Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi 2017/955 E. 2018/738 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2017/955
KARAR NO : 2018/738
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/02/2017
NUMARASI : 2016/213 E., 2017/127 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat.
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/07/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketi nezdinde trafik sigortalı olan, davalılardan …. Ltd. Şti’nin işleteni, davalılardan …’in de sürücüsü bulunduğu … plâka sayılı aracın, yaya konumunda olan davacıya çarpması sonucunda 06.03.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının her iki ayağından da basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı ve halen çalışamadığı ileri sürülerek fazlaya ilişen haklar saklı kalmak kaydıyla 2.000,00-TL maddi ve 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 20.10.2015 günlü dilekçe ile de maddi tazminata ilişkin istek miktarını 9.879,00-TL’ye çıkardıklarını açıklamıştır.
Davalı … şirketi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılar vekili ise cevap dilekçesinde özetle; kazanın tamamen davacının kusuru neticesinde meydana geldiğini, ayrıca yaralamanın malûliyet oluşturup oluşturmadığının belirlenmesi gerektiğini, talep miktarlarının da fahiş bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiş, 13/12/2016 günlü oturumda da davacının asli kusurlu olduğunu, vekil edenlerinin daha az kusurlu bulunduğunu, bu nedenle manevi tazminat isteğinin reddine karar verilmesini talep etmiş, maddi tazminat yönünden ise durumu mahkemenin takdirine bıraktıklarını açıklamıştır.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporları değerlendirilerek … plâka sayılı aracın yaya durumunda olan davacıya çarpması sonucunda 06.03.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasının oluşumunda, davacının %75 oranında, davalı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğu, davacının %8.3 oranında beden gücü kaybına uğradığı, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği benimsenmek suretiyle hükme esas alınan hesap bilirkişi raporu doğrultusunda manevi tazminat davasının davalı … şirketi yönünden reddine, maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabûlü ile beden gücü kaybı nedeniyle oluşan 9.686,03-TL’nin tüm davalılardan; tarafların sosyo ekonomik durumları, olayın oluş şekli, kusur durumu ve zararın ağırlık derecesi dikkate alındığında 3.000,00-TL manevi tazminatın sigorta dışındaki tüm davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin ise reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılardan … Ltd. Şti. ve … vekili tarafından süresi içerisinde istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İstinaf nedenleri; kazanın gerçekleşmesinde davacı tam kusurlu olduğu halde bu yöndeki itirazlarının dikkate alınmayarak tali kusurlu olduklarının kabûlü sonucunda verilen kararın hatalı olduğu, belirlenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının fahiş bulunduğu ve kabûle göre de reddedilen manevi tazminat miktarı dikkate alındığında lehlerine belirlenen vekâlet ücretinin yetersiz olduğu ve maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından davacı yararına tek vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekirken iki farklı vekâlet ücreti takdir edilmesinin de isabetsiz olduğu hususlarına yöneliktir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
İstinaf edenlerin sıfatı, istinafın kapsam ve nedenleri ile sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usûl ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, konusunda uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen kusur, malûliyet ve zarar hesaplamasına ilişkin raporların olaya ve Yargıtay uygulamalarına uygun denetlenebilir gerekçeler içermesi karşısında hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik tespit edilememesine ve belirlenen manevi tazminat miktarının da 22.06.1999 gün ve 7/7 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararında gösterilen ilkelere uygun ve 4721 sayılı TMK’nın 4. maddesinde düzenlenen takdir hakkının kullanılmasına ilişkin kurala uygun bulunmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4 hükmü kapsamı dikkate alınarak, manevi tazminat davasının maddi tazminat davasıyla birlikte açılması nedeniyle davacı taraf yararına maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı vekâlet ücreti takdir edilmesinde ve ayrıca AAÜT’nin 10/2 madde hükmü uyarınca manevi tazminata ilişkin davanın kısmen reddi halinde karşı taraf vekili yararına tarifenin 3. kısmına göre hükmedilecek ücret davacı vekili yararına belirlenen ücreti geçemeyeceğinden; mahkemece davalı taraf yararına takdir edilen vekâlet ücretinin belirlenmesinde de bir hata bulunmamasına göre; davalıların tüm istinaf itirazlarının HMK.m.353/1-b/1 hükmü gereğince reddi gereğince reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki biçimde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçe uyarınca;
1-Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan ve başlıkta yazılı bulunan mahkeme kararına yönelik olarak davalılar …. Ltd. Şti. ve … vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.m.353/1-b/1 hükmü uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 866,58-TLnispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırılan 217,00-TL’nin düşümü ile kalan 649,58- TL harcın, istinaf yasa yoluna başvuran davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine,
3-İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yasa yoluna başvuran davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
HMK. m. 353/1-b/1 hükmü uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ve HMK.m. 362/1-a gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere, oy birliğiyle karar verildi.05/07/2018.