uyarınca kazaya karışan… plaka sayılı aracın trafik sigortasının bulunmaması nedeniyle vekil edeni kuruma yöneltildiğini, vekil edeni kurumun sorumluluğunun ZMS sigortası limitleri ve sigortasız aracın kusur oranı ile sınırlı olması nedeniyle, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, ayrıca kazada hayatını kaybeden desteğin kask ve koruyucu ekipman kullanmaması nedeniyle belirlenecek tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmasını istediklerini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; iddia savunma, toplanan deliller, olayla ilgili olarak Burhaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2015/152 Esas sayılı dosya değerlendirilerek; davacıların oğlu olan …’un sevk ve idaresindeki motosiklet ile ZMS sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda 09/08/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, motosiklet sürücüsü destek ….un hayatını kaybettiği, kazanın oluşumunda ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporuna göre sigortasız araç sürücüsünün asli, destek sürücünün ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği, benimsenmek suretiyle; ölenin kusurunun, %25 olduğu varsayımıyla, hesaplanan tazminattan bu kusur oranına isabet eden miktarın düşülmesi ile ve Yargıtay 17.HD.’nin 2014/1335-2014/9697 karar sayılı içtihadındaki destek paylarının belirlenmesine ilişkin değerlendirmenin baz alınmasıyla düzenlenen hesap bilirkişisi raporu doğrultusunda davacıların davasının kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; hükme esas alınan hesap bilirkişisi raporunda destek paylarının yanlış belirlendiği, desteğin olay anında kask takmadığı ve ehliyetsiz olduğu dikkate alınarak müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği halde, bunun yapılmamış olmasının hatalı olduğu hususlarına yöneliktir.
Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm olayına bağlı açılmış, destekten yoksun kalma tazminatı isteğine ilişkindir.
İstinaf edenin sıfatı, istinafın kapsam ve nedenleri ile sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesine dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle uzman bilirkişi tarafından düzenlenen hesap raporundaki destek pay ve oranlarının belirlenmesine ve hesaplama yöntemine yönelik olarak yargılama sırasında davalı tarafın itirazda bulunmaması karşısında hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamadığına,HMK’nun 357.madde hükmü uyurınca yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların istinaf aşamasında ileri sürülmesinin de mümkün olmamasına göre; davalı vekilinin aşağıda belirtilen bent dışında kalan istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde müterafik kusur iddiasında bulunulmuştur. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde diğer bir ifadeyle zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zarar meydana gelmesine etki yapmış veya zarar sorumlusunun durumunun ağırlaştırmış ise kaza tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi uyarınca hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Desteğin, sevk ve idaresindeki motosikletle sigortasız aracın çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiği somut olayda, ölüm nedeni olarak 11/08/2015 günlü Adli Muayene ve Otopsi Tutanağında “Trafik kazasına bağlı kafa travması, kafa kemik kırıkları ile karakterli, kafa içi kanama ve genel beden travması” gösterilmiştir. Kaza tespit tutanağında da müteveffanın kask takıp takmadığının tespit edilemediği işaret olunmuştur. Olayla ile ilgili olarak Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma esnasında, şüpheli olarak ifadesine başvurulan ve sigortasız araç sürücüsü olan Mustafa Bacak 10/08/2015 günlü ifadesinde, ölen desteğin kaza anında kask ve koruyucu malzeme kullanmadığını ifade etmiştir. Yargılama sırasında davacılar tarafından ölen desteğin kaza anında kask taktığı ve koruyucu ekipman kullandığı ileri sürülmediğine ve dosya kapsamındaki açıklanan şekildeki belirlemelere de herhangi bir şekilde itirazda bulunulmadığına göre; müteveffa desteğin kaza anında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Trafik Mevzuatı uyarınca takmak zorunda olduğu kaskı takmadığı, dolayısıyla müterafik kusurlu olduğu kabul edilerek Türk Borçlar Kanunu 52. maddesi uyarınca belirlenen gerçek maddi tazminattan Yargıtay özel dairesinin ilkeleri de gözönüne alınarak %20 oranında indirim yapılarak karar verilmesi gerekirken, herhangi bir indirim yapılmaksızın yazılı olduğu biçimde karar verilmesi isabetsizdir. Ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Mahkemece hükme esas alınan 22/08/2016 günlü hesap raporunda davacı anne Halime için belirlenen 46.028,96-TL, davacı baba Hüseyin için belirlenen 43.709,53-TL maddi tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirim yapılarak ve yapılan indirimin takdiri indirim olması nedeniyle reddedilecek kısım bakımından davalı taraf yararına vekalet ücreti takdiri gerekmediği ve aynı nedenle yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırma yapılamayacağı, istinaf başvurusuna konu olmayan hususların davalı bakımından usulü kazanılmış hak oluşturduğu ve harcın da kamu düzenine ilişkin bulunduğu gözetilerek; HMK.m.353/1-b/2 hükmü uyarınca düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-İstinaf isteminde bulunan davalı … vekilinin itirazlarının yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle KABULÜNE, öteki itirazlarının ise, yukarıda (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalı tarafından peşin olarak yatırıldığı anlaşılan 31,40-TL maktu ve 1.501,10-TL nispi istinaf karar ve ilam harcının isteği halinde kendisine İADESİNE,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan giderlerin takdiren üzerinde bırakılmasına,
4-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
5-İstinaf istemine konu olan ve başlıkta yazılı bulunan İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2016 gün ve 2015/889 – 2016/840 sayılı kararının KALDIRILMASINA;
5/1-Davacıların davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 34.967,62 TL, diğer davacı … için 36.823,16 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişen isteklerin REDDİNE,
5/2-Alınması gerekli 4.904,03- TL karar ve ilam harcından, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 5,54 TL ile ıslahla yatırılan 304,00-TL nin toplamı olan 309,54 TL’nin düşümü ile kalan 4.594,49- TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
5/3-Davacı tarafça yatırılan 5,54-TL’si peşin harç , 304,00- TL’si ıslah harcı olmak kaydıyla toplam 309,54-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5/4- Yargılama sırasında davacılar tarafından yapılan 27,50-TL’si başvurma harcı, 4,10-TL’si vekalet harcı ve 693,25 TL’si de bilirkişi ücreti, tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 724,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5/5-Davacılar yargılama sırasında vekil ile temsil edildiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.246,98-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5/6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
HMK. m.353/1-b/2 hükümleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve görülmekte olan davada, davacıların ihtiyari dava arkadaşı konumunda bulundukları gözetildiğinde, HMK.m.362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.12/07/2018.